türkiye'de oluşturulmaya çalışılmış, ciddi yol kat ettikten sonra sarsılmış ve şu anda gerçek anlamda olmayan bir yapılanmadır.
derin devlet bir ülke için olmazsa olmaz bir oluşumdur. bugün, çağdaş demokratik, bağımsız olarak nitelediğimiz tüm devletlerde "derin devlet" olarak nitelediğimiz oluşumdan mevcuttur.
ülkemizde bir oluşum gerçekleştirilmiş fakat derin devlet oluşumu olarak ortaya çıkmış kişiler, mafya oluşumları içinde, şahsi menfaatleri doğrultusunda işler yapmışlardır.
türkiye cumhuriyeti'nin derin devlet oluşumu gerçek anlamda tam oturmuş olmasa da, yaptığı en başarılı iş, asala'yı bitirmektir.
devletler halkına karşı bazı konular hariç şeffaf olmalıdır. her şey şeffaf olursa, devlet olmanın manası kalmaz. devlet, kendi menfaatleri için bir eylem yapması gerekiyorsa ve bu eylem konusunda yasalar veya uluslararası anlaşmalar engel teşkil ediyorsa, gayri hukuki yöntemlerle derin devlet tekrar üzerine basarak söylüyorum, şahsi menfaat gütmeksizin devletin ali menfaati için eylemler yapar. bunun bizim için en iyi örneği, diplomatlarımıza karşı gerçekleştirilen terör saldırılarından sonra derin devlet'in büyük bir reaksiyonla, karşı saldırılarla bu örgütü çökertmesidir. bu başarıdan sonra kullanılan kişiler, şahsi menfaatleri veya siyasi görüşlerinin menfaatleri için yanlış eylemler yapmışlardır bu da türkiye cumhuriyeti'nin derin devlet oluşumunu sarsan eylemlerin başında gelir.
türkiye'deki sığ yapılanma istihbarat teşkilatının kontrolünde gibi görünse de, asıl kullancısı cia ve mossad'tır. ki, kendi ülkelerindeki derin devlet oluşumlarının koordinasyonunu da bu kurumlar yapar. abd'de cia'nın da üstünde olan nsa bunun büyük oranda koordinasyonunu sağlar.
derin devlet kavramı türkiye'de "öcü" gibi gösterilmeye çalışılmaktadır. derin devlet oluşumu gerekli ve olması gereken bir oluşumdur. yalnız bu oluşum, bazı devletlerin istihbarat kurumlarının yönetiminde değil, bizzat devlet görevlilerince yetkili mercilerce, kişilerin veya siyasi görüşlerin değil, devletin ali menfaatleri doğrultusunda kullanılmalıdır. yine o hiç sevmediğimiz abdullah çatlı derin devlet'in planı ile abdullah öcalan'a şam'da suikast düzenlemiş, fakat yine devlet içindeki bir köstebeğin abdullah öcalan'a suikasti bildirmesinden ötürü suikast girişimi başarısızlıkla sonuçlanmıştır.
tamamen her şeyi ile şeffaf olan devletler, kendi kontrolünde bir derin devlet oluşumu olmayan devletler her zaman ezilmeye ve zarar görmeye mahkumlardır.
bu ülkede elbette vardır. ittihat ve terakki isimli ulusalcı şaşkın yapılanmanın günümüzdeki versiyonudur hatta devamıdır. bir numarası sürekli değişir, zira bu tip(siz) sağa sola telefon ettiğinde, derin devletin edimlerini gerçekleştirebilmek için kilit noktadaki küçük devlet görevlilerinden rağbet ve büyük bir itibar görmelidir ki 'işler' yürüsün. hali hazırda o şahıs birkaç yıl önce sarıkzı isimli aşağılık bir darbe planını becerememiş emekli bir kuvvet komutanıdır. ilk üçteki diğer bir isim bir iki yıl evvel iyice esen 'militer anı yazıp kahraman olma' fırtınasından nemalanmaya kalkan lakin, ancak ilkokul çocuğu kompozisyonu tadında bir anı kitabımsısı yazabilecek derin edebi hitap yetisine sahip emekli bir korgeneraldir. işbu entryde hiçbir yalan ve atmasyon yoktur. salt, sömürülmesi en kolay sentimental-ruhsal olgu olan 'milli duygular'ı utanmadan, haya etmeden erksel menfaatleri için kullanan bu (c)aymaz iğrenç oluşumun deşifrasyonunu hedeflemektedir...
son zamanlarda iyice ''sığlaşan'', devlet içindeki güç yapısı. devleti ayakta tutabilmek için, gerekli rolü üstlendiklerini belirten kişi ve kurumların, olayı çeteleşme ve mafyalaşmaya dönüştürmesiyle birlikte mide bulandırıcı bir kıvama gelen siyasi aksiyon.
susurluk olayından sonra yavaş yavaş açığa çıkmaya başlayan bu yapı, çeşitli cinayetlere karışan en basit tiplerin bile devlet içindeki güçlerle irtibatı olduğunun anlaşılmasıyla derinliğini yitirmiştir. her türlü siyasi cinayet ve terör olayının arkasından, devletle bağlantılı şahısların çıkması bir tesadüf olmaktan çıkmıştır. hatta devlet içindeki birimler, bu bağlantıları yalanlamayacak kadar basit bir duruma düşmüşlerdir. hrant dink cinayetinin faili ogün samast, ne kadar ''ipsiz sapsız'' birisi gibi gösterilse de, sonradan iplerinin kimlerin elinde olduğu ayan beyan ortaya çıkmıştır. bu durumu kabullenmekten, hatta failleri kahraman ilan etmekten bile çekinmeyen bir zihniyet, devletin bulaştığı suçları ''meşru'' göstermektedir. emekli paşalar anılarını kitap haline getirmişler, güneydoğu 'da keyfi yere bombalama ve yol kesme eylemleri yaptıklarını anlatmışlardır. hatta terörle mücadele yaygarasının ayyuka çıktığı şu günlerde, yok satmaktadır bu tip kitaplar.
birileri hayranlıkla izleseler de; aydınlanabilmiş insanlar bilmektedirler, o derinlerde boğulan değerleri...
dış politika ve güvenlik konularında, yani halkın seçtiği yöneticilerin "aklının ermediği" konularda söz sahibi olan güçtür. örnek verelim, milli güvenlik kurulu, seçilmiş yöneticilerle atanmış asker bürokratların oluşturduğu, tahminimce askerin sivillere laf anlattığı bir kurumdur ve alınan kararlar "devlet sırrı" niteliğindedir. şeffaflık yoktur, bilgilendirme yoktur, muhalefet yoktur. yani demokrasi yoktur, yani halkın egemenliği burada sökmez. haa, şimdi madem derin devlet bizim bilmediğimiz işlerle uğraşıyor, buyrun size derin devlet. ama bir yandan da mgk anayasal bir kurum olduğuna göre, alın size devletin ta kendisi.
bugün dünyada yürürlükte olan uluslararası anlaşmaların yüzde 70'inin gizli olduğu, yani gizli olmaması için gereken birleşmiş milletler'e kaydettirme, yani dünyayı haberdar etme şartının yerine getirilmediği biliniyor. haliyle türkiye'nin de imzaladığı, bizim asla bilemeyeceğimiz gizli anlaşmalar mevcuttur ve bu anlaşmalara türkiye, ordu ve hükümetin kendi aralarında uzlaşması sonucu katılır. buyrun size hem devlet hem derin devlet.
egemenliğin kayıtlı ve şartlı milletin olduğu ülkelerde, aslında derin devlet, devletin ta kendisidir. sanırım en iyi tanımı deniz ülke arıboğan yapmış. ona göre derin devlet, devletlerin globalleşmeyle birlikte egemenlik alanını küçültmesiyle doğan boşluğun sivil toplum tarafından da doldurulamayışı sonucu sahipsiz kalan alandır.
türkiyede ilk defa açık ve net olarak derin devlet vardır diyen mahir kaynak ve daha öncesinde birinci dünya savaşı'nda general olan ali fuat erden, doğu'daki ermenileri katleden "teşkilat-ı mahsusa"nın adamı çerkez ahmet için şöyle demiştir:
"katillere karşı minnet borcumuz ağırdır.kirli işlerde kullanılan vasıflar ihtiyaç ve istismal zamanlarında lüzumludurlar; fakat kullanıldıkları zaman yok edilmeleri gerekir...bu konuşmanın ardından çerkez ahmet cemal paşanın emriyle asılmıştır.
yine aynı şekilde eski polis amiri,adalet bakanı ve içişleri bakanlığı yapmış olan mehmet ağarın sözlerine kulak vercek olursak derin devlet illegal bir kurum değildir.
kısacası devletin yasal olarak yapamıyacagı isleri cesitli örgüt ve kisilere ihale ederek çözmesi.1980'lerde yapılan askeri darbenin günümüzde tekerrür etmemesi adına görev alanı genişletilmiş bir oluşum.
aslında derin devlet diye bir şey yok: dünün ihale fesatçısı, hortumcusu, katili, uyuşturucu tüccarı günümüz türkiye'sinde milletvekili adayı hatta parti başkanı olabiliyorsa pisliği derinlerde aramak nafile. pislik 27 yıldır gayet yüzeyde.
devletin üst kademesinin; mgk, tsk komuta kademesi, mit gibi devletin milli siyaset belgesini hazırlayan ve bunun uygulanması için gerekli tedbirlerin almasını sağlayan kurumların oluşturduğu; yasalarda yeri olmayan ancak teamül denilen alışagelinmiş kurallar çerçevesinde devletin bekaası, milli birlik ve beraberliğin bütünlüğü için çalışmaların tümünün organize edilmesi tüm bu kurumların mutabakatı ve anayasanın değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif bile edilemez kuralları dahilinde yapılır ki yapıcı şema bütününe literatürde derin devlet denir.
Devlet olan her yerde derin devlet vardir. olmalidir. bugun abd, ingiltere, israil gibi ulkeler guclerini derinliklerine borcludurlar.
ancak - Turkiyemizde, her zaman oldugu gibi bu olayda sulandirilmistir. Devletin is yaptirdigi mafya bozuntulari (temiz aile cocuklarini kullanacak degil herhalde) bir sure sonra devleti kullanmaya baslamistir ki problemde burda baslar.
devletin kullanip sonrada atmasi gereken bu insanlar ticaretten, uyusturucuya, futboldan, siyasete kadar her seye mudahale eder duruma gelmislerdir.
yani devlet, derin devleti kontrol edemez duruma gelmistir.
derin devlet her ülkede vardır bizimkisinde yoktur vardır diyende ya okumuyordur yada okuduğunu anlamıyordur. cıa in sitesinde bugüne kadar yapılan tüm darbeler tüm hükümet değişikliikleri kendi elimizle yaptığımız işler olarak anlatılır. açın bi rokuyun eğer bu ülkede gerçekten derin br devlet olsaydı bir çok şerefsiz bu kadar rahat bu ülkeyi pazarlayamazdı.
Derin devlet olmaması bir çok kesimin işine gelir ve sırf bunun için hiç olmasın diye olmayan bir derin devleti tü kaka ilan ederler. Sırf yarın öbür gün bu tip bir teşkilat kurulur ülkedeki itleri temizler bunlarıda aradan çıkarır sonrada bu ülke huzura erer kardeş kanı dökülmez diye üç buçuk attıkları içindir bu derin devlet tü kaka muhabbeti.
Br kere kötü bir şey olsa bizim aydınlarımız kesin isterlerdi derin devleti.
genellikle kurtlar vadisi'nden sonra karizmasına karizma katmış, çapulcuların yarattığı bir olgu. resmi bir varlık değil. derin devlet'i bu kadar öven sizler, biliyor musunuz ki kürt sorunu asla çözülemesin diye mit üst düzey bir toplantı sırasında bize binlerce şehite mal olmuş pkk'yı yaratma kararı aldı. bu şerefsiz evlatları size karşı savaşan bir pkk yarattı ve siz halen eaaa diye salyanızı akıtıp derin devlet sempatizanlığı yapıyorsunuz. asıl size yazık lan.
bütün bunları alt alta koyduğumuzda; türkiye'de aslında adına demokrasi denen bir oyun oynandığını, iktidar olanın asla muktedir olamadığını, bürokratik elitlerin ellerindeki gücü korumak ve kaybetmemek adına yapamayacakları şey olmadığını, bunun için akla hayale gelmeyecek şeyler planlandığını görüp hala daha böyle bir oluşumun var olmadığını savunmak mümkün mü?
demek ki neymiş; amerika'da yerleşik bir stratejist olan zeyno baran aylar önce (kasım 2006) newsweek'te yayımlanan yazısında "2007 yılında türkiye'de darbe ihtimali yüzde 50" derken veya tuncay özkan yine aylar önce "çankaya'nın önüne barikat kuracağımız günler de gelecek" derken (bu örnekleri çoğaltabiliriz) bir bildikleri varmış.
biz de hala seçimlerde bize oy kullanmayı lütfettikleri için kendimizi "demokratik bir ülkede yaşıyoruz" diye avutalım. görmüyor musunuz, herşey gizli mahfillerde planlanıyor; siz, biz bu ülkenin zencileriyiz, sistem başkalarının elinde, sahnedekiler sadece rol yapıyor, yönetmenler herşeyi ayarlamış, suflörler herkese rollerini fısıldıyor ve biz de sadece seyrediyoruz. "egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" sözü gerçekten hayata geçirilmediği ve sadece tbmm duvarında yazılı kaldığı sürece -galiba- seyretmekten başka birşey de yapamayacağız.
"aslında 'derin' bir yapı yok ortada. devletin bütün kesimlerince paylaşılan bir ideoloji var. ancak, devleti kon. öylesine patolojik bir boyuta varmış ki. her yönüyle çürümesi, dejenere olması, kokuşması söz konusu. 'kafkaesk' bir durum bu. türkiye'deki büyük burjuvaziye bakılırsa, onlar memnun değil bu düzenden. işçi kesimi de -sınıf demeye dilim varmıyor- istemiyor. peki kim destekliyor bunları da ayakta duruyorlar? işte devletin sınıflardan bağımsız bir oluşum olduğunu buradan anlıyoruz. o organik bağ kurulmadığı sürece de bu yapı kolay kolay değişecek gibi gözükmüyor. marksist teori, devletin bir üstyapı kurumu olduğunu öğretmişti. güya altyapı devleti belirliyor, o da altyapıyı etkiliyordu. bu ülkede bu türden bir ilişki yok iki yapı arasında. bu durumun ab ile ilişkiler ilerledikçe rasyonelleşeceğini düşünüyorum. ekonomik gelişme, sınıfsal yapıların daha belirgin hale gelmesine yardımcı olacak, bu kesimler siyasete el koyacaklar diye umuyorum. ama elbette yolumuz uzun. çünkü karşımızda devlet gibi çok örgütlü, ordu gibi hem örgütlü hem silahlı gruplar, bunlara dayanarak 'siyaset' yapanlar var. bir de sanki onlar adına davranıyormuş gibi gözükenleri eklerseniz, işimiz iyice zor."
türkiye'de derin devlet pasifle$tirilmi$tir. eğer bir derinlik varsa o da cia ve mossad ın derinliğidir.
kuyuyu kazan onlardır. derinle$tiren ,üstünü örten yine onlardır.