teknik anlamda bakılacak olursa bir yazardır.
ancak tam olarak bir yazar değildir. aslında bu herif tam olarak hiçbir şey değildir.
her şeyin bir şey gibi olmadığını da bilir diye düşünüyorum.
rüzgarın hızı, bazen birkaç kadeh şarabın yarattığı etkiye oranla daha yavaş kalabilir.
böyle durumlarda deri ceketli serseri denilen bu zat ile derinlere inermiş gibi yaparsanız derinlere inmemiş olursunuz, işte tam olarak bu kadar olsa gerektir bu yazar için yapılabilecek tanım.
nesli genç, kendi yaşlı, ruhu ekseriyetle* dünyayla neredeyse aynı yaşta olan bu dostum, güzel bir dosttur.
ilginç olabilecek her şeyin kuyruğunu tutabiliriz mesela beraber. muhabbetle dünyanın etrafında bir tur bile atmışlığımız vardır.
ve evet evet, evet yahu, mütemadiyen(altını çizerek mütemadiyen), aynaya bakıp bi dakka, bi dakka biğğ biğ bilüğzz filan da deriz üstüne.
hatta bir gün tarifeli seferle yurt dışına filan bile kaçabiliriz.
hatta nitelikli dolandırıcı olabiliriz ve sanırım anca kendimizi dolandırırız caddelerde.
ve galiba sanıyorum ki, 50'li yaşlarımızı göremeyeceğimize olan inancımızdan mütevellit iki moruk olarak rakı içemeyeceğizdir kendisiylen.
hayatla artık bir alıp veremediği kalmadığını sandığım bu dostum, mütemadiyen sarhoş olur, sık sık adamlaşır, inceden inceye asilleşir, bazen puştlaşır*, sıkı sıkıya blues ve teoman sever, fırsat buldukça kitaplarla ve ahmak kadınlarla sevişir, muhtemelen zengin olur, belirli aralıklarla iplemez, uzun uzun papağan gakgukla bakışarak konuşur, ve sanırım daha bir çok şey yapar, yapıyordur.
severiz kendisini ölümümüze dek.
eyvallah ajan 13!