Solcu olup olmadığını bilmiyorum ancak şöyle bir şey yaşadım;
Geçtiğimiz cumartesi günü saat 12 civarı kadıköyde idim, karşıma bir üniversite öğrencisi çıktı bana mimar sinan üniversitesinde okuduğunu ve engelli kardeşlerimiz için bu dergiyi satıyoruz diye önüme çıktı, hayır teşekkür ederim dedim ve yoluma devam ettim. Saat 6'da eve gitmek için tekrardan aynı yere geldim, yine karşıma aynı kişi çıktı beni durdurmak istedi durmadan yoluma devam ettim, amk 6 saat önce önüme çıktın hayır dedim daha ne çıkıyorsun. Bu da yetmezmiş gibi ilerler iken, birisi daha çıktı yine aynı şeyi söyleyeceğini bildiğim için arkadaki arkadaşın sordu zaten diyerek yoluma devam ettim.
bu döngü kısır döngü başı var da sonu yok dönüyom dönemiyom
sonunda bir çıkış yok amaney! insanlarıdır.
bunun neyi eleştirilir lan? siz apolitiksiniz ya da politikliğiniz ana haber bültenleri önünce cık cık cık lamaktan ibaretse neden politik insanların varlığı rahatsız eder sizi? *
ulumaları için para alan ülkücü gençlerle kıyaslandıklarında daha vatansever daha bilinçli ve daha eğitimli gençlerdir.amerikan malı giyme konusunda ise ulan izin mi verdiniz ki türk malı üretelim memlekete amerikan markasından başka marka sokalım !?
ankara'da "muhalefet" adlı bir dergi dağıttıklarına şahit olduğum gençlerdir. ve düşündürmüşlerdir. "muhalefet diye sabit bir isim olabilir mi? muhalefet zaten iktidara göre tanımlanan değil midir? bugün muhalefet dediğiniz yarın başa geçse gazetenizin adını iktidar olarak değiştirecek misiniz?" şeklinde sorularla odtü kampüsünde bunalttığım kişilerdir ayrıyetten... sorularıma sabırla dayanıp mal mal suratıma bakmalarından ötürü teşekkürlerimi sunuyor, açık kahverengi saçlı ve açık mavi gözlü olanın ayrıyetten o kırmızı yanaklarından öpüyorum.
edit: genç solcular rahatsız... ulan protesto etmeyin demiyorum, hobi olarak yine yapın ama mantık çerçevesinde... bitirdiniz ulan solu da muhalif düşünceyi de!
kahvehanedeki muhabbetlerden hiçbir farkı olmayan kendi aralarındaki muhabbetlerde bütün evrenin sırrını çözmüş olduklarına inanan (inandırılan) gençlerdir.
üniversite siyaset yapma yeri değildir. ilimin ve bilimin parladığı yerde ülkeyi siyasetle değil ilim bilim ve sanatla kurtarırsınız. siyaset ankara da yapılır. okuyup bilinçlenen insanlar daha sonrasında ülke için siyaset yoluyla birşeyler yapmak isterlerse profesyonel yaşamlarını siyaset üzerinden götürürler. üniversite de hiç bir solcu yada sağcı genç o dergileri alın terleriyle ve düşünceleriyle oluşturmazlar. alın terleriyle oluşturmaları için para kazanmaları gerekir. bu dönemde öğrenciler acından ölürler. memleketten aileden ayrı. o yüzden değil dergi basıp dağıtmak sigaralarına alkollerine para yetiştirmek için sağdan soldan otlanırlar. kendi düşünceleri kısmına gelince. üniversiteye kadar en fazla 300 kelime türkçe bilen bunun yarısı kadar ingilizce bilmeyen dünyadan kısmen haberdar olan 19 yaşındaki bir adamın mevcut eğitim sisteminden çıkıp üniversiteye girip kendi düşünceleri ve fikirleriyle bir ideolojiye mensup olması imkansızdır. ancak birilerinin maşası olurlar. tabi alınan paraya ve kız kaldırma potansiyeline göre değişir. afyonda okuyorsanız ülkücüler daha çok kız kaldırır ve ulumaları için daha çok kaynak sağlarlar aynı genç ülkücü oluverir izmirdeyseniz tkp li arkadaşlar el atar duruma onlar daha çok karı kaldırır gibi gibi.
fikirlerini benimsetmenin okumaktan, okutmaktan geçtiğini idrak edip ülkeyi, siyaseti sadece kahve masalarında kurtarmayan insanlardır. geneli öğrencidir, çünkü üniversitenin yan gelip yatma geri olmadığının bilincindedirler! o dergileri kendi alın terleriyle kendi düşünceleriyle oluştururlar. bir ideolojiyi paylaşmanın bundan daha güzel bir yolu yoktur. okursun, incelersin beğenmezsen de bir dergi de sen yayınlarsın, bir sayfa yazı da sen yazarsın *
kıçında levis ayağında converse üstünde de güzel bir en no fear ından tshirt. öğle yemeği burger king de 2 whopper jr 9.75 ama elindeki broşürlerin hepsi kahrolsun kapitalizm allah kahretsin amerika. akşam jack içer oldu güzelim. şu kızdığımız ülkücü sert abiler ne kadar gereksizse bu adamlar en az onlar kadar gereksizdir. bu ülkeye boş beleş adamlar değil okuyup adam olmuş adamlar gereklidir.
bunların çoğu üniversite hayatı bitip, çalışmaya başlayınca hayatın hiçte kendi anladıkları gibi olmadığını görürler. büyük bir şirkete girip, yüksek maaşla, kapitalist, kapitalist çalışmak için ellerinden geleni yaparlar.
mc donald's, burger king, coca cola, converse gibi markaların yegane tüketicileridir. zaten bu markaların zengin, kapitalist, ülkücü, faşist müşterisi hiç olmaz. dergi dağıtan solcu öğrenciler olmasa batar bu firmalar. dergi dağıtan solcu öğrenciler de sadece kıllık olsun , -af buyurun- karı-kız götürelim diye bu işlerle uğraşır. daha güzel bir dünyaya ulaşma derdi ise sadece fakir ülkücü gençlerde bulunur. bütün ülkücü, sağcı, faşist vs gençler de fakirdir aslında. solcu zenginler bu garibanları sömürmekle kalmayıp , bir de utanmadan solculuk yapmaktadırlar -bak bak bak-.
(yukarıdaki metin yüksek dozajda kara mizah ve ironi içermektedir. lütfen sözlüğünüzün ayarları ile oynamayınız.)
(bkz: ironi)
"amerikaya hayır" diye gezip üstünde amerikan malı giysiler belki telefon bulunur. yolda avaz avaz bağırır bunlar, gözüne gözüne sokarlar o garip dergileri, sonra eve gelirler olaylar gelişir.
+ anne ben geldim.
- Hoşgeldin. aç mısın ?
+ yok burger king'te birşeyler yedim. *
+ anne kola var mı? *
- yok çık al ! (böyle gider.)
4 yıl oyun oynayıp bu arada ülke için cicili bicili işler yapmaya çalışan metanetsiz, gençlerdir. vatanseverlikleri, kampüslerde 7-24 kız kesen ülkücü gençler kadar düşündürücüdür. tamam, belki o kadar değillerdir, ama...