Aromasının baskınlığı sebebiyle sevmeyeni çok olsa da, her çeşit salataya, birçok mezeye yakıştığı inkar edilemez.
Ayrıca tiroid sorunu yaşayanlara aşşırı iyi geldiği söylenir.
Yiyin, yedirin efenim!
istanbul da 70 lerde baharın müjdecisi evlerde zeytinyağlı bakala pişmesiydi.
işte bu o baklanın olmazsa olmazıydı.
ilk çıkan bakla zaten başlı başına bir lezzet, kar gördüğü için kar kokusu vardır. üzerine bir de dereotunun kokusu. ooff eski tatlar.
Salatalara, bazı pilavlara çok yakıştırıyorum ama böyle sabah kahvaltıda eşlikçi olarak dereotu yemek yaşam enerjisi verebiliyor. Tabi rutinde vermeyebilir bu enerjiyi. Ama böyle uzun aradan sonra yediğinizde voov hayat güzel mi gerçekten.. şuan ben zevk mi alıyorum yaşamaktan dedirtebilir.