konu dönüp dolaşıp bir şekilde oraya gelecektir muhtemelen. hemen belirteyim. akp hükümetinin var olduğu yıllar kısaca.
şöyleydi bu karadeniz şarkısının sözlerinin bir kısmı:
Dereler akar gider
Taşlari yıkar gider
Bu dünya bir pencere
Her gelen bakar gider
*
akıyordu dereler. yatakları geniş değil dardı. taşları boldu derelerin. kayaları değil !
dere kenarında bin bir türlü ağaçlar yer alıyordu. hemen kıyısından ise derme çatma bir köy yolu...
birkaç yıl böyle geçti. ama konuşulmuyor değildi dereler üzerindeki oyunlar.
diren karadeniz'deki gibi ''alan kim, satan kim !'' diyen de yoktu o zamanlar.
önce vadimizin yolları bozuldu. iş makinaları, kamyonlar, dağları yerinden oynatan makinalar...
kuş seslerini dinlerdik biz oralarda... yanında da gümbür gümbür akan derelerin sesleri gelirdi.
şimdilerde ise ''trak trak trak'', ''güm güm güm'' aklınıza gelebilecek her türlü makina sesleri hakim vadinin her yanında.
suyun biriktirileceği alan belli olunca yıkımlar başladı. kimse ''ya bizim evimizi, camimizi nasıl yıkıyorsunuz'' demedi, diyemedi.
fındıktan, lahanadan ümidini kesmiş olan insanların tek çaresiydi fındık bahçelerinin ve evlerinin istimlak edilmesi.
karşılığında gelecek olan parayı düşünürek rahat nefes aldılar, anlık da olsa, ileri de ne alacaklarını bilemeden.
yıkımlar başlayınca vadi tanınmaz bir hal alıyordu. ''şurada eskiden cami vardı, yanında da köprü vardı'' cümlelerini duymak imkanlı hale geliyordu süreç içerisinde.
sadece cami, köprü yıkılsa iyiydi. karadenizlinin her zaman bahsini etmekten kıvanç duyduğu doğal güzelliği olan ormanlar da nasibini alıyorlardı bu durumdan.
onlar kayboldukça kayalar kabak gibi gözüküyordu. ''burası karadeniz'Dir, bir an önce yeşillenir'' diye avutuyorduk kendimizi.
yıllar geçti. baraj tamamlandı.
yollar hala bozuk.
''trak, trak, trum, trum, trak'' seslerini hala duymak mümkün.
önceden dere boyu giden vadinin yolu şimdi bilmem neyin bilmem neresinden geçiyor.
dereleri taşlar değil dağların oyulmasından elde edilen ''kaya''lar süslüyor artık.
her yerden yol geçirme sevdasıyla ''doğal'' dediğimiz güzellikler ''yapay''a dönüştü adeta.
güzellik denen bir şey kalmadı.
10 yıl geçti belki aradan.
dereler akar gider / artık akmıyor, bir yerde birikiyor.
taşları yıkar gider / taşları değil kayaları yıkıyor.
bu dünya bir pencere / sonuna kadar haklısın.
her gelen bakar gider / eminim ki tez zamanda bunlar da gidecek.
yıllardır yapımı sürdürülen barajın inşasını biz tamamladık. biz bitirdik. biz şöyleyiz, böyleyiz diyen insan.