goethenin faust'unu okuyanlar bilir adam bi kızı tavlıcam diye şeytanla anlaşmalar yapar , yok efendim ruhunu satar bizde muhtelif almanca eğitim veren liselerde bunu yazar çizer dururuz..oysa bu türküde * bulancaklı bi delikanlı hem reşit olmayan kızı asmalıkta götürmüş , hem "kalk sevdiğim" diyerek kızın yeniden gelmesini garantilemiş , hem jandarma kaymakam vız gelir tırs gider diyerek cesaretini kanıtlamış hem de "oy bulancak bulancak bu işler nasıl olacak biz erkeklerin günahı siz kızlardan sorulacak" diyerek hiç de yabancı olmadığımız "tahrik etti beni bu karı hakim bey , ben de istiyo sandım" tezine gönderme yapmıştır..işte böyle de bi türküdür nicelerinin mitolojiyi şeytanları karıştırıp binlerce sayfada anlatığı şeyi 3 dakikaya sığdıran.. http://www.youtube.com/watch?v=0VfT3qxVro0
(bkz: kolbastı) bu aralar pek bir moda. herkes sahiplenmeye çalışıyor bizim kültürümüzün ürünüdür diye. kimi ' 9/8 lik bi ritmi olduğundan bizimdir' diyor. kimi 'bizde her mahalle ve sokakta oynanır dinlenir' diyor. karadenizli topluma ait olduğunu düşünüyorum. dinlenmesi eğlencelidir.
biz jazzvari akorları ve, "biz korkmayız ondan bundan" dizesinin "kabadayıca" söylemiyle bu türküyü barış manço´nun sesinden tanırız ve severiz.
şarkının ortasında resmen progresive jazz şeklinde bir emprovizasyon yapılmıştır, barış manço yorumunda. ayrıeten "biz erkeklerin günahı" kelimelerinin altına getirilmiş, "neapolitan armonik akoru"...unutulmazdır.
ayrıeten çift saksafonla - dere boyu kavaklar türküsünde düşünsene- yapılan emprovizetif geçişler...türküyü bulunduğu eksenden bambaşka bir yere taşimış, ve bu türküyü dünya klasmanına yükseltmiştir.