bugün

anlatamamak ile anlatmamak arasındaki farkı görmek gerekir; birisi acziyetin diğeri çelik gibi sinire sahip oluşun ifadesidir.
Derdin gececegini bilmektir.
Öğrendim ki...en doğrusu.

Ne yaşıyorsak bizi çevreleyen beden içinde...
Ne yaşıyorsak içimizde...
Ben derdimi ne dostuma söylerim, ne de düşmanıma... Zirâ; Dostum üzülür, düşmanım sevinir... Beni en iyi Rabbim bilir. 

Hz. Ömer
kadehlere anlattığımı insanlara anlatsaydım bana deli derlerdi. neyse ki şimdi ayyaş diyorlar.
sizin derdiniz kimsenin umrumda değil. anlatarak tekrar tekrar hatırlayıp kendinizi üzmenize de gerek yok. anlatmayın.
belki de doğru soru sorulmamıştır. doğru soru sorulduğunda muhakkak içinden dökülecektir.
Bence anlatmamak en iyisi. Dert geçer söz kalır.
dert anlatmak esir eder.
usenmek veya guvenmemek nedeniyle olusan ice kapaniklik durumudur.
benim çözemediğim derdi sen mi çözeceksin?
anlatamamak değil de anlatmamak. Bazı insanlara her şeyi anlatasın gelir, bazılarına hiçbir şey. Bazıları sen bir şeyler anlatsan diye ilgi ile bekler. Bazıları keşke anlatmasa diye içinden dua eder.
Böyle işte....
Bazıları....
cendereme merhaba deyin.
Çünkü öyle umursamaz dolu ki ortalık Bazen duvara anlatmak bile daha faydalı olabiliyor, bunun haricinde şahsen anlattıkça o derdi hatırlayıp daha da dertlenip sinirleniyorum sonra içe atıp kısırdöngüye giriyorum bide anlatacağım şeyleri kafamda zar zor toplamışken karşı taraf geçiştirince canlı canlı bağırsaklarını karnından söküp onunla boğasım geliyor. Gerçekçi olmak gerekirse güzel bir kadın değilseniz, ya da karşınızdakine bir yararınız veya çıkarınız yoksa insanlık denen iki yüzlü orospu çocukları için hiçbir zaman anlatsanız da dinlenmeyeceksiniz evinizin duvarından farkı birer organik materyalden oluşmalarıdır geç ya da zor yoldan da olsa herkese bu gerçek bir gün dank edecek.
Anlatilacak şeyler var anlatilmayacak şeyler var. Anlatilmayacak şeyler insanin içinde büyüdükçe insani boğuyor ve öğrenilmiş çaresizliğe dönüşüyor. Siz siz olun hayatinizdaki en önemli önceliğiniz her alanda istikbalinizi iyi gecirmek olsun.
Bu hayatta konuşacak kimsem olmamasıdır. Bazen dolarsin tasarsin gece uykulardan uyanirsin. Ama kendinle basbasasin.
Hep dertsiz sanılmışımdır. Belki de anlatınca karşımdakinin bana acıyan gözlerle bakmasını istemeyişimdendir. Yada ben demiştim lafından, nefret etmemden mütevellit içime atıp içimde volkanik patlamalar yaşarım.
herkesin derdi kendine, senin derdinden kime ne.
bı de onla uğraşcam.
Hayatınızda sizi anlayacağını düşündüğünüz kimse yoksa kişinin daha da yorumlaması için alması gereken durumdur.
halamın psikiyatrist olup çocukluğumda derin bir travma bırakması sonucudur. 13-14 yaşlarında her ergen sıkıntımı halamla paylaşırdım aramızda kalacağına güvenerek. Yıllar sonra öğrendim ki ben daha eve gitmeden bütün anlattıklarım gidiyormuş. Sonra yavaş yavaş tanıdığım insanlara anlatmayı bıraktım. Şimdi tanıdığım kimseye nişanlımla ayrıldığımızı söyleyemiyorum. Teşekkürler hala, nasıl gidiyor hayat?
işte bu benim.
Şu an bunu yaşıyorum. tam olarak.
belki de doğru soru sorulmamıştır. doğru soru sorulduğunda muhakkak içinden dökülecektir.