etrafında birşeyler anlatmaya değecek insan bulamadığındandır veya hiç kimsenin onun yanında olmamasındandır veya öyle düşündüğündendir, her neyse. gün gelir, mutlaka patlar, dayanamaz.*
güzin abla modunda insandır. süreli dinlemekten onu dinleyecek kimse yoktur. zaten derdi olduğu da düşünülmez insan değil ya çünkü o. bir derdimi açamadım gidicem fani dünyadan buna yanmaktadır bu gönül. "derdimi söyleyemem kimseye" şarkısı dilimde olarak. dert çok ama derman yoktur.
güzin abla böyle bir insandır mesela. hep bir dert dinleme, hep bir çare bulma peşinde. hiç sordunuz mu dostundan kazık yemiş mi efendime söyleyeyim aldatılmış mı?
yardımsever insandır. dert dinlemeyi sever dertlere çözüm bulmayı sever. lakin kendi dertlerini bir türlü anlatacak insan bulamaz dalga geçeceklerini düşünür. halbuki dinlediği insanların dertleri kendininkinden pek de farklı değildir. sadece onların ki biraz yüzeyseldir o kadar. herşeyi kendi içinde halletmeye çalışır yazar çizer kafasında kurgular, sorgular. çıkar yol bulmaya çalışır genelde de bulur. bulamadığı nadir konular vardır. yani diyeceğim o ki dert dinleyip derdini anlatamayan insan ya derdini kendi çözebilme yeteneğine sahiptir veyahutta derdini dinlemeye layık adam gibi birini bulamamıştır. **
şimdi şöyle oluyor. bazı insanlar gülen maskelerini çıkarmadıkları için hep mutlu sanılırlar. ve onlara hiç dertleri sorulmaz. çünkü yok olduğu düşünülür. ve bu insanlar istemeden dert dinleyen, akıl veren insanlara dönüşürler. bu durumdan kaçış olmaz. onlar artık bir güzin abla, bir şeyda coşkun'durlar ki -bu aslında çok sıkıcıdır-.
aslında onlarında akıl almaya, dert anlatmaya, ağlayacak bir omuza ihtiyacı vardır. yazıktır onlara.