işin en acı gerçeği; ingilizcenin çoğu kez, genellikle, hep dert anlatmak için gerekli olmamasıdır. daha çok yer tarif edecek, soruya cevap verecek kadar lazımdır.
+ mahmut abi sen ingilizce biliyor musun?
- derdimi anlatabilecek kadar biliyorum.
+ derdini anlatabilmek derken?
- *m g*t seks yatak kondom karı kız seks otel orgazm ücret.
+ tamam abi sus, sus.
sanılandan çok daha fazla ingilizce bilmektir. tek derdi malum şey olanlar one two three veya i love u ile kurtulabilirler ama unutmayın ki herkes bu ilkellikte olmayabilir. komplike dertler için hatırı sayılır bir ingilizce gereklidir.
iş görüşmesine gelen genç,
+ evet hangi dilleri biliyorsunuz acaba?
- Türkçe , ingilizce(ingilizceyi sadece ilkokulda görmüş).
+ ingilizceniz ne seviyede?
- derdimi anlatacak kadar. *
+ hıımm. biz size haber veririz.
aynı arkadaş.barda oturacak kadar almanca.naber koduğum diyecek kadar bulgarca.tevratın önsözünü okuyacak kadar ibranice.saati soracak kadar ispanyolca. (bkz: eskiden buralar dutluktu) diyecek kadar portekizce de bilmektedir efenim.
bence o kadar dertliysen, derdini anlatacak ingilizce'yi 5 daikikada öğrenirsin. tabii o derde urfa'da kapıldıysan bilemem. önce başka bir yardımcı dille başla en iyisi.
bikere görmüştüm bu tarz insan. dumur etti bizi. karşı masada üç rus hatun var. herkez bakıyor ama kimse konuşamadığı için gidemiyor yanlarına. sonra üç amele geldi. mecaz değil gerçek amele. masaya doğru gittiler.
kendilerini göstererek: one two three
sonra hatunları göstererek: one two three. go.
hatunları alıp gittiler. pes dedik. üstad dedik, bi sigara daha yaktık çayımızı içtik.
yurdum insanının uydurduğu bir seviyedir. kriterleri ve kuralları vardır. üniversite ing kitaplarının * seviyesine göre kabaca elementarye takabül eder ki, bu da ismin nedir cismin dedir nerelisin go go go dan öteye gidemez. ilk seviyedir.
kısaca birkaç kelime bilen vatandaşın seviyesi, derdimi anlatacak kadar bla bla..