ilk kez yurt dışına çıkacak olan saf bir kişi , ingiltere'ye gitmek orayı gezmek istiyordu. ingilizce bilmediği için ingilizlerle nasıl anlaşacağını bir arkadaşına sordu .
Arkadaşı ona kolay uygulayabileceği bir yöntem önerdi ..
" Söyleyeceğin her tümcenin sonuna bir "ing" koy , onlar senin ne istediğini hemen anlarlar dedi ...
Saf kişi sonunda ingiltere'ye gitti ve otelde garsından bir çay getirmesini istedi
"Lütfen bana bir çay getirebiling " dedi...
Garson çay istediğini hemen anladı ve biraz sonra çay getirdi , isteği anlaşılan ve hemen yerine getirilen adam büyük keyif ve bilgiçlikle garsona teşekkür etti :
"Size çok teşekkür ediyoring" dedi. Garsonun "bişey değil" anlamında gülümseme ile karşılık verdiğini görünce de , işi biraz da sohbete dönüştürmeyi denedi :
"Bak ben ne güzel ingilizce konuşuyoring, değil ming ? " dedi ...
Garson gülmesini daha fazla engelleyemedi :
" Eğer ben Türk olmayayding , sen nah içerding bu çaying !!!
-hey how are you?
+what?
-i said how are you?
+what?
-ok. wait. (kağıt kalem alır ve çizmeye başlar)*
+şöyle desene. iyiyim sen?
-what?
+sen nasılsın?
-what?
gündelik işleri dert sanan kişi söylemidir. fazlaca üzerinde durmamak gerekir. dert veren allah dermanını da veriyor. bu mantıktakiler için yaşasın işaret dili.
-how old are you?
-fine,thanks and you?
-oh!! whats mean? why you don't say your age?
-hı! anlamadım you what? ne anlamdım sorry.hacı bir baksana bu birşey istiyo galiba.
seklinde diyalogları yaşayaan ve yaşatan karakterin idda ettiği önermedir.