Bu Türkü beni hep yıpratır. Tahammül seviyesinin üzerinde dertlerim olmasından ötürü değil, bana çok eskilerden bir dostu hatırlattığı için. Her dinleyişinde gözümün önüne ışıl ışıl gözleri gelir. Onun gibi doğrucu, hayatın acı yönlerinin kucaklamış bir insan nasıl bu şekilde bizi bırakıp da gitti, akıl erdiremem.
Dertleri, sırlarıyla yaşamayı bilen bir arkadaştı. Özü de sözü de birdi. Motorsikletini uçuruma sürdü. Sonsuzluğa, meçhule kayarak hayatımızdan silindi. Ölmeden 35 dakika evvel dinlediği Türkü ise bu türküydü.
ali ekber çiçek tarafından besteye dökülmüş bir pir sultan abdal deyişi olan, içli bir şaheserdir.
Burada kendisine efendim diye seslenilen kişi; âşık olunan bir kadın değil, bir erkektir.
sözleri pir sultan abdal'a ait olan deyiştir. duaz-ı imam değildir, "efendim" diye bahsedilen, hz. ali'dir. müzik ali ekber çiçek'e aittir, dolayısıyla erzincan yöresine ait türküler diye kategorize edilmiştir trt tarafından.
Türküde geçen; "kıblem sensin yüzüm sana dönerim... mihrabımdır kaşlarının arası" dizeleriyle, sevgiliye söylenebilecek her türlü ifadenin üzerine çıkmış olan türküdür.