- her daim kitap karıştıran ama bi kitap alıpta okuyum bari eylemini devamlı erteleyen adam çok gibi geliyor bana.
- ulan herkesin mi olur sıçtıktan sonra tuvalete adeta bi enkaz yığını bırakan bi arkadaşı. adamla neredeyse her geçen günü beraber geçiriyosundur hatta aynı evi paylaşıyorsundur, aynı porno filmi izliyosundur falan, buna gerek yok ama olsun yazdık bi kere, e haliyle hemen hemen aynı yiyecekleri tüketiyorsundur, sen tuvalete girersin 'bildiğin kaka' lardan bi parça bırakıyorsundur ama bu adam öylemi kardeşim, sanki o tuvalete o sırada bi ordu şıçmıştır. aman aman evlerden ırak bu adamlar. bi de anlatmazlar mı a.q. ''bi şıçtım bi sıçtım'' diye.
- yapılan bi araştırmaya göre yapılan herhangi bi araştırma %100 sağlıklı değilmiş. e nihayetinde bu da bi araştırma belkide yapılan herhangi bi araştırma %100 sağlıklı da haberimiz yoğğ.
- ''bak seni s.kerim'' lafına cevap olarak ekseriyetle ''tavuk mu s.kiyon lan sen'' denilmesi, anadoluda yaşanan cinsel hayat hakkında önemli bi ipuçudur gibi gibi. bu lafın ilk cümle içinde kullanıldığı dönemlerde demek ki eşşeğin kıymeti harbiyesi henüz keşfedilmemişti. tabii zamanla herşey değişti.
- pisuvara konan ve sıçratmayı en aza indirgemeyi amaç edinen bulaşık teli, dile gelsen de hakikatleri söylesen bize. yok boynu bükükken bile 15 cememiş efsanelerine biiir biir son versen. bak senden yanayım, seni hatırlayan seni tanıyan bi tek ben varım, bi torpil, bi yeğen kayırmacalık beklemem yakışıksız kalmaz yaa. 14 ceme demen kafi şu aşamada eheh.
- ekseriyetle, aile apartmanlarında elti olanların, zaten bahane aradıklarına şüphe yok, birbirine girme nedenlerinin başında; pencere açıkken halı, kilim çırpma, merdivenleri en son kim sildi?, merdivenler silindi mi silinme di mi? tartışması, veletlerin birbirinin saçını kulağını çekmesi, zillere basıp kaçma, lan piç bari git başka apartmanın zillleri çal kaç, bu ne tembellik a.q., yüksek sesli tv, radyo izlenmesi, dinlenmesidir herhal.
- ''demek öyle haa ali abi'' gibi bi cümle, 'ali' burda sadece ve sadece piyon olarak kullanılmıştır, ara verilen muhabbetin kalındığı yerden devam etmesi açısından iyi bi giriş cümlesidir.
- ''s.ktir laan'' diye hapşıran bi asker arkadaşım var. ''çok yaşa'' temennisi dile getirilmeden, daha hapşırma anındayken cevabı yapıştırdığını iddia ettiği yer yer görülmüştür.
- ''sende bişiiler söylesene'' yaklaşımına ''bişii'' diyenler halen mevcuttur adamım. bunlar milyonlarca yıl hayatlarını türlerini devam ettirecek gibi geliyor bana.
- Lan niyeyse sorulan bi adresin yerini bilmiyorsam, valla vb. kelimelerle, adresin neresi olduğunu bilmediğimin altını bi haylice çizmek için olsa gerek, yemin ederken yakalıyorum kendimi gereksiz yere. zorum neyse artık.
- bi arkadaşa o an okuduğun bi yazıyı falan göstermek, paylaşmak istemek büyük bi şevkle lakin arkadaşının ''bi saniye'' diyerek uğraş verdiği her ne pokumsa onunla meşgul olmaya devam etmesi, bu fırsattan istifade yazıyı tekrar okumaya koyulur ''lan ben bunumu paylaşacaktım'' dersin ilk etapta ve ''yahu ben bunu paylaşırsam ne tırt bi adam olduğum sonucu çıkarki hiç işime gelmez'' diye terennümde bulunmaya devam edersin, zaman sonra arkadaşının ''ha ne diyodun'' diye kurmak istediğin diyaloğa karşılık vermesi, sende o paylaşmak için şevkle hareket eden adamdan eser kalmadığını farkeder mamafih büyük bi pişkinlikle '' yok bişii o kadar da önemli değilmiş bee'' diye konuyu kapatmak istersin. ya konu tahmin edeceğin üzere kapanır yada ''ne diyecektin lan söylesene ibine'' diye devam eder ki nihayetinde kavga bilem çıkabilir yaa. bilmek gerek bunları.
- atıyorum okumayı planladığım kitap 245 sayfa. ya önce 45 sayfasını okuyacam, ya 145 sayfasını okuyacam ya da 200 sayfasını okuyacam ya da tamamını okuyacam. ben bütün okumayı olanladığım kitaplarda bu ve buna benzer durumdayım. aksi takdirde kitaptan bi s.k anlamam.
- sevdiğim bi şarkıya eşlik etmeden dinleyemem. illa eşlik edecem. illa şarkının ağzına sıçacam. illa.
- camide yerini alıpta, namaz başlamadan önce, namaza kimlerin iştirak ettiğini görebilmek sevdasıyla cami kapısına boynunu çevirmekten alıkoyamıyor insanoğlu. hatta bazıları işi abartıp caminin kapkalın direklerine sırtını dayıyor, boyun çevirmekle neyim uğraşmıyor ve bu sayede bu acizliğine, merakına kökten çözüm buluyor. allahtan hayırlısı tabii.
- misafirliğe gidip yatıya kalınmasının ardından, sabahleyin özellikle evin sahibesinden , ''yerin rahat mıydı, iyi uyudun mu?'' diye sormasına müteakip, hakikatte yatağın s.k gibi olmasına rağmen hep ''valla benim evdeki yataktan rahat ehehe'' ''iyi uyudum evet'' yalanını söylemiş ''ha iyi iyi hadi o zaman kahvaltıya geçelim'' cevabıyla muhatap olmuşumdur. ulan sankit iyi uyumamış olsam kahvaltıya geçmeyecez haaa.
- dertler ve renkler tartışılmaz ehe.
- misafirliğe gidildiğinde şunu rahatlıkla söyleyebilir, iddia edebilirim ki, her kim ki tuvalete girmişse hemen olay mahalini terk etmek istiyor. o tuvalette misafirlikteyken pek fazla vakit geçirmek istemiyor. büyüğü varsa bile bi işeme süresine indirgeyerek elini, götünü hızlı tutmaya çalışıyor. hakikatler gün yüzüne çıksın artık kardeşim eheh
- ''okula erkenden gelen öğrenci'' okulla, dersle pek işi, derdi olmayan öğrencidir uzatmaya gerek yok.
- bence önümüzdeki yıllarda kuru fasülyenin faydalarına sıra gelmeyecek.
- Aşk olsun sadece bi bisküvi çeşidi mi? ya bi git allasen yaa.
- Artık şunu kabul edelim ki, her kim ki tuvalete girmiş ve bir iyicene sıçmış ise, vermek istediği mesaj şudur. ''sıçmadım ki, işedim''lan işemek daha mı kabul edilebilir bişii anlamadım ki. Sıçtıysan sıçtın ne var yani. Bu tip bi mesaj vererek zaten sıçmış bulunuyorsun ne gereği var. Sıçtın bitti. Daha mutlu değil misin şimdi? Mutlusun. E o halde konu kapanmıştır.
- tuvalette, lavobada birilerin olduğunu idrak ettikten sonra ''yeni sıçmış adam''görüntüsü vermemek için lavobada ki adamın işini bitirip gitmesini, tuvaletin içinde işi bitmesine rağmen oyalanarak bekleyen adamlar aynı zamanda ''sıçmadım ki, işedim''mesajı vermeye çalışan adamlardır.
- dayı yada amcanın ekseriyetle dayının erkek yeğeni yanında rahatlıkla gaz çıkarması, sankit normalmiş gibi gaz çıkardığı sırada bahsi edilen konudan kalındığı yerden devam edilmesi, seni bilmem ama ben alışamadım gitti kardeşim bu duruma. S.kerim dayıysa dayı a.q. tutsun g.tünü.
- ehemmiyet verdiğin adamın yanında gaz çıkarmayı erteleyememek de kötü bee. Aylardır, yıllardır bıraktığın intibayı bi gaz çıkarma eylemi yerle bi edebilir.
- sevgilinin yanında ilk gaz çıkardığın an, bir çok şeyin miladıdır milat.
- lise 1'e gittiğim dönemi hatırlıyorum da ne kadar mal olduğum aklıma geliyor. Lan baya baya genel kültür ansiklopedisi ile sözlük okuyordum yahu. Akıl işi mi?
- ''Aygır görüş beygir kancık gibi ne bakıyon''lafını ne zaman duymuş da hafızaya kazımışım hatırlamıyorum. Bana malum mu olmuş nedir. Normalde bu tip lafları, hafızaya kazıdıysam şayet, ne zaman ve nereden, hangi kaynaktan kazıdığımı da hafızaya kazırım.
- tatağı yuvarlamadan atamam. illa yuvarlayacam, adeta bi oyun hamuru gibi birazcık oynuyacam onunla illa, illa ama.
- ''ölürse film biter''deme adamım, dersen film hakikaten biter, bırak da sessiz sedasız izleyelim şu filmi dostum.
- eviyeye damlayan musluk suyu bi insanı rahatlıkla deli edebilir.
- Kırk yıl düşünsem ''bi hayvan''diye sormasalar aklıma gelmezsin dedim bi arkadaşıma, pişmanım.
- Albüm neyim alan bi adam değilim, satılan albümleri de kimin aldığını anlamış değilim. Hayır, çevremde de alan yok. Çevrem o kadarda geniş oysa. At yalanı s.kim inanı.
- Elindeki mevcut nevaleden ikram edip etmemeye kedini tatmin ettikten sonra karar veren adamlar, görülmesi, karşılaşılması muhtemel adamlar arasında sağlam bi yeri vardır. Örnekse adamımız kola neyim alır, yalandan da olsa, ağzının ucuyla da olsa şerefsiz tabiatlı olduğu için ''bi fırt çek istersen hocam''demeyi akıl edemez daha doğrusu akıl edemez demeyelim de 'parayı ben verdim ben içerim' pezevenkliğini besmele kabul ettiği için, malı lıkır lıkır götürür, kesildiğini hissettiği an, başta ifade etmesi gereken tırnak içindeki repliği hayata geçirir, sonrada ''sen bilirsin''derse, kimse kusura bakmasın ama küfür dağarcığımın haylice olduğunu hatırlatırım.
- ''Biri ambulans çağırsın''''biri polisi, itfaiyeyi arasın''diye vaveyla çıkaracağına, sen bi adım atta görelim anasını satayım, bu durumda bile işi başkasına yıkma meraklısı bi adamsın a.q. onlar biliyor kendilerini.
- Bi ünlünün bilmem kaç yıl önceki görüntülerini temcit pilavı hesabı her defasında önümüze sürmekten embesil magazinciler ne zaman vazgeçecekler bilmiyorum. Seneler önceki kendi salakça programlarını gösterseler de aradan geçen onca zamana karşın mesleki açıdan bi adım atamadıklarını, mesleğini onure edecek atılımları gösteremediklerini yakinen görelimde malzemeniz olan ünlü ile bi kıyaslamaya gidelim. Bakalım hanginiz bi gelişme göstermiş.
- Muhabirlere ''çocuklar'' diye hitap eden ve buna müteakip ''yıpratılmasını istemediğim bi ilişkim var''diyen ünlüye ''ünlü ünsüzler''olduklarını hatırlatmak gerek. Yoksa başımıza çıkacak bunlar.,
- Bi de bu magazinciler ota boka ''olay''diyorlar ki beni sinire kesmeleri bu ahval ve şeraitte içten bile değil. Yok, ''olay evlilik''yok''olay film''Lan sizin içler acısı, aciz, yaratıcılıktan uzak habercilik anlayışınız olmuş olay a.q. sen daha ne konuşuyon.
- Lisede kompozisyona başlık bulmaya çalıştığım an aklıma geldi de paylaşayım, üstüme vazife olmadığı halde o anı sana da hatırlatayım dedim. Aha hatırlattım. Ne geçtiyse elime artık.
- eğer cebimde küçük de olsa bi delik açıldıysa, önlemini almak yerine, delik olan yere parmağımı sokup iyicene yırtmaktan kendimi alıkoyamıyorum. Bundan müthiş zevk alıyorum. Be durumumun psikolojik alt metni konusunda bi fikrimde var elbet canım.
- erotik film oynatan sinemadan üniformalı öğrencilerin çıktığını görmeyeyim müthiş duygulanıyorum. Anılardan olsa gerek.
- 21. yy.dayız bidon, ibrik, maşrapa diye bişii var. Olacak iş değil. Şahsen ben bunları kullanıyor olmakta dolayı utanıyorum. At yalanı s.kim inanı 2.
- Yapılan bi araştırmaya göre kaybolan hiç bi çay kaşığı bulunamıyor. Bulunamıyor kardeşim tecrübe ile sabit. Ara tara anasını s.ktiğimin edevatları artık yer yarılıyor da içine mi giriyorlar bilmiyorum ama bulunamıyorlar.
- Ulan yılardır ekseriyetle gazetelerin arka sayfalarında yer alan bi haber var. Kahramanları oyuncuları farklı da olsa tema aynı. Peki, nedir o haber. Amerikanın bilmem ne eyaletinde ekseriyetle tecavüz suçundan dolayı senelerce ama senelerce boş yere hapis yatan, suçsuz olduğu, masum olduğu aradan geçen 20 bilemedin 30 yıl sonra anlaşılan adam haberi. Zaman sonra adalet sistemi neferleri temiz havaya mı çıkıyorlardır nedir bilmiyorum adamın köye suyu götüren adam kadar yardım delisi olduğu sonucuna varıyor, serbest bırakıyorlar. E adam o kadar senenin acısını tecavüzle çıkarsa kimsenin gıkının çıkmaması gerekir bana kalırsa. Haksız mıyım? Bence abd toplumu bu adamımıza karşı bi tecavüz borcu var.
- iki kulağının olması en çok askerdeyken işe yarıyor anam bacım. işine gelmeyeni bi kulağından al, diğer kulağından doğaya geri sal. Tabii dikkat etmemiz gereken bi nokta var o da şu ki iki kulağınla duyma eylemini asgariye de tutman gerekir. Aksi takdirde kafayı da sallasan duvarlara da vursan beyinde kalıcı hasarlara yol açabilecek belirtiler olabilir.
- Bizde öğretmenler öğrencisini dövüyor, kulağını neyim koparıyorlar. elalemin memleketinde ise öğretmenler bırak öğrencileri dövmeyi talebeleri ile bi iyicene sevişiyorlar. Bizim öğretmenin koparmaya çalıştığı kulağa dil darbeleri indiriyorlar. Bence eğitim sistemi tamamen değişmeli.
- Bazı TV programlarında ki konuklar örnekse Abbas Güçlü ile Genç Bakış programında ki konuk öğrenciler, muhataplarına yönelttikleri her sorudan sonra teşekkür ediyorlar. Lan ne var da teşekkür ediyon anlamadım ki. Asıl teşekkür etmesi gereken taraf soruya muhatap taraftır oğlum. Adamın eteğinde taşları dökmesine, varsa her hangi bi yanlış anlama düzeltmesine sebebiyet veriyon daha ne olsun. Bırakalım onlar teşekkür etsinler.
- Gerçi ota boka ''öncelikli olarak bu sorudan dolayı teşekkür ederim''diyen adamı da sevmem.
- Dillendirdikleri hemen hemen her şey arkadaşlarının diline pelesenk olan adamlar var. Bu adamlar bi laf ederler bi bakmışsın o adamın yumurtladığı ne varsa arkadaşlarına besmele olmuş, töbee haşşaa. Eheh. Biraz özgün olun lan mal herifler. Yok, illa ben o adamın ettiği lafları özellikle onun yanında kullanırım onun nazarında onun gibi olanlara ''aynı kanaldayız''mesajı veririm diyorsan ona karışmam. Karakter yok sende bi kere. Ne karışacam. Üzerine ne söylense boş a.q. ne diye kendimi paralayacam. Gerçi arkandan atıp tutarım, sağda solda söylenip dururum, sen kervanını sürersin bunu da bilirim.
- ortama sıkıntını, irinini bırakmayı arzulamak lakin muhatap olacak belli bir kişi belirleyememek, uluorta belli belirsiz lafını gevelemek,'nasıl' diye karşılık vererek oltaya takılanı söyleyeceklerin malca şeyler de olsa göz hapsine tutarak ona adeta kabir azabı yaşatmak. Hepimizin yaşadığı şeyler bunlar canım. Lafını etmeye bile değmez.
- Arkadaşlarla falan porno, erotik film neyim izlerken illa espri yapılarak tavana vuran libidoyu dengelemek isteyenler çıkar haa. Bırak da izleyelim şu filmi adam gibi yahu. Adam gibi.
- Aralarından su sızmıyor dedirtecek kadar olmasa da mecburen bir arada yaşamak zorunda kalanlar arasında gerzekçe bi nedenle çıkan laf kavgasına paralel olarak birbirlerini hırpalamaya başlamaları, kendince ekmek çıkmayacağını anladıklarında hâsılı birbirlerine diş geçiremeyeceklerine kanaat getirdiklerinde mülayimleşmeleri, dağılan kıyafetlerini düzeltmeye çalışmaları, gömleğinde, kazağında falan leke oluşmuşsa karşılıklı olarak çıkarmaya çalışmaları, bu, biraz önceki sert adamların yeri geldi mi kolpaya direksiyon kırdıklarını görmek bence çok komik.
- hiç bi türk, bi çinli ile japonu ayırt edemez. na şuraya yazıyorum.
- plastik top kokusunu unutuğumu zannetmeyin. unutuuulmaz yaşşadıııığımız unuuutulmaaaz. bize olanlaaar yaşşşaaaananlar unuuuttuulmaaz. mirkelema selam.
- gecenin bi saati uyanıp sabah kalkman gereken saate daha bi kaç saatin, dakikanın olduğunu idrak ederek uyumaya devam etmenin mutluluğunu ancak monica belluci dengeler gibime geliyor. şahsi kanaat kardeşim sana ne alla alla.
- kim bilir şu ana kadar kaş kişinin söylerken sırıttığı için söylediklerini anlayamadığım halde siktir et sende sırıt düsturuyla bende sırıtmışımdır.
- sigara içmek için kaptanın yanına gelen yolcular derneği.
- misafirlikteyken çocuğunun yer yer akranı kız çocuğuna çükünü gösterme gibi nahoş hareketlerinin dozu artınca, aleti kaldırınca diyomuşum eheh, bu kalıptaki söylemelere gıcığım ama oldu bi kere artık,yapacak bişii yok, çocuğunun evde böyle olmadığını iddia eden anneler var. tamam kabul, annesin, çocuğunun uslu puslu olduğunu diğer veletleri görünce coştuğunu ileri sürebilirsin ama üstüne üstelik iştahı misafirlikte açılıyo senin çocuğun be anacım. buna ne diyeceksin. çocuğu doyurmadan misafirliğe yol al. sonra lamidi cimidi. yok öyle yağma anacım yok. ne verirlerse versinler yemiyeceksin diyen anneye de bi kaç sözüm var o kurtuldu zannetmesin, ona da sıra gelecek.
- aha geldi. ne var yani bi iki lokma bişiiler yese o çocuk. anca sen koca g.tünü büyüt, kısırları neyim lop lop mideyle buluştur. o garibim çocuk da toku oynasın. benim kitabımda yazmaz bu tip vakalar. gerçi o çocuk akıllı bişi ise sofranın içine sıçar bırakır. Kısırdan de nemalanır, börektende.
- cennet anaların ayağı altındadır ama diye adam. Hatırlattığın üçün saol.
- bol sabunla otuzbir çekmek, çükün içine ki o haliyle çük adını yar.ağa bırakoyo afedersiniz, sabunun kaçması, ucunda bi yanma hissetmek, gerisini getirmek istemiyorum. sabundan olsa gerek klavyeye hakim olamıyorum da ehe.
- ince uzun boyunlu adamlara valla ne yalan söyliim hiç ısınamıyorum. resmen gıcık oluyorum bu tip adamlara anasını satayım. tekin değiller gibime geliyor. önyargı evet ama biliyosun ki atomu parçalamaktan zor. bahaneyse bahane.
- geçmiş bayramın kutlu olsun yada gelecek bayramın kutlu olsun söylemlerinde nasıl bi ayar varsa kardeşim kaç gün önceden kaç gün sonraya kadar söylenir bu laflar anlamış değilim.
- WC'de çıktı alımı sırasında yazıcıdan çıkan sesi bastırmak için musluğu açan adam, sesi tam bastıramadığında dolan tası boşa döktüğünü biliyorum. hatta ve hatta direk kalebodura musluğu açtığınıda biliyorum. bunlar nafile çabalar kardeşim. göt dediğin ötmeli ötmeyen g.tü mikmeli.
- bi kalabalığın içinde kalabalığın kendisinin kankisi olduğunu bilmediği kankisine sanki, eğer bu kalabalığın nedeni fatura sırası gibi bi şeyse, önüne geçmişte sırasını almış ve buna tahammülü olmayan hakkını sonuna kadar arayan bi emekli memurcasına çıkış yapıp, azarlayan, fevri çıkışlar, yalandan afra tafralar yapan adam, sende erken boşalma olduğu kanaatini taşıyorum. anlık zevklerin adamısın sen adamım. bil diye söylüyorum. bi art niyet yok yani.
- misal satın almayı planladığın bi şey 10 lira ve 10 liralık şeyi de bi tanıdıktan alacaksın, o tanıdığın ''10 lira ama sen tanıdıksın sana 15 lira olur'' şakasından kurtulamayacağız, hiç boşuna kıçımızı yırtmayalım derim ben. Yahu tanıdık alınma ama hakikaten bi boka benzemiyor bu şaka.
- biliyorum ayağına yatıp bilmediği bi konuyu bildiğini düşündüğü birine sorup öğrenen yada faka basan adamlar. Loo loo mahsuun diyoruz hep beraber. Bi saniye..
- ''sağdan git cüzdan bulursun''ne abi, bi s.k anlamıyom ben bu laftan. Belki de her hangi bi s.kin anlanması beklenmeyen laflara örnek teşkil ediyor da olabilir. Tabii yaa..
- bilmediği bi mevzuyu yeni öğrendiğine tanıklık ettiğin bi adamın, bi hafta, bi gün, hatta bi saat içinde bilmediğine kanaat getirdiği başka bi adama sanki mevzuya yıllarını vermiş bi eda ile aktarmasına ve takındığı hakim duruşuna tanıklık etmek bana anlamsız bi keyif veriyor.
- galiba bana bu tür ipe sapa gelmez şeyler keyif veriyor. Bu anlamlı ama.
- hararetli bi muhabbetin temasına uzak kaldığım sırada, evet bende, ''kim ölmüş'' gibi salakça bi lafta giriş yaparak ''ben de buradayım lan ib.neler ama konu boktan burada olsam ne gam'' mesajı verdim, hemi de defalarca. Utan utan diyen hanginiz lan. Ne utanacam lan 'dile getirdiğin sürece sorun yok' bana kalırsa. Bu sav da çabuk çürütülür ''baa kalırsa''
- yok bi de sana kalırsaları anlatacaktım. Hıh.
- bazen, öyle bi zaman oluyor ki, bu 'öyle bi zaman oluyor ki' ne alternatif olarak kıç loplarından her ikisini de kullanmaya niyetlenirsek 'kafanın duraklama dönemi' de denilebilir, bi adamı birine benzetiyorum ama kime benzettiğimi çıkaramıyorum, zaman sonra hiç aklımda yokken bilinç altıma yerleşmiş olmalı ki kime benzettiğimi pattadanak hatırlıyorum. Bundan mutlu mu oluyorum bilakis kime benzettiğimi o an hatırlayamama durumumu hatırladığım için kendime sunturlu bi küfürü hak görüyorum. Ben o an kime benzettiysem hatırlamalıyım o kadder diyecem de kime nağme yapıyom, kime nazım geçecek bilmiyorum. Salak işte..
- gerzekçe şakalarda bulunmak, şahsına aptalca davranışlar sergilemek sonrada ''sevildiğini bil'' diye bi kılıfı hazır etmek. Ben bu ve buna benzer tutumları sergiledikten sonra sevildiğini bil diyen adamların, açık açık dile getirmek istiyorum ta a.q.
- babam yalnızca beraberken bana sorması gereken bi takım konuları sormayı akıl edemeyip hep birileri de yanımızda varken sormayı yeğlemesini anlamıyorum. Toplumsal rolünü yerine getiriyor belki de. Çocuğumla ilgileniyorum mesajı, hesabı..Bence bunu yazmamalıydım.
- ben bu gün a.q. lafını çok kullandım farkınayım a.q. Ayrıca bunun komik olmadığını biliyorum a.q. a.q.
- ağzını ekmekle silen adamlar arasında başı çekerim. Kısa ve acısız.
- pisuvarda işerken gaz çıkarma rahatlığına ben hayatta ulaşamam, biliyorum kendimi.
- bi erkek şarkıcının çekilen bi klipinde boy gösteren bi kadının, şarkının sözlerini söylüyormuş gibi yapması da moda oldu olacak bana kalırsa. Hatta oldu gibi. Belki de çoktan beri var, çoktan beri moda da ben yeni fark ediyorum.
- nutella, sarella vb şeye ekmekle banmak, kırıntıların içinde kalması, zaman sonra tekrar ekmek banmayı planlamak, planı hayata geçirmek, yalnız plana bakar mısın? banılan ekmek parçasına daha önceki banmalar sırasında çokokremde biriken kırıntıların gelmesi, ağzının tadının kısmen kaçması..
- ''ne verir ne inkar ederim'', ''yaz tahtaya al haftaya''. puhahahaa.
- hocam öyle zannediyorum ki bahsini edeceğim konu bir çok erkek çocuğunun başından geçmiştir. Ekseriyetle, ikamet edilen binanın sakinlerinden birine yük, eşya vb. şeyler gelmiştir. Anne iyi bilir ki biraz sonra yardım etmesi için oğlu talep edilecektir. Bu ahval ve şeraiti iyi sezen ve oğlusunun eşya taşıması sırasındaki amansız hengâmeye kapılıp gitmesini istemeyen anne olaya müdahale eder ve oğlusunu hiç gerek olmadığı halde evden çıkmasına sebebiyet verecek ama yormayacak bi iş bahanesiyle evde uzaklaştırır. Tabii annenin bu eylemini mola verildiği sürede tüketilen kola ve bisküviden nemalanmak için hasıraltı edenleri de mevcuttur.
- lan niyeyse herkes her ortama girmiştir a.q. ve her sazdan çalan bi tanıdığı vardır. Oğlum ne kadar yalancı adamsınız siz yahu.
- asker bi arkadaşımın, askere geldiğimden beri, ineği işaret ederek, ilk defa bi hayvan görüyorum demesi, yemeyen içmeyen bendenizin ise ''bende buraya geldiğimden beri görmediğim hayvan kalmadı'' demesi. Aman da ne hazırcevabımcılık.
- her kim ki muhatap kabul edip dinlediği kişinin söylediklerinin yüklemini tahmin etmeye çalışıp sözlerini tamamlamaya çalışıyorsa bahsi edilen konudan bi skim anlamamış demektir.
- berberin önlüğü takarken boğazı kısmen de olsa, istemeden de olsa ki bu konuda tam emin değilim sıkmasından nefret ederim. Biraz yavaş a.q. tavuk mu gırtlaklıyorsunuz anlamıyorum ki.
- işkilli bazı konularda o işkilli konunun muhatabı, eylemcisi ben olmamama rağmen benim yaptığımı düşüneceklerine kanaat getirdiğim gerçeği ile yüzleştiğimde kendimi gülmekten alıkoyamıyorum kardeşim. Gülünce de hakikaten benim o işkilli konunun muhatabı, eylemcisi olduğum düşünülüyor ki ben bu durumun taa a.q haa.
- bulvar, kısmen de olsa şok gibi gazeteler diğer gazetelerin tirajını doğrudan etkiler adamım, diğer gazetelerin arasına zula edilerek alınması hasebiyle eheh. Ne o. Yalansa yalan de.
- Kitapçıya yada sahafa girdiğimde, ''çok kitap var yeaa'' dediğim gibi ''hangi birini okuyalım kardeşim'' demekten de kendimi alıkoyamıyorum.
- Birbirine çemkirenlerin arasında kalmış olanın, çemkirenlerin laflarına sırıtışları ile yer yer de kahkahaları ile ortak olup, ortamı yumuşatmaya çalışmasına anlam veremiyorum. Lan bırak yesinler birbirlerini bee.
- Faaliyette olmayan dükkânların, camlarını kaplamak için kullanılmış olan gazeteleri okuyan bir mal görürseniz, selam vermeyi unutmayın hacı.
- Mahmutpaşa, Yeşildirek, Aksaray gibi yerlerden geçerken, kendince gereksiz şeyler satanları işaret ederek ''bundan para kazanılıyor mu ki?'' diye mırıldanan arkadaşına, ''kazanıyorlar ki yapıyorlar'' cevabını yapıştırmamış biri tanımış, duymuş değilim.
- Yastıktan başımı kaldırdığım bir iki saat içinde, her şeyin anlamsız olduğunu, bi süre sonra ise, ''her şeyin anlamsız olduğu'' düşüncesinin anlamsız olduğunu, ''ama benim için uyandıktan sonraki bir iki saat içinde ki sürede her şeyin anlamsız olduğunu'' hatırladıktan sonra ise, ''her şeyin anlamsız olduğu'' düşüncesinin yer yer anlamlı olduğunu düşünürüm
- Bakkalla aynı binada ikamet edenlerin sepet salmaları anlaşılır bir durumda, karşı binadan sepet salanlara ifrit olurum. Bakkalcının, '' yüz yüze bakıyoruz, yeri geliyor borç para veriyoruz, e yeri geliyor icabında alınanları yazıyoruz, bari bi işe yarasın i.neler'' demek isteyen sırıtışıyla, ''birde geçerken şunları da sepete koyar mısın oğlum demesi'' ne, ''ama sen duurr, şu borçlar bi bitsin hele, s.kimi salacam o sepete o vakit'' düşüncesini aklımdan geçirir, ''ne demek ismail abi, yolumun üzeri, elime mi yapışır'' karşılığını verir, sepete nevaleyi koyduktan sonra da '' tamam abla, çeeek'' narasını atarken, ''maşallah çatala gel'' lafını da terennüm etmesi bilirim.
- Sadece okuldan aldıkları takdirlerle, teşekkürlerle var olan adamlarla muhatap olmam.
- Muhabbeti sırasında referans teşkil eden yaşanmışlıklarını(?!) bildiğimizi zannederek konuşanlara ''he anam babam'' yer yer de '' vay babaaun kemüğüne'' yollu geçiştirme cümleleri ile yaklaşırım. lan müneccimmiyim ben a.q.
- Kafama takılan bi kelimeyi bir kaç gün, hatta hafta, neredeyse kurduğum bütün cümlelere yediririm.
- Muhatap olunanın konuşması sırasında, kendi kendine soru sorması ve tam cevaplayacağı sırada, dinleyenin ki genelde soruları yönelten kişidir ''bak boş yere kafamı sallamıyorumun'' ipuçları vermek arzusuyla kaynak yapıp, soruyu cevaplamak istemesi, lakin muhatabın söylediği cevapla, kaynak yapıp ifade ettikleriyle uzaktan yakından alakası olmaması, bir anlamda yanlış cevap vermesi, doğru cevapla muhatabın ''vay i.ne zerre anlamamış dediklerimden'' düşünce akışıyla konuşmasına devam etmesi ve dinleyen tarafın oturduğu halde lök gibi çökmesi, küçülmesi ne feci bir görüntüdür.
- Bana mı öyle geliyor bilmiyorum ama sanki eskiden çocuklara daha fazla araba çarpıyormuş gibi geliyor ya da ben çocuktum o yüzden çok etkileniyordum veya büyüdüm (daha açık ifade edersek, eşşek kadar oldum ya hani) ve ''aman bir tane daha yaparlar, ne var canım, çok mu zor sankit'' diye saçmaladığımdan mı fazla etkilenmiyorum diyecek kadar ne i düğü belirsiz biriyim.
- Sıçma süresi, yemek yemek süresinden uzun olanlara, ''olabilir niye olmasın ki'' hissiyatıyla yaklaşır gönül adamlığı yaparım.
- ''koşan çıplak erkek'' ile ''mayolu haliyle çömelmiş erkek'' görüntüsü kadar beni hayattan soğutacak çok az şey vardır.
- Plastik futbol topu filesinin içinde, patlamış ya da havası inmiş muhakkak bir plastik top vardır. Tespitse tespit. eheh.
- ilgiyi üzerine çekmek için, çocuğuyla herkesin duyabileceği şekilde konuşan anne modelinden bahsetmek isterim lakin ''analar kutsaldır, cennet bile ayaklarının altında ayı'' sözünden dolayı sadece böyle bir şey olduğuna işaret etmekle yetinirim.
- Kendisine edilen lafın belini kıramayan adamın, ''ben de onu diyorum işte'' yollu yaklaşımına, bi siigi git boyutunda yaklaşırım.
- iki şık arasında kaldığımda ''ooo piti piti'' yi tüm şıklara yayarak yaparım. Oldu ya arasında kaldığım iki şıktan birine denk gelmez isem yılmayıp denk gelene kadar ''ooo piti piti'' ye devam ederim. bu yüzden bi çok soruyu boş bırakmışımdır. gerçi boş bıraktıklarımı da sallardım da sure faktörüyle ilişkili olduğundan bazen ''ooo piti piti'' siz sallamak zorunda kalıyorum.
- Eski türk filmleri izlerken ''bu filmlerde hala da izleniyor haaa'' dememiş bi kişi bile tanımadım.
- Dantel örme işine akıl sır erdiremiyorum, tamam iki ters bir düzde, nereye ters nereye düz anasını satayım, sayısına hiç girmiyorum bile.
- Yer yer sokak ortasında, ''allahıma çeyrek altın'' diye eğilip bir çok hüsrana imza atmışlığım vardır.
- Elleri kir, pis, yağ içinde olan adamlarla el sıkışmayı bilekten yapmaya bir anlam veremiyorum. Bileğini tuttuğun adamda bi şekillere giriyor ki sanırsın ayaküstü bizi s.kiyor haa. lan altı üstü bileğinden tuttum, akabinde hemen de bıraktım. ne bu ayak.
- Basın sitesi'nde ki bi kahvede, ''lavaboya tükürmeyiniz'' uyarısının altına, ''en azından musluğu açabilir miyiz?'' diye yazacakken, kahveci adamın suratını hatırladıktan sonra vazgeçtim, evet biraz tırsağım..
- ilk olarak evin adresi ile evin telefon numarası öğretilen çocuklardandım.
- Bi kez olsun ''bana uzak Allaha yakın olsun'' temennisinde bulunduğum adamın birine, ''lütfen cep telefonunuzu kapatır mısınız?'' ( toplum içindeyiz ''lütfen'' li ifadeler) ''buraya çöp dökmek yasak kardeşim?'' (adamın çöplüğü olabilir, hafif alttan almak için ''kardeşim'' li ifadeler), ''çimlere basmak yasak, okuman yazman yok mu?'' ( olası dayağı hafifletmek için 'kültürlü birine benziyorsunuz' mesajlı ''okuman yazman yok mu?'' lu ifadeler), '' inşaata girmek tehlikeli ve yasak, koskoca tabelayı görmüyor musun dingil?'' (intihar etmek istiyorsun ama üzerinde bi ağırlık var, köprüye gitmekle de uğraşamayacaksan ''dingil'' li ifadeler) gibi çıkışlar da bulunamadım.
- Zengin ve piç olursam şayet muhatap olduğum fakirlere! ''senin kasa olarak kullandığın para dolabını ben kumbara olarak kullanıyorum nıhaha ha'' diyecem diye ödüm kopuyor lan. ama demem ki.
- Çoğunlukla seyahat halindeyken, tabanvay yol alırken de yaşanması muhtemeldir, çalıştığımız eski iş yerimizi, ikamet ettiğimiz eski evimizi, bi ortak tanıdığımızın iş yerini veya evini göstermekten anlaşılmaz bi keyif alıyoruz ki hala anlamış değilim hangi tatminsizliğimize derman oluyor.
- bir erkeği, gözü dönmüş bir halde, bi erkek dergisinin malum sayfalarınızdaki resimleri, cep telefonuyla çekerken gördüm. (neyse ben daha sonra çekerim eheeh)
- Cebinde, girdiği dükkândan bir şeyler alabilecek kadar parası olan adamların, cebinde, girdiği dükkandan bir şeyler alabilecek kadar parası olmayanlara göre daha rahat gezindiklerini kendimden bilirim.
- Şaka yollu ''beni neden sevmiyorsun'' diye sorduğum arkadaşımdan, ''benim sevgimle mi yaşıyorsun s.kik'' lafını işittikten sonra bütün kimyam değişti.
- Arkadaşına karşı cebinde akrep besleyen adamın da, eli açık olan arkadaşını suiistimal eden adamında ağzına vereyim kulakları şınav çeksin ha.
- Porno sitelerinden ve bilumum dergilerinden yola çıkıp dünyanın yarısının porno sektörünün neferi olduğunu düşüncesine ''Allah bir'' gibi inanırım.
- Porno yıldızlarına ''bunların anası babası yok mu lan?'' dememiş bi allahın kulu yok mu yahu ehehe diye merak ederim.
- bi adamın, bi arkadaşından, bilmediği bi yerin adresini aldığı sırada, arkadaşının neredeyse herkesin bildiği yeri baz alarak adresi tarif ederken, ''eheh biliyom lan ben orayı'' derken gözlerinin büyümesine, ''adresi bilmiyom ama o yerleri biliyorum na'ber ehe'' yollu bakışlarından keyif alırım. Fakir işi işte.
- bi çok arkadaşının vesikalıklarını, eline nerden geçtiği belli olmayan gerekli gereksiz bi takım kartvizitleri cüzdanında taşımak, yapacak bi şii bulunamadığında cüzdanı açık karıştırmak yerini cep telefonunun türlü fonksiyonlarına bıraktı.
- Kızlara özellikle ''çiçek gibi kız'' lara sıçmayı falan yakıştıramıyoruz lakin bence en fazla sıçmayı hak eden onlar. Gerçekler açığa çıksın kardeşim. itiraf edelim. Tamam... Şöyle bi etrafımıza bakınalım da somut örneklerle konuşalım o zaman alla alla. efenime söyliim mısır neyim yiyen, dondurma neyim yalayan, abur cubur atıştıran (ekseriyetle) hep kızlar değil mi kardeşim? e kızlaar. Erkeklerin bi çoğu ise kızcağızı yalnız bırakmamak için ayak uyduruyorlar sadece. Bu farkındalığımızda cepte Allaha şükür. Tek başına dondurma yalayan, mısır falan yiyen erkek sayısı bi elin parmaklarını geçmezken, kızlar Allah ne verdiyse mideyle buluşturmuyor mu? Buluşturuyor. E haliyle bu ahval ve şerait içinde ki kızların, gereksiz yere nazikçe ifade edeceksek şayet, lavaboya daha fazla gitmelerine, s.kmişim nazikliği deyip devam edeceksek de şayet, sıçmayı daha fazla hak etmelerine sebebiyet veriyor ki, gördüğünüz gibi ben haklı çıkıyorum.
- Teke tek iken dile getiril(e)meyen bazı konuların ancak üçüncü bi kişiyi ilgilendirmediği halde, üçüncü bi kişinin varlığı ile dile getirilmesi arkadaşlık, dostluk, aşk her neyse işte, ilişkinin düzeyi hakkında önemli bi veridir zannımca.
- Aynı işlevi devam ettiriyor olmalarına rağmen kıraathanelerin, kahvehanelerin, kahvelerin adı her geçen ''cafe'' ye dönüşmeye devam ediyor. Allahtan ''şen kasap'' larımıza henüz sirayet eden bişi yok.
- Çoğunlukla seyahat halindeyken, tabanvay yol alırken de yaşanması muhtemeldir, çalıştığımız eski iş yerimizi, ikamet ettiğimiz eski evimizi, bi ortak tanıdığımızın iş yerini veya evini göstermekten anlaşılmaz bi keyif alıyoruz ki hala anlamış değilim hangi tatminsizliğimize derman oluyor.
- Dükkâna vakit geçirmek için girmek, arada bi fiyat almak, olurunu sormak, sadece oyalandığımızı fark eden tezgâhtarın ''alacaksan bak'' bakışlarına mazur kalmak, ''hani lan her zaman haklıydık'' terennümü eşliğinde dükkânı terk etmek, ertesi gün tekrar gelmek, s.ktir git bakışları aport ta olan tezgâhtara yakın tezgâhtan bi şeyler bakınmak, göz göze gelmek, hafiften kafayı sallayarak ''amaa sen duurr'' mesajı göndermeye çalışmak, nasıl olmasa çıkışta, hiç ihtiyacın olmadığı halde, ''sırf ona inat bi kaç bi şey alacam'' düşüncesiyle geldiğin için, dünden de bi hayli fazla oyalanmak, yine fiyat sormak, yine olurunu sormak, nevrinin enikonu döndüğüne kanaat getirildiği an alışverişi tamamlamak. Bi şey bi şeyler.
- Nişantaşı' n da, kırmızı ışıkta bi hurdacı ile üstü açık araba kullanan bi adamın, arabalardan hiç anlamadığım için markasından modelinden bahsedemicem, göz göze geldiklerine tanıklık etmek bayaa ilginçti. Kim bilir birbirleri hakkında neler düşündüler. Biliyorum adamım ne geliyorsa meraktan geliyor. Sen canını sıkma.
- Sıradan bi şey olan domates, hıyar vs. tuvalet kâğıdı almak, çorap neyim bakmak gibi alışverişleri kendine yakıştıramayan erkekler hangi akla hizmet ediyorlar, neyin mesajını vermeye çalışıyorlar ki? yok marjinallik, yok ben sıradan değilimciliği geçelim adamım. Bence tamamıyla gerzeklik. Başka bişi değil.
- Eşyanın tabiatına aykırı mı bilmem ama eşyayla eşya olurum. Ne var yani. Uzun zamandır yerinden oynatılmayan mobilya vs. gibi eşyaların altından çıkan tozu güpürü temizlemekten müthiş bi haz duyarım. Hiç bakmam valla. Mobilya vs. gibi eşyaya, ''sen onca zaman tozu güpürü topladın ama bunları temizlemek benim içim çocuk oyuncağı dostum'' mesajı göndermemim bu hazda rol aldığını da bilirim.
- Hangimiz birisiyle buluşmaya gitmediğimiz halde, yolda karşılaştığımız bi tanıdığın sualine cevap olarak, ''tek başına gezmem ki ben, istesem arkadaşlar kul köpek bana'' mesajı vermek için, ''bi arkadaşla buluşmaya gidiyorum'' demedi ki. Üstüne de ''kız mı lan kerata haa'' diye gereksiz yere sırtı sıvazlanıp, anlamsız bi sırıtışa gark olmadı ki.
- Bi yemeğin, özellikle nutellanın vs' nin dibini hep anneler sıyırır anacım.
- Geçen bi arabanın farıyla aydınlanan bi odada kalmak bence müthiş güzel bişii.
- Dağa düşen bulut gölgesi dağa daha bi heybet katıyor gibi. Ya da kıçım sağ olsun.
- Ekseriyetle semt pazarlarında tezgâha yaklaşıp satılan ürünün inciğini cinciğini çıkarttıktan sonra ürünü almaktan vazgeçtiğini ifade etmekten çekinen kadınların '' haftaya alırız, paramız şu anda yok, haftaya da burdasınız dimi?'' gibi laflarla '' lan biraz uzaktan bakınca çiçek gibi görünüyorlardı meğerse koftiden şeylermiş anasını satayım ama olsun adam alışkında olsa en azından ufaktan bi umut aşılayalım kalpcağızına'' demek istemediklerini kim iddia edebilir ha kim? Ehü ehü.
- ''şüpheli paket'' haberini izlerken paketin esasında kendisinin unuttuğu, kaybettiği ya da adaaam sendecilikle bi kenara salladığı paket olduğunu gören adamın o anki halet-i ruh iyesi nasıl oluyor acep.
- Pek konuşmuşluğun olmayan bi tanıdıkla, ekseriyetle bi yol ayrımında tokalaştıktan sonra aynı istikamete doğru yol almak, bakışmak, ''lan ne diyeyim ben şimdi'' diye gerilmek, bi müddet beraber yürümek, alakasız laflar etmek, ''ya benim biraz acelem var'' diye vedalaşıp adımlarını hızlandırmak veya ağırdan alıp önden gitmesini beklemek ya da başka bi sokağa sapmak veya başka bi sokağa sapmasını beklemek, bunlar vuku bulmayınca gerim gerim gerilerek yürümek zorunda kalmak, tam bi ölüm. Allah düşmanımın başına vermesin.
- Eve gelen misafirin kapıyı açmaya yeltenmesi, '' misafirim ama bende bu evin bi ferdiyim lan'' mı demek yoksa ''kapıya yakınım anacım, elime mi yapışır, açarım, ne var yani'' mi demek yoksa ''misafirim ama çok rahatım burda, kendimi evim de gibi hissediyorum şearefsizim'' mi demek ya da hepsinden geçtim, bi kenara bıraktım yani sen şunun cevabını ver bakem. Ben mal mıyım?
- Normalde her kahvaltıda yerini almayan lakin gelecek misafirle birlikte sofrada yerini alan ya da normalde sofrada yerini bulan ama gelen misafirle birlikte sofrada yerini almayan kahvaltılıklar...
- Bi insan evladı da, anne ya da babasından bi kez olsun ''ne zaman evlendin, evlat sahibi oldun, o zaman anlarsın'' cümlesini duymamış olsun lan. Büyük beklenti. Evet.
- Söylenilen neredeyse her şeye ''ne alakası var?'' diyen, bi şeyler söyledikten sonra da ''öyle'' diyen kızlar, hep mi seksi kızların arasından çıkar lan.
- daha once adini hic duymadigi, hartada yerini dahi bilmedigi bir ulkeyi sikLarda verilen dort ulke arasindan secti. evet bayraginda insan resmi olan tek ulkeyi saptanadak bulmustu... icsel bir cemkirmeyle irkildi; " basin goge mi erdi lan ! " basi hemen one dustu..
- Toplu taşıma aracının içinde, tek boş yer olan yanındaki koltuğa oturan, zaman sonra boşalan ''herhangi'' ilk koltuğa hamle yapan kızlar kadar, kendimi sorgulamama sebebiyet veren başka bi olay yok anam bacım.
- Durağa gelmeden yada durakta yetişemediği otobüse ıslık çalarak (ekseriyetle) arka kapıdan otobüse gün gelecek bende binecem. Umut dünyası işte.
- Bi arkadaşın, seninde tanıdığın bi arkadaşının kendince ilginç bi hikayesini naklederken, ''neresi ilginç lan bunun, oğlum ne mal adamsın sen yahu'' demekten imtina ederek, çocuğun adını cümle içinde kurarak sormak, ( ''Ahmet di dimi bu'' gibi) kolpaların kolpası...
- ''sen gülme bokunu çıkarıyorsun''a hala gülenler mevcuttur. tiz kelleri vurula bana kalırsa. Gerçi bana kalırsa ohooo oo...
- Kafasına top çarpan adam olmak sinir bir durum. bi kere, hayalarına top çarpan adam dan sonra, halet-i ruhiye sini alt üst eden, karizmasını?! yerle bir eden şeylere muazzam bi örnek teşkil ediyor. Yalandan bi ''acımadı ki'' şebekliği ile sırıtırsın ya da işi deliliğe vurup, yolun ortasında top oynayan o bastı bacaklardan bi tanesinin tabiri caizse şifahen mihaen ağzına sıçarsın.
- Bi erkeği ancak seks ve teneşir paklar hacı. Nokta.
- Bi anne oğlunu ''annesinin çirkin oğlusu'' diye seviyorsa, o çocuk hakikatten çirkindir abicim. Kaçarı yok.
- Alış verişte bulunmayan ya da içeride bulunduğu süreye denk gelecek bi alış verişte bulunmayan ve buna paralel olarak dükkânı/tezgâhtarı gereğinden fazla meşgul ettiğini düşünen bi müşterinin ''güzel şeyler varmış, artık haftaya gelir alırım'' yollu laflar etmesi, öyle ya da böyle hep birilerinin gözüne girmek için yaşadığımızın işareti gibi.
- Dış cephesi, tuvalet ya da banyoya döşenen ''ishal boku renkli'' kalebodurlarla döşenmiş binalar, tam anlamıyla, ''kafamızı sokacak bi yerimiz olsun'' un açık bi delili gibi.
- Babam mizah dergisi okuduğumu gördüğünde (hala) ''gırgır mı okuyorsun? '' diyor.
- Misafirlikte, yaramazlık yapıyor diye çocuğunu azarlayan, döven anneye, evinin içine etmesine rağmen, kolpadan müdahale eden annelere selam ederim. sağ olsunlar bu tip anneler sayesinde dayaktan, o an için, çok yırtmışlığım vardır. Annem hıncını eve taşısa bile, bi iki terlik fırlatmayla defter kapanırdı. yaaa.
- Misafirlikte, yaramazlık yapıyor diye çocuğunu azarlayan, döven anneye, evinin içine etmesine rağmen, kolpadan müdahale eden anneler, yeri geliyor annenin göremeyeceği, evin izbe bi yerinde, ''adetten olduğu için seni dövdürmedim, bak şimdi ben de vurmuyorum ama istesem o küçük ağzına s.çarım senin'' yollu bakışlarına maruz kalmak feci bi şii adamım. aradan yıllar geçse de, dün gibi hatırlanır.
- ''yarın gel başla'' diyen işverene, ''ertesi gün başlasam '' önerisinde bulunmamış, inceden ''bakma boş gezdiğime her anım dolu benim babacım'' mesajı verme yollu kolpa düşünceyle hareket etmemiş bi Allahın kulu gösterin, ben de bizim Ahmet' e gösterem, oda inanmıyor.
- Dış kapı numarası 216 olan kaldırımın karşısındaki binayı kastederek, ''karşının apartmanı galiba ehehe'' diye kötü bi esprim var ki, beni bi dönem insanlık (çevremdeki insanlık eheh) beni bu iğrençlikle hatırlardı. Hey gidi salaklık hey, nelere kadirsin.
- imamın el faaatiha'' demesinden önce edilen dua sırasında, olmasını istediğin şeyler için, ''allahım beni, ailemi ve tüm inananları koru'' gibi bildiğin tüm duaları edip sessizce beklemek, ''lan hala bekliyorum millet ise fısır fısır, duaları bir kez daha tekrarlayayım bari'' demek, hala imamın ''el faaatiha'' dememesi üzerine, sesli dua eden bi adamın, senden farklı olarak söylediklerini kopya etmek, valla ne yalan söyleyeyim her namazda bu durumdayım. (zayıf Müslüman seni?!)
- Yaptığı isten bahsederken çok eğlendik diyen insanlardan uzaklaşmayı, çok eğlenerek uzaklaştım diye anlatırım. Doğruya doğru.
- Ekseriyetle, ergenliğinde ''lan sağdan soldan duyuyoruz, rakamlar havada uçuşuyor, bi de ben ölçeyim keratayı ehehe'' diye 20' lik cetvelle halvet olmayan bi erkek görmedim demiyeyimde, tanıklık etmenin müthiş iğrenç olacağını tahmin ediyorum, duymadım hacı.
- Özellikle fizik testlerinde şıkları ikiye indirir öyle sallarım. Gerçi şıkları ikiye indirmek içinde bi ön sallama yapmıyor da değilim. Çok zor bi ders lan. Tam bi ömür törpüsü anasını satayım. Çok şükür geldi geçti de kurtuldum.
- ''sen zannediyor musun ki'' li cümlenin ardından, bi kez olsun zannettiğim bi şii çıksın lan.
- Arkadaşın canını yakmak, ''sende bana aynısını yapmıştın ki'' diye yapılanı legal zemine oturtmaya çalışmak, müthiş acı çektiğini görmek, ''şaka maka bayaa canını yaktım her hal'' diye tasalanmak, ''valla acıdı mı lan o kadar'' diye alttan almak, '''acıdı tabi lan ya.ram'' cevabını almak, türlü türlü mallıklara örnek.
- Yarabbi beni ailemi ve tüm inananları koru, kel kafasına güneş gözlüğünü oturtan adamlardan ırak eyle. Âmin.
- Devlet baba yarın bir gün, ''faturaları ödememişsiniz birader'' diye kapısını aşındırır endişesiyle, ''lan neme lazım, burası Türkiye, elimize mi yapışır'' diyerekten, ödenmiş faturalarını muhafaza eden ailelerin haddi hesabı yok.
- işi gerçekten haber spikerliği olanların, dizi yada filmlerde ki karakterlerin izledikleri televizyonda haber sunarken karşımıza çıkması, dizinin yada filmin hikayesinin içine ş.çıyor, s.çsa yine iyi, bi iyicene de s.çıp sıvazlıyor. Tabii karşımız çıkan, dizi hangi kanalda yayınlanıyorsa o kanalın bi spikeri, dizi ya da filme hangi kanal sponsorluk ediyorsa o kanalın bi spikeri. Hay sizin anlayışınıza ötüreyim.
- Bir insanın, muhatabını dinleyip dinlemediğini, muhatabının söylediklerine önem verip vermediğini, söylenilenlere karşı ''doğrudur'' kelimesini kullanışından anlarım.
- Bi şehirden bahsederken, ''benim de orda arkadaşlarım var'' gibi cümleler kurmaktan kendini alamayan adamlar, aheste aheste kabuklarına çekildiler galiba. Uzun zamandır bu adamları görmüyorum. Nee. Eksiklik benim için alla alla.
- Her molada cep telefonuna sarılan tipler e ne desem az. iyisi mi hiç girişmeyeyim.
- Telefonda konuştuğu kişiye, başka bir yerde olduğunu söyleyen adama tanıklık etmek istemiyorum a.q. ama gel gör ki her gün tanık oluyorum desem yeridir. Hayır adam bi de tuhaflaşıyor ki sorma gitsin, ''lan oğlum iş icabı yalan söyledim, yoksa zerre yalan çıkmaz ağzımdan lan'' bakışları. Yanındaki lavuğun, ilişkilerinin düzeyine göre, telefonu kapatmasının ardından, bi iki çift laf etmesi. Yalandan bi düzen işte.
- Kullanılan kibrit çöpünü kutusuna geri koymak, zaman sonra bi çöp çekmek, çakmaya çalışmak, daha önce kullanılan çöplerden bir tanesi olduğunu idrak etmek, beni müthiş sinirlendiriyor, zıvanadan çıkıyorum tabiri caizse lan.
- Arayı bulmaya çalışan adama, ''onlar yine iyi olur, sen kötü olursun'' dememiş bi Allahın kuluna rastlamadım. Büyük itiraf.
- Saklambaçta ebenin hemen arkasına saklanıp sobeleyen çocuklardan hiç olmadım ehü ehü. tabi tercih meselesi. Tercih meselesine bak. bi kere hiç zevkli değil ki. Tamam ebe olma olasılığın düşükte kardeşim, türlü cinliklerle ''çanak çömlek patladı'' demek daha bi keyifliydi benim için. Evet.
askerde küçük küçük kağıtlara iliştirdiği tespitlerini fırsatını bulur bulmaz sözlükle paylaşıyor sanırım.
keşke askerde o kadar vakit varken ben de yapsaydım demeyen yok gibime geliyor. halbuki vakit aynı vakit ama askerde değelendirme alternatifleri sınırlı. düşün, düşün, düşün yani.
- Şehirlerarası otobüsler de, çoğunlukla senden yaşta büyük olan adamlar, kafanı, tabiri caizse eni konu s.kmesine rağmen, verilen bi molada ''lan bi şeyler ısmarlamak zorunda kalırım malırım neme lazım'' diye düşünüyorlar olsa gerek ki, hemen ortadan kayboluyorlar. Lan ben senin ısmarlamalarına (ne tip bi lafmış lan bu) kaldım it. Akranın olanlarla yine en azından bi çay içebiliyorsun. Gerçi onların arasından da çıkmıyor değil. Örnekleri bi elin parmaklarını geçmez genelde. Ama bu domuzlar saniye de mola yerinin en alengirli yerlerine kaçıyorlar. Yakalandıklarını hissettiklerinde gözlerini kaçıran mı dersin, ''oldu artık, yapacak bi şey yok'' düşüncesiyle de bi çay ısmarlayanlar mı dersin. bi ton şey.
-Nasıl olmasa cenabetim, abdest alana kadar bi kaç posta daha giderim ben lan dememiş bi ergen yoktur zannımca.
- Regle çare bulunana kadar, işemek hadi neyse de, sıçmaya çare bulsalar ya kardeşim. Sadece gaz çıkararak işimizi halletsek güzel olmaz mı? Tabii sesi ve kokuyu minimuma indiren yan çarelerle birlikte. Olur, olmaz yer ve zamanda gelen sıçmalardan bii güzel kurtulurduk. Bunun yarattığı stresten bir gün insanoğlu helak olacak lan. Hem bunun yanında kızların sıçtıklarına inanmak istemeyenlere gün doğardı yaa. Yazık.
Her çocuk akranı bi iki saftiriği kafaya almıştır. Uçuk örneklerle kendisine hayran bırakmaya çalışmıştır. Ucu bucağı olmayan yalanlarla sınırları zorlamıştır. Kendiside bu oyuna malzeme olmuştur. Buna da hiç şüphe yok.
- Karşısında ki muhatabına yönelik olarak konuşan adamın, yanındaki adamın, ''ben bu söylenenleri biliyorum'' pişkinliği ile duruşu, bakışı yer yer adamın söylediklerini tamamlaması.
- Kahraman olmayı aklından bi an içinde olsa geçirmeyen erkek yok gibime geliyor.
- ''Çift sıfır'' diyoruz da, hiç, ''çift iki'', çift bilmem ne demiyoruz. Evet.
- Lisede tarih dersinde verilen konuyu sınıfa anlatma ödevinden kaçan arkadaşların yerine ''konuyu anlatacak olan var mı?'' diye hocanın sorması. Parmak kaldırmam. Kitabı önüme açıp ayakta okumaya başlamam. Sınıfın kıkırdaması. Hocanın ''okusaydın bari'' diye çıkışmasına '' zaten öyle yapıyorum eheeh'' diye ağzına tıkamam. Sanki bi meziyetti lan. Ergenlik işte a.q.
- Tek kulaklık kullanırım. Hem dinlediğim parçadan nemalanır hem de şehrin, kafa ütülese de, gürültüsünden.
-iyi bildiği konu hakkında, iyi bildiğini bilmediğini düşünenlerin arasındayken hiç ilgilenmediğinin ipuçlarını veren bir eda takınarak, kendisine yöneltilen suale cevaben ''galiba''demek. Akla mantığa uygun olduğu düşüncesi ortak kanı olunca, ''bi de ilgilensem, sen beni o zaman gör, a.mına bile korum eheeh'' diye bir intiba bırakma, bununla paralel olarak pişkin pişkin bi duruş sergileme merakından sittinsene vazgeçemeyeceğiz. Haberin ola.
- Bilmediği bir güzergahı kullanan adamın, ''lan ineceğim yeri geçmiş olmayayım'' diye telaş yapıp, soğuk terler eşliğinde şoföre yada yolculardan kestirdiği biriyle, yanlış anlamaya mahal vermeyecek şekilde göz teması kurup, ''sormaktan imtina ediyorum, utanıyorum, anlayın lan i.neler'' dercesine bakıp, iş çıkmayınca da, ''bilmem nerden geçer mi?'' diye sorması, sorduğu kişinin, aynı yerde ineceğini söylemesi üzerine yada ''benim ineceğim duraktan bi sonraki durakta inmeniz gerekiyor'' demesi üzerine, telaşlı, tedirgin bakan gözlerin içinin parlamasına tanıklıkta ettim, gözlerimin içi de parladı.
- Alınan yeni ayakkabıyı ayağından çıkarmak suretiyle bi arkadaşının eline ''kalite oğlum eheh'' diyerek tutuşturan adamlardan uzak durmaya çalışırım. (vay i.ne adidas yapmış ehü ehü)
- Birçok insan, ''söyledikleri doğru da olsa, sırf o söylediği için, söylediklerine inanasım gelmeyen adamlar tanıyorum lan'' diyordun diye düşünüyorum.
- Duyduklarımıza inanamayacağımızı iddia eden salak magazinciler, bi programlarında da duyduklarınıza inanamayacaksınız demeyi bıraksalar duyduklarıma inanamayacağım. iki gözüm önüme aksın bak. büyük yemin verdim.
- Duyduklarınıza inanamayacaksınız, cep telefonunun saatini ayarlamak için tam saati soranların dışında, saatini ayarlamak için tam saati soran adamlar halen mevcuttur haberiniz ola.
- ''bende burada esnafım'', ''yüz yüze bakıyoruz'', küçükken girdiğimiz dükkanlarda, tezgahtara yönelik bu söylemleri babamdan bende duydum, bi yararı dokunmuş muydu hiç hatırlamıyorum, lakin ''yüz yüze bakıyoruz'' dan ekmek yenir gibime geliyor.
- Bi dükkana girip para ve alınacak şeyden tam emin olunamamasından mütevellit; ''diğerlerine de uğrayalım olmazsa geliriz'' demek, diğerlerine uğramak, dişe dokunur bi şeyle karşılaşmamak, gerisin geri bandı geri sarmak, bazılarımızın bundan eziklik duyması, başta muhatap olunan adamın, tezgahtarın, ''savaşı kazanan komutan edası'' nı gördükten sonra, ''hele hele şu çalımlara bak, daha biraz önce, 'son kalite mal' abi derken ki hal ve tavrına bak, bir de şimdi ki hal ve tavrına, ib.enin oğlu seni'' diye zihinden geçirmek,
- Ayrıcada ''son kalite mal'' ne demek ki.
-''Unutmazsan alırım'' gibi, ''unutmazsam'' kelimesi barındıran cümleler ekseriyetle okumuş ?! adamın yalanıdır. okumuş adamsın nee unutursun ki..
- Varoş ve köylü kadınlarının kendinden küçük olan erkeklere ''abi'' demeleri çok tuhaf abi. Bana bi kadın dedi de felç oluyordum az kalsın.
- Buradan tüm şakacı arkadaşlara sesleniyorum. Korsan film, kitap alırken ya da legal olanlarından örnek verelim eheh, bi dükkândan alış veriş yaparken tezgâhtar rolüne bürünüp pis pis şakalar yapmayalım, yaptırmayalım. Hayır, bi yerde bizimle ilgilenen tezgâhtar, ''bu adamlar beni daaşşağa alıyorlar lan resmen'' duygusuna kapılabilirler, ayıptır, günahtır, yazıktır. (- ne o tezgâhtarlık mı yaptın lan?) ( - yok, yaa benim ki duygudaşlık sadece eheh)
- Kesmeyi, süzmeyi, hafızaya türlü nedenlerden ötürü kazımayı planladığı kızı legal yoldan kesebilmek, ''ben önüme bakıyorum alla alla'' mesajı verebilmek için, muhatabının bilgisi dâhilinde ya da ona bile çaktırmadan ''pozisyon alan adamlar'' kim biliyor musun? sen, ben, Ahmet, Mehmet ee kim olacağıydı. eheh. içimizden birileri elbette. Tabii abazan olduğunun ipuçlarını veren bu eylemi nerede hayata geçirdiğine bağlı olarak muhatabının kıllanmasına, çoğunlukla gözlerini haddinde fazla kaçırmak kıllanma nedenleri başında gelir, ''sen geç lan benim yerime, birazda ben nasipleneyim i.ne'' diye çıkışmasına sebebiyette verilebilir. Dikkat diyoruz. ehehe.
- Yağmur yağdığında, bi arkadaşın ''yağmur yağıyor'' demesi lafa ola beri gele de, ''deeme yağsın'' ne demek.
- Oturan bi iki kişinin olduğu banka, ''bi soluklanayım lan şurada'' niyetiyle yerleşip, bankta oturanların, ''nerden geldi bu da yaa'' tavırlarıyla yerinden kalkmalarına sinir olanlar var. Ne gerek sinirlenmeye kardeşim. Rahat rahat soluklan işte. art niyet arama bi kerede. ya da ara lan, ben de aramayayım diyorum bazen ama ııh olmuyo.
- Bi kızın kalçalarına doya doya ve gönül rahatlığıyla bakmak istiyorsan ''takip mesafesi'' koyacan eheh diye arkadaşına yol yordam öğreten bi adama, ''ama abi ben miyobum'' cevabını veren bi embesil var ya. Oğlum biliyor ki konuşuyor adam, sığınma şimdi miyobum, bilmem neyimin ayağına.
- Toplu taşıma araçlarından her hangi birinde, fark etmez, oturarak yada dikilerek seyahati sırasında belirlediği bölgesinin tacize maruz kaldığına birebir tanıklık ettiği, rahatsız edildiği, ayağına basıldığı kısaca a.ına bile koyulduğu halde, çıtını çıkarmaktan imtina eden erkekle ''kız bakınca bakmayan, bakmayınca bakan erkek'' in aynı kişi olduğunu düşünmüyor da değilim hani. öyle.
- Ayağına yanlışlıkta bastığım, oturarak yada dikilerek seyahati sırasında belirlediği bölgesinin tacize maruz kalmasına sebebiyet verdiğim, kısaca a.ına bile koyduğum halde, yüz yüze bakıyorsak yüzünü ekşitmeyen, mahkeme duvarına çevirmeyen, sırtı dönükse önünü dönerek biraz dikkat etsen ya deyyus bakışlarını fırlatmayan adamlara, kadın kısmısı bu durumda adamın ağzına sıçıyor, gözünü yaşına hiç bakmıyor, bi kez olsun özür dileyemeyecek miyim a.q. ya. e omzuna tıklayarak özür dileyemez miyim, dilerim. Dilerim de, demek ki emekçi bu insan, demek ki alışkın bu adam diye düşünür, amaan canıma minnet der s.ktiri çekerim, açık konuşiim.
- Berberde ''benim az bi işim var'' diyerek kaynak yapmayı bırakmak yada bi berberin ''arkadaşın az bi işi var'' diye büyük bir kolpayla senin sırtını sıvazlayarak, kaymaklı müşterisini arada kaynatması ne zaman sona erecek a.q.
- Tanıdık, tanımadık, saatini taktığı kolla, içi dolu bardağını tutan adama, ''şeyy saat kaç acaba'' diye sorarak, bi anlık dalgınlığından yararlanıp bardağını dökmesini beklemeyi hobi haline getiren adamlara bi anlam veremiyorum, valla, hadi birine bu eşşekce şakayı yaptın, bi gün ''tersi pis'' bi adam çıkarda pekmezini akıtırsa görürsün ananın örekesini dingil.
- Tadilat dolayısıyla evde çalışan ustalarla çay içmek, çaya bisküvi banmak, ne zaman biter muhabbeti yapmak, siyasete dair gereksiz, yuvarlak lakırdılara maruz kalmak, nalbura gönderilmek, her defasında yanlış malzemeler almak, ustanın ''ben alırım derken'' ki ''itin g.tüne'' sokan bakışlarıyla eşzamanlı ''seni usta diye çağıranın'' diye mırıldanmak, zaman sonra mırıldanmayı da bi kenara bırakıp, ''hangi malzeme gerekiyorsa s.ktir git kendin al'' demek istemediği için iki gündür arkadaşlarında sürten bi arkadaşım var.
- Vücudundan bir yerinin, ekseriyetle burnunun büyük olmasından mana çıkarıp, ''burnu büyük olanın şeyi de büyük olur eheh'' diye gereksiz yere sevindirik olan tiplerde, bundan ekmek yenmeyeceğini yıllardır anlayamadı gitti bee. (- kendinden mi biliyon la yoksam?) (- ne alakası var yaa alla alla sende)
- ''kız bakınca bakmayan, bakmayınca bakan erkek'' hangi akıla hizmet ediyor anlamak mümkün değil yahu. lan mal herif, çiçek gibi kız işte baksana sende. öküzlemesine olmamasına önem verirsek yerinde bir hareket olur. Korkma yemez kız seni eheh. Kız senden ateş bekliyor da olabilir. Ateşten kasıt kibrit, çakmak değildir. Evet. Biraz dişini sık, hangi niyetle sana bakıyor, onu tayin et bari salak herif. Ama sen ne yapıyorsun mahcup çocuğu oynuyorsun, olmadı işte. Devir değişti adamım, maymun gözünü açtı. Biraz cesaret lan, bakınca bakacaksın, niyeti anlayacaksın ona göre adımını atacaksın, hepsi bu. Hadi görelim seni.
- Babamın, annemin özellikle vesikalık resmine bi müddet bakmak, onlara bakışımda değişikliklere yol açıyor. Daha bi seviyor gibiyim lan onları. kaş, göz, burun, alın, kırışıklıklar daha bi anlam buluyor bende. Özellikle vesikalık resimlerde ama, dene sende, dene lan eeheh. Seninde bu günkü ödevin bu olsun.
- Elini kolunu sallayarak adeta dünyaca ünlü modellerle aynı podyumu paylaşıyormuşçasına yürüyen bir kızla aynı kaldırımı işgal ettiğim sırada, salladığı sağ elinin hayalarımla buluşması ile dönüp arkaya bakması. G.tüne kadar niye girdin it diyenlere, yoğun yaya akışı vardı lan ondandı, niyet hedeflenilen yere, birçok insanın ortak randevu merkezi Mecidiyeköy' de ki teknosa' nın önünde beklemekte olan arkadaşımla buluşmaya gitmekti derim. yaa. Çok fesatsın haa... Kıza, arkasına dönüp baktığı zaman içerisinde, ''çocuğum olmazsa senden bilirim'' bakışım, anlamasını beklemek gibi salakça beklentim, acıdığı halde çaktırmamaya çalışmam, özür dilemesini hadi geçtim de bi pardon bile dememesine içerlemem tam bi mallık lan. Kafamda dolaşan bi kız kolunu bu kadar hızlı nasıl sallar ki sorusuna boya posa bakarsak voleybolcuydu her hal yaklaşımda bulunmam. Mallığıma devam etmem.
- Gazete okumak gibi bir âdeti olmadığı halde, kendini bi anlamda yalnız hissetmemek için, günümü genelde tek geçirmem lan kankilerim var benim demek mesajı vermek için, izleniyorum galiba halet-i ruh iyesi içinde olan adamlardır bunlar, yapacak bi şeyim olmadığından bu bankı işgal ediyor değilim gazete okumak için burdayım diye düşünen adamlarda olmasa posta, güneş vb. gazetelerin tirajları bu kadar olmaz lan bence.
- La bi abazanda, bi iki kızı kastederek '' allahıma bana bakıyor lan'' demesin, bi çözüm bulacam onlara. Valla. Elimde sağlam bi kartvizit var. Hem de %25 indirimli. (- aslı hanım mı yazıyor?) (- lan sende de mi var? Az kirli çıkı değilsin sen de ha)
- La bi abazanda, ortalamanın üzerinde bi seksilikle, bu lafta ne demekse, arzı endam eden bi karıyı, kızı, hatunu kastederek, itlik dercesine göre buralara türlü sıfatlar yazılabilir eheh, kendisi gibi olan arkadaşına nam-ı diğer keser sapına dönerek ''sonra da niye tecavüz ediyo diyolar'' ya da ''tecavüz eden adamları bazen anlıyorum ha'' dememiş olsun. pis sırıtışlar eşliğinde, salya sümük ''valla doğru diyosun oğlum eheh'' cevabını da almamış olsun, ne var yani. çok mu şey istiyorum.
-içkiyi fon dipledikten sonra, bardağın yada şişenin g.tünü masaya sertçe vurmaktan mana ne ki?.iş olsun.
-Haylazlık yapmak, anayı babayı çileden çıkarmak, sağlam bir dayak yiyip, güzeeel bir uyku çekmek.