ilk yapılması gereken sizin normal bir dönem yaşamadığınızı ve bu dönemin zor geçeceğini kabul etmektir.
zira düşmanla başa çıkmak için onun büyüklüğünün farkına varılmalıdır.
ikinci önemli nokta , bu hastalığın sizde sürekli olmayacağını ve güçlü olarak tedavinin kısa sürede tamamlanabileceğine inanmanız gerekir.
olumlu insanlarla sohbet edilmeli , hayata hep karamsar yaklaşanlardan uzak durulmalıdır.
sizi mutlu eden , size lezzet veren mekanlar ziyaret edilmeli , riskli işlerden uzak durulmalıdır.
mümkünse bu rahatsızlığınızı samimi arkadaşlarınızla paylaşmalı ve onlardan size karşı daha toleranslı olmasını istemelisiniz.
sürekli birşeylerle meşgul olunmalıdır , kah kendinizi işinize vermektir bu , kah kitap okumak , kah spor yapmak.zira boş durmaya başladığınız anda kafanız gereksiz düşüncelerle dolabilmektedir.
kesinlikle dua etmelisiniz.sizin her zaman yanınızda olan , size şah damarınızdan daha yakın olan o büyük gücün size bu hastalığın vermesinde de bir hikmet olduğunu , belki de bu hastalık sayesinde normal zamanlarda değerini anlayamadığınız şeylerin ne kadar önemli olduğunu fark ettirmek istemiştir size.
ve bunların yanında sizin düşünce tarzınıza uygun bir psikolog bulmanız da gayet iyi olacaktır.
kesinlikle ve kesinlikle spordur efendim. günde 10 kilometre koşun/yürüyün sonra oturun. başınızın hafif dönmesiyle birlikte yorgunluğunuzun o aklınıza gelen şeyi bastıracağını görüp bana dua edeceksiniz. yürürken müzik de dinlerseniz tadından yenmez.
en ufak huzursuzluk veren insanlara selam bile vermemek. pirinç ayıklarken atılan taşlar gibi atın onları hayatınızdan. size acımayana sakın acımayın. depresyonu, kapınızda bulursunuz.
yalnız kalmamak.
tam aksini istiyorsunuz biliyorum. ancak yalnızlığınıza gömüldükçe gömülmemek, yalnızlığa alışmamak, dış dünyadan iyice soğumamak adına çıkın dolaşın, sokmayın kafanızı yorganınızın altına, orda ağlayıp durmayın. arkadaşlarınızla vakit geçirin, yeni insanlarla tanışın, onlar anlatsın, siz gülün -hatta bir de bakmışsınız, siz anlatıyorsunuz, onlar gülüyor-, onlara yemekler yapın, günlere bile gidin, yeter ki faal olun. hiç zevk almasanız dahi yapın bunu.
en eski spor ayakkabılarınızla gidin işe. hatta iş ortamınız müsaitse biraz rahat giyinip gidin böyle eşofman falan. depresyonda iken en çekilmez gelen işinizdir. iş yerinizdir. bu nedenle öncelikle çalışanlara söyledim yapılası en yerinde hareketi.
eğer çalışmıyorsanız , okuyorsanız sizde okula rahat giyinip gidin. bütün gün evde iseniz en eski spor ayakkabılarınızn altını iyice silip giyin. yatağa bile girebilirsiniz bu eski ayakkabılarla evet.
böyle birkaç gün devam edin eski püskü , dışlanmış ve rahat kıyafetlerle gezinmeye. dost , sevgili gibi kavramları düşünmeyin çok fazla. şu an tek önemli olan sizsiniz. içinde bulunduğunuz durum kötüye gitmeden , canınız ne yapmak istiyorsa onu yapın . büyükçe ihtimal can hiçbirşey yapmak istemeyecektir o yüzden sadece eski ayakkabılarınızı giyin. mutfakta abuk yemek denemeleri yapın özellikle erkekler. ortalığı birbirine katın. mutfağı rezil edin. dişleriniz fırçalarken aynaya garip hareketler yapın. dil çıkarın , yüzünüze gözünüe sürün macunu. kudurun işte eski ayakkabılarınızla .*. sizi gözlemleyen yakınlarınız sayesinde soluğu akıl hastanesinde almazsanız iyileşirsiniz.
depresyon yani ruhsal çökkünlük, bıkkınlık, moral bozukluğu'nun bana göre tek çaresi insanın kendisidir. hayata bakış açısını değiştirmeyen bir insan, oluşabilecek en ufak bir olayda antidepresana sarılmamalıdır. çünkü birçok depresyon nedeni aslında incir çekirdeğini doldurmamaktadır. bu dünyadaki en büyük derdin sizin ki olmadığını bilmeniz gerekir.
sizin gibi hisseden bir arkada$ınız varsa o arkadaşınızla daha çok vakit geçirmek işinize yarayabilir. ve sizi anlamadığını, ciddi olmadığınızı düşündüğünüzü düşündüğünüz bir arkada$ınız varsa boktan bi sebepten hemen bir kavga çıkarıp bir daha görüşmeyin. depresyon dan çıkınca özler barı$ırsınız. anne-babanızla fazla vakit geçirmemeniz de bence iyi olur.
*sinir bozucu sevgiliden ayrılmak.*
*cep telefonundan uzak durmak.
*mantra geliştirmek *
*geçmişin esiri olmaktan kurtulup geleceğin mimarı olmaya çalışmak.
*hayattan kendini soyutlayıcı eylem içine girmemek ve insanlardan kaçmamak.
*madalyonun her iki tarafını görmeye çalışmak gerçekliği kaybetmemek.
*yaşamın ne denli önemli ve keyifli olduğunu düşünüp şükretmek...
*sürekli kendini geliştirmek kitap okumak, seyahat etmek.
bir uğraşı edinmek çok kısa sürede içinde bulunulan depresyondan çıkılmasını sağlayacaktır. bilimsel olarak düzenli spor yapmanın depresyonu engellediği bilinmektedir. ayrıca depresyonda olanlara yüzme sporu yine bilimsel olarak tavsiye edilmektedir. gerçekten yüzmek her şey için birebirdir. çikolata, güneş ve yüzmek depresyona karşı savaş açmış üç silahşörlerdir.