Spor yapmak, kitap okumak, müzik dinlemek.. Müzik dinlemek derken ama sakın gidip Cem Adrian'a Halil Sezai'ye falan bağlamayınız spor ve kitaplar boşa gider. Daha hareketli şeyler dinlemeniz tavsiye olunur zira hepimiz psikolog veya psikiyatra gidecek ekonomik güce sahip değiliz ne yazık ki. Dikiş gerektiren yaralarımızı kendimiz tedavi etmeye çalışan insanlarız çocukluktan beri.
yüzmeyi hiç sevmem ama çocuklar yüzünden mecburen yüzmek zorunda kaldım yaz boyunca. yüzmek kesinlikle depresyonu azaltıyor. beden, beyine 'bak ben mutluyum, sende mutlu ol' şeklinde mesaj veriyor yüzerken.
En iyisi Psikiyatr ya da psikoloğa gitmek Kendi kendinize çok uğraşırsınız.
insanın sürekli meşgul olması gerek, çevresi olması, sosyal olabilmesi gerekir. Yoksa yalnızlık daha çok düşündürüyor ve bunaltıyor. Meşguliyet düşünceyi azalttığından bu bunalım da azalıyor ama yok olmuyor. Ara ara gece uyurken veya durup dururken bunalım vurup tüm günü hiç edebiliyor, boş ve yetersiz hissettirebiliyor.
7-8 ay 1+1 45m2 , sessiz, soğuk ve güvende hissetmediğim bir yerde yaşadım. Sosyal çevremden ayrıydım, alıştığım şehirde ve ailemle değildim. Bulunduğum semtin genç nüfusu yoğunluktaydı bu meşguliyet için iyi olabilir ama ben genç insanlarla iyi anlaşamadığımdan çok iyi ilerlemedi bu sosyallik ilişkileri. Her şeyi tek başıma yapıyordum. Sabah kalk, spora git, duş al, hazırlan, okulda birkaç kişiyle takıl, gece yürüyüş yap, elinde biber gazıyla korkarak eve geri dön. Bunların tümü bunalımla birlikte güven problemini de ortaya çıkardı.Haftada bir yalnız başına sinema veya tiyatro, yemeğe ve kahveye çıkmardım. Birkaç yeni yeri gezerek kafamı meşgul ederdim. istanbul’da herhangi bir yerde herhangi tanımadığım kişiyle sohbet ederdim ama Bursa’nın insanı nedense böyle değil. Bu yüzden evde olan yalnızlık sokağa da taşınmıştı. Okul haftanın 3 günüydü bazen bok gibi hissettiğimden gitmiyordum ve 5-6 günü hiçkimseyle iletişimde bulunmadan geçiriyordum. Hatta böyle giderse konuşma ve sosyal olma yetimin köreleceğini düşünmüştüm. Neyse ki okullar kapandı da istanbul’a döndüm. Gayet normal, insanlarla kolay iletişim kurabilen biriyim ama bu şehrin ve semtin insanı değildim.
Depresyona en iyi gelen şey kendini meşgul etmek ve ait olunan çevreyle ilişkide kalmak. Hobi alanlarını arttırmakta iyi geliyor. Spor, bir şeyler boyamak, çizmek, killere şekil vermek, bitki ekmek, yemek yapmak vs vs vs. Ama ne kadar yalnızlık o kadar insanı aşağı çeken düşünceyi ve artmış depresyonu doğurur.
Depresyondaysan sarkı ve bıdey ızlemekten uzak dur. Eneejısı yuksek insanlarla takıl evde ve yalnız zaman gecırme. En onemlısı ıse senı buna surukleyen ne ise onu coz ve kapat konuyu uzadıkca cozulmedıkce senı dıbe ceker enerjını alır. Hadı kalk tq cık dısarı kendı kendıne bıle bıseyler yıyupıcebılırsın telefon dan da uzak dur.
An itibariyle bende yaşıyorum. Yolunu falanı filanı bırakın çözümü bir şeylerin yoluna girmesi olan tek illet budur. Ruhun hasta olmuş abi ne sporu bırakın allah aşkına. Her uzanmaya çalıştığım şey elimden alınırken yürüyüş nasıl teselli etsin beni?
Yoktur.
Dermisim
ilaç al geç
Eğer yanşantını düzeltemiceğini düşünüyorsan
Düzelteceğini düşünüyorsan
Yetersizlik sıkılma beklenti kalmaması vb etkenler burada bir numaradır onların üzerine git spor yap bilmem ne yap onlarla da geçer ama temeline in.
depresyonda mısınız yoksa genel olarak karamsar bir insan mısınız önce bunu bir çözün. tam olarak sorunun ne olduğunu okuyabildiğinizde çözüm önünüze gelecek. ama yürüyüş ve müzik hep iyi gelmiştir. odanızı toplayın, evinizi, masanızı, düzenlenebilecek şeyleri düzenleyin, temizleyin. hatalarınızı kabul edin ve insan olduğunuzu farkedin. öyle yarak kürek kibir yapmayın ben bunu nasıl yapabildim ya da inanabildim filan... insansın. inanırsın da yaparsın da. önce hatanı farket, pişmanlık kötü değildir. aynı hatayı tekrarlamazsan da aferin sana. ama ısrarla aynı boku yiyip hata yaptım diyorsan senden bi bok olmaz.
asık suratlı, negatif enerji saçan insanları etrafınızdan uzaklaştırmak, tebessüm etmeyi denemek, tebessüm edebilmek, hayatın devam ettiğini ve devam edeceğini kavramak, acının size neler kattığını düşünmek, kalkmak için düştüğünü fark etmek, daha güçlü kalkacağını bilmek, mutlu olmak zorunda olmadığınızı, doğal olarak bir süre acınızı yaşayıp normale döneceğinizi bilmek.
en sevdiğiniz müzikleri dinlemek, en sevdiğiniz filmleri izlemek ve sizi seven insanlarla vakit geçirmek.
sonra şöyle geriye yaslanıp "her şeye rağmen yaşamak güzel." diyebilmek.