yalnız kalmamaktır.
çevreden kendini soyutlamayarak, kişi arkadaşlarıyla daha çok zaman geçirip eğlenerek bu dönemi daha rahat atlatabilir.
tabiki sıkı dostu olan insanlar için her şey daha kolay olacaktır.
Bol bol melisa çayı içip uyumak, kitap okumak, yakın arkadaşların kafasını şey etmek, yetenek varsa güzel bir müzikle resim yapmak, güzel tatlılar yemek ve güzel hissettirecek girişimlerde bulunmak. ( fön çektirmek, yeni bir topuklu ayakkab vb.)
mutfağa gidip gecenin bir vakti sandeviç hazırlayıp, evin holüne onu döküp tabağı kırıp, üstüne dökülen salamı kaşarı domatesi suya tutup geri sandeviçe depiştirip yerleri silmek süpürmek. odaya tekrar sandeviçle gelip ikinci ısırıkta salam diye tabak koyduğunu fark etmek filan.
çoq fena şeylerdir can yakabilir depresyona girmeyin lan.
yalnız kalmayın, ve sizi mutsuzluğa iten ne varsa paylaşın, anlatın, illa dinleyen birileri olmasına gerek yok, içinizde kalmasın, tutmayın onları, çiçekle, böcekle ve dilerseniz benimle* konuşun işte... yazmak da işe yarar çözümlerden... düşünmeden aklınızda ne varsa kağıda dökün... sonra onu 'yok' edin. ama sakın eve kapanmayın, istemesenizde çıkın, zorlayın kendinizi.
insanin aşırı mutsuz ümitsiz oldugu zamanlarda onu o buhrandan cikarmasi icin tutunacagi dal gorevini goren birkac sey..
eski arkadaslarla bir araya gelmek
yolda tanimadiklarina selam vermek
komsunuz olan yasli teyze ne sorsa gulerek cevap vermek
anneyle yapilacak guzel tatlilar
mutfakta vakit gecirmek(oturmak sayilmaz)
vs vs...
yaşanılan kötü şeyler size bir şey kazandırmadığı için boş yere onları düşünüp kendinizi üzmek anlamsız. sıradan insanlar gibi günlük faaliyetlerinizi yerine getirin, saçma sapan insanı tribe sokan şarkılardan kaçının, gidin amuda falan kalkmaya çalışın eğlenceli olur en azından.