yanınızda bolca çikolata ve kuru mendil bulundurun.
bir de kullanılan kuru medilleri atacak bir çöp poşeti. şimdi mendilleri atmak için kalk, depresyon havasına bürünmüş odandan çık falan, depresyonun büyüsü bozulmasın.
ha, müziği de unutmayın. acıklı şarkılar olmadan depresyon mu olur?
depresyona girmemek en iyisi ama illa gircem, illa "anne ben manyak oldum" demek istiyorsanız gerekenler: bulabildiğiniz en içli filmler, bolca sıcak çikolata, duygusallığınıza göre 5 ila 25 paket arasında kağıt mendil. malzemeler hazırsa cep telefonunuzu kapayın, sosyal ağlardan çıkın, hayatla tüm bağlantılarınızı kesin. tüm filmleri ikişer defa izleyin kendinizi ağlamak için zorlayın. sonuçta 3.5 ila 7 saat arasında depresyondasınız.
(bkz: depresyondan çıkmanın yolları)
'yiyosa bana söyle!' özel mesajı atarak 'kake kim lan?' dumurluğu yaratmak mesela. kendi içinde çelişmek, nirvanadan uzaklaşmak adına mükemmel bir depresyona girme tavsiyesi, mottosudur.
korkun. ölmekten korkun, nefes alamayacağınızı düşünüp korkun, sevdiklerinizi kaybetmekten korkun, bol bol uyuyun, tv açmayın, müzik dinlemeyin, dışarıya çıkmayın kitap dahi okumayın. birebir olduğunu siz de göreceksiniz.
sağ eli yumruk yapıp çenenizle boğazınızın bitiştiği yere dayayın, kafayı taşıyamıyorum deyimi fizikselliğe dökülsün, dik durmak için elden koldan destek alın ve;
- "geçmiş" deyin fısıldayarak. (ilk aşk, ilk sevgili, ilk seks, ilk hayal kırıklığı, ilk parasız gün, ilk büyük ayrılık, ilk kaçırdığınız tren, çocukluk hatıraları, gençlik idealleri, gerçekleştirilememiş hedefler, keşkeler, pişmanlıklar...)