yıllardır hayatının odak noktası yaptığın, canını dişine taktığın, her an onu düşündüğün en büyük idealinin bir piç yüzünden gerçekleşemiyeceğini görmek, okul hayatındaki başarısızlıkla ve gelecek kaygısıyla harmanlanıp üstüne bir de reddedilmenin ve yanlızğın sosuyla birlikte içinde tarif edilemez bir boşluğun olmasıdır. her sabah kalkıyorsun ve uğruna yıllarını verdiğin, yaşam enerjini veren şeyi artık yapmayacağını yapamayacağını anlamak üstüne okulda tüm derslerden kalınması insanda nasıl bir boşluk yaratır bunu bir ben bir de allah bilir. kullandığın anti depresanların etkisiyle günde 12 saat uyumanın verdiği miskinlikte cabası. tek çare ya intihar ya da hayatında yep yeni tertemiz bir sayfa açmaktır.
tepkisizliktir bi anlamda. cümle gibi devriktir. içinden bişey gelmez ya da onbinlerce şey birden gelir hiçbirini yapamazsın. ya rahat batar ya da batan herşey öyle bir büyür ki acıtmaz. nası söylesem hani suya girmişsin ya da her tarafın su. ya da uzay sarmış her yerini. artık nasıl hani ölmek bile korkutmaz, ölüme bile razısın ama o uzay boğmuyo, ya da ölmeye bile gücün yok, böyle nefes almaya da yok. böyle bi tepkisiz yani anlatmaya üşendiğim kadar bi üzülememe sevinememe durumu. hiç. evet evet tam olarak hiç bence ; vara yoğa, neden burda olduğuna ya da olmayacağına. neden yazıyorum, hem de sıkılıyorum, yoo yazmasam da mutlu değilim. hani kimsenin sevdiğinden fazla sevmiyoduk kendimizi zat buyurduydu. uyumak mı istiyosun marvelon? hayır hayır uyumak çok yorar şimdi, kalkıp paraşütle atlarken satranç masası kuralım diyicem. öyle bi güçsüzüm ki kilo kilo reçel yapasım da yok hazırdaki reçeli yiyesim de yok. hani böyle onbinlerce kiloluk bi yorganın altında yatmak gibi depresyon. yani uyuyamıyosun üstünde ton ton ağırlık, kalkamıyosun karabasan gibi çökmüş. ah bu havalar ; hava kapandı için daraldı marvelon. beni de daraltıyosun..
Uyuyamadığınız için 2 tane 100 mg seroquel aldıran. Sonrasında mide bulantısıyla birlikte uyumanızı sağlayıp 1 tam gün uyutan, uyandığınızda ise 2 gün mal gibi olmanızı sağlayan hastalık.
şu aralar yaşadığımı tahmin ettiğim durumdur. elini uzatmak istersin uzatamazsın, kalkıp bir sirkelelenmek istersin ama yapamazsın. öyle uyur öyle uyursun ki unutmak istersin her şeyi. ama uyku daha da fena yapar aslında o her şeyi. saatlerce uyursun, uyursun da uyanınca öyle boş boş bakarsın tavana. gözünü açtığında tokat gibi çarpar o midendeki sancı. ''bu ben miyim?'' diye sorarsın ama çare bulamazsın eski sana dönmek için. kaçıp gitmeyi düşünürsün bir an ama gideceğin yere kendini de götüreceğini hatırlarsın; işte o zaman hepten sıçarsın. hapsolmak gibi bir his. etrafına örülmüş,senden sadece bir boy büyük bir çember vardır. aşamayacağın, aşamayacağına inandığın.
Kanser hücresi gibidir içinde büyüdükçe seni tüketir. bi zaman sonra bi bakmışsın artık sen onun bir parçasısın, hatta ondan ibaretsin vazgeçemezsin. Başka çıkar yol yok, her kapı duvar olmuş, düşünürsün kara kara. Düşününce bir sonuca varan var mı? Bilmem yok heralde. Bulursan bişey bize de söyle.
günümüzün popüler hastalığı. her sevgilisinden ayrılan, her okulu kötü giden, her arkadaşıyla kavga eden "depresyondayım şekerimmmm" diye dolaşıyor ortalıkta. e be güzelim biz ona bir zamanlar 'üzülmek' demiyor muyduk? yok illa yaşadığımız acının boyutunu anlatırken de bokunu çıkaracağız ya, abartır da abartırız.. bir tane patlatasım geliyor ağızlarının tam ortasına da.. neyse.
gerçeğine gelecek olursak.. akşam uyutmayan, sabah uyandırmayan, şimdi ben yaşıyorum da noluyo dedirten, hayatın içini kazıyıp bomboş yapan, zevk, acı, sevinç gibi tüm hisleri körelten bir şey olsa gerek asıl depresyon.. hafifi var ağırı var tabi bir de ve onlar da hislerle ölçülen bir şey bence. hafif bir körelme yaşıyorsanız hislerinizde sorun yok ama tüm bu zevk, acı, şu, birbiriyle çarpışıp, birbirini götürüp tamamen yok olduklarında bir çift boş göz artık sizindir. güle güle kullanınız.
çeşitli fiziksel rahatsızlıkların sebep olabileceği bir ruhsal rahatsızlık olduğu gibi genetik ruhsal hastalıkların başlangıcı olarak ta kendini gösterebilir.
belirtiler bazı hastalarda değişik seyredebilir. örneğin kimisinde iştah azalması ve uykusuzluk görülürken, kimi hastada aşırı iştah ve aşırı uyku olarak belirtiler verebilir.
genelde yaşama isteğinde azalmalar, hiçbirşeyden zevk alamamak ortak belirtilendendir.
içinde bulundugum durum olmakla beraber kimse tarafından sevilmez kendileri. yan etkilerinden bir tanesi insanlara abuk subuk cevap vermektir. tamam tamam bende olan yan etkisi diyelim.