Öncesinde birçok şeyin tüketmesiyle sonrada babamın vefatıyla girmiştim. Çıkabildim mi yoksa bir evresini mi yaşıyorum bilmiyorum. Ama eskiden etrafımda her şey griydi şimdi hiç renk göremiyorum.
insanların hayatlarını, yaşadıkları travmaları, öfkelerini bilmeden hakkında atıp tutulmaması gereken sorun. en azından her şeyin çözümü varmış gibi tavsiye vermeyin, samimi ve inandırıcı gelmiyor. ayrıca kimse depresyona girmek istemez, çıkmak için de umut ve enerji gerekir. depresyonun bunları da götürdüğünü unutmayın. insanları tanımadan, verdikleri mücadeleyi bilmeden bildik ve sıkan öneriler sunmayın. faydası olmuyor.
herkes çok şey bilir hakkında, şunu yap, bunu yap, der. ama ne hissettiğini, sana çözüm sunacağını bilmezler tavsiye verirken.
mesela kadınlar... 15 senedir itinayla siktir edildiğim için flörtün ne olduğunu unuttum. beni siktir edenlerse özgürce aşk ve cinsellik yaşıyor. yaşayamadığım şeyler aklımdan çıkmıyor, geride de dönemem. terapistler de '' 19-29 yaş arası değil, 30 yaş üstü kadınlara yönel '' tavsiyesi veriyor. denedim, yapamıyorum. 19-29 yaş arasında yaşamadıklarım varken hiçbir şey hissetmediğim kadınlarla romantik ve cinsel bağ kuramıyorum. üstelik 30 yaş üstü her kadın da sevcan yaşar ve deniz ışın gibi hem dış güzelliğe hem de entelektüel yapıya sahip değil... demek ki çözüm yok.
yani bazı sorunlar düzelmedikçe depresyon da düzelmez. geriye de gidemeyeceğine göre bazı sorunlarla yaşayıp onları bastırmanın yöntemlerini aramak zorundasın. çünkü o sorunun içe sinen bir çözümü yok, olmuyor işte.
not: ben de mutlu olmak isterim ama içime sinmeyen, zoraki bir mutluluğu istemiyorum. bu yüzden aklımın bir köşesinde intihar duruyor. keşke böyle olmasaydı ama tek sorumlusu ben değilim.
Sanıldığından daha uzun ve ağır yaşanabilen rahatsızlık. Çünkü sadece sizin çaba göstermeniz yetmeyebiliyor. Bazı ödünler vermedikçe kurtulamazsınız ama herhangi biri olamıyorsunuz işte.
Eğer gençliğiniz bomboş geçtiyse ve bazı şeylere ulaşamayacağınız kesinse, üzgünüm, terapinin de, ilacın da faydası olmaz bitirmeye.
Öyle herkes için mutlu bir son yok. Hayat ne kadar uğraşsan da ulaşamadıklarına bazılarının sakız çiğner gibi ulaştığını örneklemesiyle güzeldir sadece.
Dünyaya fırlatılmış ve başkalarının mutluluklarını izleyerek saçma ve anlamsız, birbirine benzer günlerle dolu biçimde zamanını doldurabilirsin, unutma.
Ne o işe yaramama hissi peşini bırakır ne de yan komşun olan gevşeğin seviştiği güzel kadın evine gelir.
Bazı şeylerin çözümü yok işte. istanbul’ a günlük gitmek dünyanın parasıyken ne new york’ u, paris’ i ?
Futbol ve gol pozisyonu olarak ezdiğin takım kulübüne şansa bala gol atacak.
Gittiğin her mekanda birbirine sadık dostlar ve öpüşen sevgililer arasında siktir edilmiş biçimde yalnız oturacaksın.
Kötüler kazanacak, iyiler üzülecek.
intihar da edemediğin hayalini de gerçekleştiremediğin sıkıcı ve yorucu bir zamanı geçirmek için oyalanacaksın.
Bu aptal hayat böyle çünkü…
Yokluyor arada gibi çok boşsun aklından en ufak fikir geçmiyor uyuyamadım diye mala bağladın.
bir ara 30 dk da bir entry giriyordun ama beynin durmuş gibi son günlerde.
2023 ne kadar b*ktan bir yıl olsa da bırakma bence.
2022 yi aratan çok şey var...
12 temmuzdan sonra onu not almadığın için aklında tutmadığın için üzülmüşsündür son 3 gün heyecan bulamadın gülemedin.
Benim gibi mizacınız buna meyilli ise ayvayı yediniz demektir. Devamlı kıyısında dolaşır, arada bir dalıp çıkarsınız. Ayrıca bu ülkede kaçınılmaz olandır az düşünebilen insanlar için, tabii katmerli cahil veya banane yeaa dayı iseniz hayat size güzel.
Hayat zor,ekonik şartlar zor fakat sosyal medyada çok vakit geçirmenin de bu duruma hiç iyi gelmediğini düşünüyorum,fakat bu durumu yine daha insani atlatmak için küçük küçükte olsa da hayattan kopmamak şart.
depresyon, kendini en sevmediğim ama aynı zamanda en çok sevmek istediğin zamandır.
depresyon, kendi kendine bile şefkat edememendir.
depresyon, isyan etmektir ama kendine isyan etmektir.
depresyon, çığlıkların en büyüğüdür ama en gürültüsüzdür.
depresyon ağlamak değil, ağlayamamak, hatta ağlamaya bile enerji sarf etmemek ve ağlamaya dahi üşenmektir.
depresyon, cevabını bilmediğin bir soru değil, sana o cevabı verdirecek gücün, azmin, enerjinin ve tutkunun olmamasıdır.
depresyon, ruhunun katran bağlamasıdır hem de her şeye.
alın bir tanesini seçin ve kullanın. yıllar önce yaşayıp atlatmış abinizden size faydası olsun. çünkü sorunun ne olduğunu bilirsen, çözüm için ilk adımı atmış olursun.
öyle yok terapiyle geçer, yok ilaçla geçer, yok bakış açını değiştir ile geçmeyebilen illet. mesela 30 yaşın üzerinde, yeteneği, mesleki becerisi olmayan, romantizm konusunda hep duvara toslamış, hayallerini gerçekleştirememiş birini kolay kolay motive edemezsin. kafasına o illet öyle yapışmıştır ki kolay kolay sökemezsin.
20 senedir depresyonda olan biri olarak, güzel bir hayat geçirmek için mücadele ediyorum. terapi ve ilaç tedavisi de alıyorum. ancak umutsuzluk, karamsarlık, öfke ile destekli bir depresyonum var ve yakın zamanda kırılacağını zannetmiyorum.
belki bir gün... bakalım.