bugün

şu an içinde bulunduğum durum...
Çok ciddi bir illet. Hafife almak olmaz. ilerleyen yaşlarda bunamayı da hızlandırıyor.
Onunla 21. yılımdayım ve beni asla terk etmedi. Bu gidişle de terk etmesi zor gözüküyor.
Bazen senelerce sürer. Ruh hali olarak kanıksarsınız. Muhakkak bir işle meşgul olun bununla beraber kendinizi gelistirmek icin kurslara gidebilirsiniz her yerde halk egitim ve ismek kursları mevcut, arkadaşlarınız varsa onlarla vakit geçirmeye önem verin, yoksa en önemlisi kendinizle aranızı bozmayın kendinizi sevin ve suçlamayın. Şartları daha iyiye nasil getirebilirsiniz onu düşünün, kendinizi salmayın. ilaçlar evet bir süre iyi gelir ama yine iş sizde biter. Evet.

"...Şüphesiz, güçlükle beraber bir kolaylık vardır. Öyleyse bir işi bitirince diğerine koyul. Ancak Rabbine yönel ve yalvar.” (inşirah)
depresyondayım unutuldum, aldatıldım
sevgilimden ayrıldım, çok yalnızım.
Abartılan bir şey ve üstelik çözümü basit, bir iş uğraş bulup buna yoğunlaşacaksınız ve bir bakmışsınız artık depresyonda değilsiniz.
şu anki psikolojik hâlimdir.
görsel

içine düşüldüğünde, Son ses dinlenilen şarkı..
Anda olma, anda kalma yeteneğinin geçici bi süreyle kaybı olarak biliyorum.
Kendini kötü hissetme hali ile karıştırılmaması gereken durum. Kendimi terapi edebiliyorsam ederim, edemiyorsam yarını yarın düşünürsün felsefesini uygulamaya çalışırım. Kalıcı olmaması, gelip geçici bir kötü hissetme hali olması için elimden geleni yaparım. Kendimi oyalama beşiklerinde sallarım da sallarım. Ne iyi geliyorsa ona sarılırım. Alışverişse alışveriş, kişisel gelişim zırvalarıysa kişisel gelişim zırvaları. Aileme yakın olduğum zamanlar bile kötü hissetme hali içinde olduğum zamanlardır genelde. Benimki her daim kontrollü depresyon.
bugün aniden yaşadığım sorunlu günler aklıma gelmiştir.
Depresyon, kalıcı üzüntü ve ilgisizlik ile karakterize bir ruhsal bozukluktur. iştah kaybı, uyku bozuklukları, düşük enerji seviyeleri ve konsantrasyon güçlüğü gibi çeşitli duygusal ve fiziksel sorunlara yol açabilir.

Depresyon genetik, biyolojik, çevresel ve psikolojik faktörlerin bir kombinasyonundan kaynaklanır. Sevilen birinin ölümü veya ailede bir hastalık gibi stresli yaşam olayları tarafından tetiklenebilir.

Depresyonun tanımlanabilir herhangi bir neden olmadan ortaya çıkması da mümkündür.

Dünya Sağlık Örgütü, dünya çapında 300 milyondan fazla insanın depresyonla yaşadığını tahmin ediyor. Depresyon, yaşamları boyunca bir noktada yaklaşık beş kişiden birini etkiler. Kadınların erkeklere kıyasla depresyon yaşama olasılığı yaklaşık iki kat daha fazladır.
Yaşadığım ve bir ömür ara ara yaşayacağım durum. Öyle bir batak ki bu, eğer tek başına kalırsan yaşadığın şeyin zaten herkesin yaşaması gerektiği şey olduğunu sanıyorsun. Yani etrafında ne açmış bir gül görüyorsun ne de gülen bir yüz. Sanki dünya tüm renklerini kaybetmiş. Fakat bu renksiz haliyle de okeysin dünyaya. Yani şöyle diyorsun kendi kendine "renkli olsa ne olacak ki". Bir farketmezliğe boğuluyorsun. Ne olursa olsun farketmez. Hani iskenderinize ekstra tereyağ ister misiniz sorusuna ne biliyim kardeşim istersen vişne suyu at üzerine bana farketmez diyorsun.
Depresyon dediğin şey öyle ay inanılmaz mutsuzum, ühü ühü her gün ağlıyorum, perdeleri kapatın olmuyor sürekli. Tabi bunlar da var fakat şu küçük olayların dayanılmaz mutsuzluğunda işler daha da berbat hale gelmeye başlıyor. Ve biliyor musunuz öyle bir normalleşiyorki mutsuzluk daha önce hiç mutlu olmamışsınız gibi hissettiriyor.
hayatta kalmak isteyen bir bedende ölmek isteyen bir ruhla yaşamaktır.
Bugünkü terapide doktorum depresyona girdiğimi söyledi. Neydi belirtiler? Hiçbir şey yapmak istememem, sürekli uyumak istemem (fırsatım da yok halbuki), sürekli kötü senaryolar kurmam. Doktorum, ilaçlarımA citoles'i ekledi. Düzeldiğim de citoles'i kaldıracak reçeteden. Bakalım düzelebilecek miyim? Ne kadar zamanımı alacak?
Keşke ilaçla düzelebilseymiş.
Olmuyor işte öyle şeyler yalnızca ilaçla.

Bir bakmışsınız ki çıldırıyor ve sizin kurtuluşunuzun olacağının düşünüldüğü o ilaçlar sonunuz oluyor.

Bazı şeyler bu kadar basittir.
depresyon, vücudun hormon dengesinin bozulması demekmiş. canımızı sıkan bir olay veya stres dengeyi alt üst ediyor demek. çok gerçekçi bir açıklama. ufkumu ikiye katladı.
yalnız bırakmayın siz de gelin lan içerisi boş.

son geçirdiğim hastalıktan sonra baktım ki zaten depresyona girmişim.
hastayken insan fark etmiyor.

hiçbir şeyden keyif almıyorum.
Kesinlikle kapıyı açık bırakmayın. Son dönemde sizi yalnız bırakmak istemeyen durumlardan biri.
aynı durumdan muzdaripiz.
sanırım bulunduğum nokta ama en azından farkındayım ve çıkmaya niyetliyim.
Çaresi aşk.
Mesela bende gülerdim, çok konuşur, saatlerce aynı konudan bahsedebilirdim. Ama bir şeyler oldu sonra, gerçi bir şeyler hep oluyordu ama ben geç farkettim işte, bazı konuları aşamadım, bazı şarkıları susturamadım, bazı cümleleri unutamadım, ve kalbimi yaşanmışlıklardan arındıramadım. Birileri uzun uzun birşeyler anlatıp durdu ama cevap veremedim hiçbirine. Çok umut ettim umut olamadım. Çok şey sayıkladım, kimse anlamaya çalışmadı. Sonra sustum hep öyle olur ya zaten.
adhs ile beraber bu da bir teşhisimdi.
Terapi, ilaç, yeni hobiler, aşk ve seks sayesinde azaltılabilecek yorucu his.
sigara geçirdi baya.