"nasılsın?" sorusunun her soruluşunda, "kötüyüm, canım sıkılıyor, berbatım" gibi olumsuz cevaplar veren kişinin öğrenmesi ve hayatında yaşaması gereken çok şey vardır. kötü olmanın kişiden kişiye göre değişen tanımları vardır. kime göre ve neye göre kötüsündür, onu bir düşünmek gerekir. azıcık iyimserliğin kimseye bir zararı olmayacaktır, aziz dostum...
kaldı ki gerçekten kötü durumda olanların çoğu bunları dile getirmek yerine; hareketlerinden ve davranışlarından, surat asıklığından anlayabileceğimiz bir durumdur depresif olmak.
bünyede bağımlılık yaratan bir durum da olabilir çoğu zaman. iyi olduğu halde, kötü olmayı alışkanlık haline getirmiş depresif insan kişisi, iyi olma durumunu sözcüklere yansıtamaz ve kötü olmayı bir vazife olarak seçer.
muhtemeldir. insan "uyum" demektir bir yönden. alışmaktır. kan görmekten bayılan biri bile zamanla bunu yenebilmektedir. (bkz: doktorlar) kaldı ki her daim insanın bir parçası olan bunalım, kötü günler, acı, bir zaman sonra alışılma noktasına gelebilir. tabiki kötüye alışmak hiç iyi birşey değildir. iyiye alışmak alışkanlıkken, kötüye alışmak "bağımlılık" tır. bağımlılık da kötüdür.