öncelikle şunu bilelim, insan her hangi bir yolda ilerlerken (aşk, spirutalizm, teizm, ya da kendi doğruları) ıstırap çekmek, kişisel ve ruhani gelişimini tamamlamasına yardımcı olacağı görüşü vardır.
kişinin çektiği ıstıraplar sonucu yaşayacağı arınma, hatalarını tekrarlamama, olgunlaşma gibi değerlerdir ona çektiği acıların getirileri.
şimdi beni burada ilgilendiren olay aşk kavramıyla ilgili. hayatla sorunu olup depresif müzikler dinleyen insanlar da çok, ama onu da başka bir entry de konuşuruz.
depresif müziklerle ruhuna işkence eden, yeri geldiğinde kendine zarar veren insan; yukarıda sıraladığım (arınma, hatalarını tekrarlamama, olgunlaşma) nedenlerinden dolayı o yolda ilerler ve ıstıraplarına çareler arar. aslında "çekilen aşk acısına" daha iyi bir çözüm yolu yoktur, kısa vadede. (uzun vadede çivi çiviyi söker)
fakat şu var, eylemin bilinçsiz olması ve hayatını bu müziklerle geçirmesi; mazoşistlikle ilişkilendirilebilir, ruh sağlığının bozuk olduğunu da gösterebilir. olsun onlara da saygım var, iyi insanlardır genelde.
yani "my dying bride" dinleyen biri ile "nejat alp" dinleyen birinin yolu aslında aynıdır ve ben kişisel olarak nejat abiye yönelen insanı daha bi bağrıma basarım, derdini dinlerim, hehe. (eskiden kasetleri bile vardı olm halbuki mdb nin)
velhasılı kelam bir an önce arınmaya bakın dostlar.
genelde lise döneminde ergenliğin son demlerinde rağbet görmekle beraber, hiç derdi sıkıntısı olmamasına rağmen sanki dünyanın bütün yükü omuzların daymış gibi en arabesk en dertli sıkıntılı en psikopat şarkıları dinlemek. ne enteresan trajik bir olaydır bu. belkide dertli olmanın nasıl bir şey olduğunu öğrenmek istemektir derdi.