bugünlerde her yerde tam bir ırkçılık rüzgarı esiyor. uludağ sözlükteki ırkçılıkla kirletilmiş insanlar tüm insani değerlerini nasıl kaybettiklerini vandaki depremle birlikte bir kez daha gösterme fırsatı buldular.
bugün bütün internet ortamları insanları ayrıştıran tartışmalarla dolu. bu şerefsiz haysiyetsizler, kim olduğunu bilmedikleri, haklarında en ufak bir fikir sahibi olmadıkları insanlar üzerinden, hatta ölmüş insanlar, ölen çocuklar üzerinden siyaset yapıyorlar. sırf orada kürtler var diye, sırf deprem doğuda oldu diye allah'ın onlara bir uyarı gönderdiğini düşünecek kadar kafasız, gerizekalı, akıl yoksunu, faşist, yobazsınız.
-şehitlerin kanı yerde mi kalacaktı?
-beter olun
-adamın içinden iyi olmuş demek geçiyor.
-allahım sen çok büyüksün bu daha uyarı.
-ülkemize her açıdan zarar veren kürtler... diyen yobazlar görüyorum nereye baksam.
kardeşim bakın, siz pkk'nın istediğini yapıyosunuz. siz ülkeyi bölüyosunuz bu yaklaşımınızla. ayrıştırıyosunuz insanları. nefretiniz varsa, teröre olsun. insanların ırkına değil. "kahrolsun pkk!" diye bağırın. hep birlikte bağıralım. "kahrolsun terör!" diye bağıralım. ama daha ilerisine taşımayalım. "kahrolsun kürtler"e dönüşmesin bu. çok farklı ikisi anlayın artık. uyanık olun. bir ülke böyle bölünür. tam da istedikleri bu karmaşa ortamı. aklımızı başımıza devşirelim.
ırkçı bünyelerin, depremi bile ırklarla ilişkilendirebilecek derinlikte bir akıl ve mantık ilişkisine sahip olması hasebiyle şaşırılmaması gereken durumdur. ırkçı olmalarının sebebi zaten bu şekilde işleyen bir akla sahip olmalarıdır. aksi olabilseyi normal insanlar gibi düşünebilir ve ırkın siyaseti olmayacağını kavrayabilirlerdi. allah kurtarsın diyoruz.
tüm halk için düşünülmüş olmasa bile kardeşlerimizin şehitlerimize üzülmüş ve belkide ırkçılığı bilmeyerek yazmak istediği savunma düşüncelerdir, anlayışla karşılandığında pek de kızılacak bir şey değildir.
yanlış olaydır. lakin televizyondan seyrettiğimiz kadarıyla sevgili vanlılar nedense seçtikleri belediye başkanını değil devleti suçlamayı tercih etmişlerdir. sorsunlar seçtikleri belediye başkanlarına devletin gönderdiği ödenekleri nerelere göndermişler.
belki vanın kaçakçılığın yapıldığı yerlerden biri olması ve bu kaçakçılıktan kazanılan paranın malum yere gitmesi ve bu bilinmesine rağmen göz yummaları, henüz yeni solan fidanlar bu bağlantıyı hatırlatmış olabilir dumanı üstünde yüreklere.
kusura bakmayın ağalar, ses çıkarılmayan uygunsuzluklar bir gün bildiği halde birşey yapmayanlarda bir şekilde patlar. bunu din kitapları da söyler tarih kitapları da...
artık neye ses çıkarmadığına, iki yüzlülüklerine bakması gereken noktada insanlar.
kirlettiğimiz dünya artık bize tepki gösteriyor, olan bence bu...
