bazı yazarların kendilerini peygamber sanması gibi bir şey sanırsam. eskiden böyle internet falan yokken bunlar ellerine aldıkları kutsal kitabı göğe kaldırarak haykırırlardı, allah adına hükümler verirlerdi ki tabii ki onlar böyle bir hüküm verirken bunu kesinlikle allah'tan bağımsız yapmadığını da söylerlerdi.
yer kabuğunu ruhani bir sanrıyla ilişkilendirebilmiş, üstün(!) bir bilim uzmanıyla aynı görüşte olmamaktır. kaldı ki yer bilimciler ve gök bilimciler bile böyle bir bağlantıyı saptayamamışlardır. depremlerin allah' ın gazabı olduğunu savunanlar, aynı zamanda bu tip üstün(!) fikirleriyle, bilime de ışık tutuyorlar. mesela ruh ve sinir hastalıkları bölümü, her an bir denek kazanabilir bu vesileyle.
her deprem sonunda, bu tabiat olayını dinle imanla ilişkilendirmek herhalde yine bizim topluma özgü bir şey olsa gerek. türkiye fay hattında olan bir ülke. sadece ve sadece bununla ilgili, anlayın artık sayın çok bilmişler. neden avrupa'da yok çünkü fay kırığı yok. her depremden sonra yok efendim ettiklerini buldular, yok işte yaradanın insanlığa mesajı niteliğinde laflar edilmesi yerine, nasıl 7 şiddetindeki sarsıntıya dayanıklı binalar inşa ederiz? bu düşünülmeli. hangi devirde yaşıyoruz allah aşkına. bu tür vesveselere hala inanan var mı amk?
şehit ailelerinin bedduaları şehirleri yıkacağına keşke dağdaki üç beş çapulcuyla, imralıdaki köpeğin sonunu getirseydi de masumlar ve çocuklar ölmeseydi, ve geri kalanı da -10 derece soğukta evlerine giremeden soğukta rezil olmasalardı be aklı kendinden menkul bir kısım sözlük ahalisi.
-eksileyen zavallı gerçekten beyninin içinde ne olduğunu çok merak ediyorum.
Hadi onu geçtim bizden daha koyu Müslüman Endonezya'nın yıllardır depremden neler çektiğini düşününce Allah'ın adaletini nasıl dağıttığını sorgulatan iddia.
Bunun yanında Avrupalı Hıristiyan akranları yüzyıllardır 5'in üzerinde deprem görmemiştir ama bildiğiniz fuhuş ve günah (!) içinde yaşayıp durmaktadır.
Ya israil? Müslümanlara bunca ızdırap çektiren ülke bir kez bile sille yemez mi? Anlaşılan ABD burda da israil'i kolluyor*
bağımsız değildir... allah(celle celâlühu) kavramıyla; deprem gibi, sel gibi, volkan patlaması gibi, fırtına gibi, normal ölüm gibi bütün "felaketler" bağlantılıdır.
ama işin aptallık kısmı; bu felaketleri allah(cc)'ın "yarattığını" sanmak tabi. orası ayrı bi tür komiklik de, gerçek olan ise; bu felaketlerin ve korkuların "allah(cc)" (veya tanrı) kavramını yaratmış olması...
zalim bir allah olduğunu düşünmemekten kaynaklanıyor olabilir. suçsuz, günahsız insanların ağzına dünya sınavı deyip sıçan bir tanrıya inanmıyorum. insanlığın dünyevi işleriyle uğraşan bir tanrıya da hiç inanmıyorum. tanrı gibi bir gücü, işine geldiği gibi kendi safından gösteren acizlere hiç inanmıyorum. hitler de tanrının kendisiyle birlikte olduğunu düşünürdü, yeryüzündeki her insan gibi.
(bkz: her şeyi tanrı ya bağlamak)
tanrı nın depremle insanları cezalandırdığına inanan zihniyet, izmit te ölen herkesin günahkar mı olduğunu düşünüyor acaba? varsayalım ki; dediğiniz gibi şehit ailelerin bedduaları bir depreme sebep oldu. peki van da yaşayan türkler ne olacak? orada öğretmenlik yapan biri mesela. yoksa kurunun yanında yaşta mı yanar? inandığınız allah ın adaleti bu mu? benim değil. ve orada ölen her bir insanın doğanın bir hareketi sonucu öldüğüne inanıyorum. sorumluları da deprem gibi faktörleri hesaplamayan, insan hayatını önemsemeyen kişilerdir, tanrı değil.