"Yerkabuğu içindeki kırılmalar nedeniyle ani olarak çıkan depremler önemli can ve mal kaybına neden olan afetlerdendir.
Yerkürede her gün milyonlarca sarsıntı meydana geliyor. Bunlardan kimileri hissedilecek kadar şiddetliyken, kimilerini sadece hassas aletler tespit edebiliyor. Fakat bazı zamanlarda büyük trajedilere yol açabilen depremlerde binlerce insan hayatını kaybedebiliyor.
Depremin yol açtığı afetin boyutu;
- depremin gerçekleştiği bölgedeki nüfus yoğunluğu,
- binaların depreme dayanıklılığı,
- alt yapı hizmetlerinin kalitesi,
- depremin gerçekleştiği bölgedeki zemin özelliği,
- depremin yangın, heyelan, tsunami vb. diğer afetlere yol açıp açmaması
gibi faktörlere bağlıdır.
Depremlerde meydana gelecek yıkım ve hasarı azaltmak için;
- fay hatlarının geçtiği zeminler üzerinde depreme dayanıklı yapılar inşa etmek,
- insanları depreme karşı bilinçli hale getirmek
deprem anında yapılan en büyük hatalardan biri kapı kolonlarının altına saklanmaktır. insanlar zannediyor ki bina yıkılınca kapı kolonu sağlam kalacak. yok öyle bir şey. en güvenlisi evinizin her zaman bir köşesinde sadece kitaplardan yaptığınız bir sığınaktır. kitaplara hiçbir şey olmaz. kolon altında kalıp ikiye bölünmüş vaziyette ölmekten iyidir.
üzerinden en ufak bir mizahi dilde yorumun, paylaşımın vs yapılması insanların karakter analizini de bize veren afet. iyi ki 99 depreminde sosyal medya yokmuş.
istanbulda her meydana geldiğinde youtube sitesinden açıp japonyada olanların izlendiği doğa olayıdır. az önce gene izledim hani karşılaştırmak gibi olmasın ama gerçekten bizdekilere gene şükretmek gerekiyor. adam yolda yürürken alttan bir vurdu yerden yukarı doğru yükseldi videoda anasını satayım. o kadar şiddetli oluyor oralarda..
bir tanesinde kocaman kulenin 52.katında çekmişler deprem anını. 7.8 mi neymiş depremin şiddeti ama biz burada 5.8 de çok daha fazla sallandık. adamlar boşuna demiyor deprem öldürmez bina öldürür diye.
pazara kadar otelde kalmamiza neden olan deprem. maalesef 60 yillik bi binada oturuyoruz ve yillarca apartmandaki asalaklarin bir turlu cikarlarina uymadigi icin kentsel donusume sokamadik, tam sokacakken de bu sefer kentsel donusum yapacak adam kalmadi etrafta. birazdan cikip kiralik daire bakacagim ve hemen birkac gun icinde kiralik yeni bir daireye cikacagiz. o sureye kadar da oteldeyiz. kafamizi sikeyim ki bu isi habire erteledik, tum gece kendime kufrettim. sadece kendim olsam neyse, cikarim bir studyo daireye, o vakte kadar da ofiste kalirim. ama annem ve kardesim olunca insan ne yapacagini sasiriyor.
evet, ev kiraladik. sonra farkli blokta satilik ev begenince valide onu da satin aldik. ulan saka gibi amk, bir yildir bunlara cikin ev bakin gidelim diyordum. bugun yarin bakariz diyorlardi, simdi kadin bir cikti hem kiraladi hem satin aldi. dedim anne madem satin alacagiz kiralamayin, yok kiralik ev dubleksmis, satin alinacak evde de cocuklu kirac varmis, tanidik cikmis, bi sene sonra tasiniriz diye kiralatti. tabii giren cikan benim gotume, simdi hem yeni evin kirasi hem de cekilecek kredinin parasi. neyse be, yeter ki guvende olsunlar, ben 5 lik depremde bile kafasi kopmus tavuk gibi bilincsiz dolanmayayim etrafta.