bulunduğum semt binlarının yapılışları hakkında ufak bir araştırma yaptım. Eski binaların çoğunda ince ve nervürsü demir kullanılmış. yeni binalarda nervürlü demir olmasına rağmen malzemeden çalınma olduğu için beton dayanıksız.
izmir tam anlamı ile alarm veriyor ama kimse kulak asmıyor. her vatandaşın gözü istanbul'da ama olası bir izmir depremi van ilinden daha trajik olur.
Hele ki izmir'li mütahitleri göz önüne alırsak vay halimize.
müteahhit kaçırır da bu devlet dikkat etmeden mi verir tapuları? onları geçelim. 99 depreminde avcılar'da o kadar binanın üzerine çarpılar atıldı. bu çarpılar tadilatla giderilemeyecek hasar anlamına geliyordu ve o binalar güçlendirildi mi güçlendirilmedi mi o da belli değil. istanbul'da olabilecek 6 şiddetindeki bir depremde her 3 evin biri yıkılacak. o evlerde geri kalan iki evden birinin üzerine yıkılacak. o kadar vergi toplandı. hepsi birilerinin cebine girdi belli ki.
gelelim müteahhitlere veli göçer'i hatırlıyorsunuzdur. 99 depremindeki tek sorumlu kişi. onun dışında hiç sorumlu yok ölenlerden. onun dışında kimse de içeri alınmadı nedense. bu adama kim açtı o arsaları? onlar nasıl olur da içeri atılmaz. soyan adama artık bir şey denmemeli. soyduran kasıtlı olarak soyduruyor bu ülkeyi. devletin içinde çalışanlardan onay almak rüşvet ver mührü al durumuna geldiğine göre sorumluluk "sadece" malzemeden kaçıran müteahhite kesilmemeli.