akıbetinin belli olmadığı, televizyon kanallarında, haber bültenlerinde bahsinin geçmediği * 1999 yılında konulan ve tayyip erdoğan iktidarı ile ödenmesi zorunlu hale getirilen devletin aldığı vergi. ayrıca tayyip erdoğan insanları aptal yerine koyarak yapılacak deprem konutları için vatandaşlara 20 yıla kadar vade yapabilceklerini açıklarken allahın bir kulunun da çıkıp deprem vergileri ne oldu diye sormamış olması içler acısıdır.
işin acı yönü, kesilen bu vergiler sonucu akdeniz-ege de aşiretler daha fazla tatil köyü-disco-bar-plaj-havuz-otel-motel yapacak.
pkk ya daha fazla nakit akışı sağlanacak.
zaten pkk kamplarından çıkan ilaçların ve erzağın sosyal yardım fonu kapsamında ve yeşil kart kapsamında bölgeye verilenler olduğu düşünüşür ise, beyinsiz humanistler ne denmek istenildiğini anlar.
Halkın yanlış anladığı vergidir. Zira van depremi sayesinde görülmüştür ki devlet, depremi bir hizmet olarak görmektedir. "Ne demek kardeşim madem sallanıyorsun vergisini de ödeyeceksin" kafasına sahiptir.
99 yılından beri halktan deprem vergisi toplanıyorken, kızılayın kalkıp hala battaniye lazım, ilaç lazım, şu lazım bu lazım diye çemkirmeside neyin nesi.
gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin 1998 yılı gelir ve kurumlar vergisi matrahları üzerinden %5, 1998 yılı ticari ve meslek kazançları götürü usulde tespit edilen gelir vergisi mükelleflerinin; 1998 yılına ilişkin götürü matrahları üzerinden %5, ayrıca kanunda belirtilen ücretlilerin; 1998 yılında elde ettikleri ücretlilerin gelir vergisi matrahı toplamı üzerinden %5 oranında alınan vergidir. (bkz: ikinci madde)
1999 depreminden sonra hayatımıza giren geçici vergidir. depremde oluşan maddi kaybı gidermek amacıyla yürürlüğe girmiştir; fakat daha sonradan gelen para tatlı olunca türk maliye tarihinde aksinin hiç görülmediği biçimde bu vergi de kalıcı olmuştur. bununla da yetmezmiş gibi 2007 yılından itibaren dünyanın zirvesine oturmuştur. keza % 25'lik vergi oranıyla rusya'nın 7 puan önünde şampiyonluk koltuğuna oturduk ve inmemekte de kararlıyız.
geçici deprem vergisi adı altında toplanan özel iletişim vergisi 24.1 milyara ulaşmış durumda. bu miktar ile istanbul' un %50 si kurtulabilirmiş. tabi bu zamana kadar önlemler alınsaymış. yüzde 50 az buz bir miktar değil. koskoca bir metropolün yarısının hayatı kurtulacaktı bu parayla.
peki hala çok geç mi? hiç bir zaman geç değildir. bu zamana kadar alınmayan önlemler bir an önce alınmalıdır. deprem vergisi diye toplanan 24.1 milyar lira bir an önce bu iş için kullanılmalıdır.
artık vergi haraç haline dönüşmüştür. bunun tek sorumlusu, şuan ki iktidar yani bir nevi tayyipdir. vergi kavramı artık şöyle gerçekleşmektedir; "sen bu ülkeden, şunu şunu alıyorsan, banada parayı vereceksin." yani, bazı şeyleri vergi yüzünden yurtdışından alabiliyorduk ki artık, tayyip onunda önünü kesti. vergi, özgürlük kısıtlama zorla yaptırım haline döndü. kaldı ki, millettin her şeyinden vergi isteyip, oraya burayı satarak herkes ülke yönetebilir.