Aldığımız Afet eğitiminden öğrendik ki deprem esnasında güvenli yaşam alanı oluşturmak gerekiyor. Bunun iÇinse Çök-kapan-tutun hareketlerini yaparak bir masa yahut altına sığınılabilecek bir yere girmek ve deprem sona erdikten sonra da aÇık bir alana gitmek gerekiyor (imiş).
türkiye'de iseniz, eşhedu enla ila...başka mantıklı bir yol yok. kirişin altına girmek gerekir normalde, bizde kirişler de sağlam değil ki, en iyisi müzik dinlemek ya da beton taklidi yapmak.
önce serinkanlı olmaya çalışın. biliyorum çoğumuz olamayabiliriz(ben de dahil) ama en önemli şey sakin olmak. oradan oraya amaçsızca koşmalar, balkondan atlamaya çalışmalar, oturduğunuz daire eğer yükseklerde ise hemen aşağı inmeye çalışmalar falan yapmayın.
önce durumu kavrayın(anlık refleks) sonra eğer oturduğunuz daire yüksekteyse ve apartman gidici gibi görünüyorsa(allah korusun) aşağı inmeye çalışmak yerine üst katlara çıkmaya çalışın. ama en güvenilir olanı hayat üçgenidir.
uygun gördüğünüz bir yerin(yatak yanları, kanepe yanları, masa yanları) yanına cenin pozisyonunda kafanızı da koruyarak öylece durun. bu hareket deprem sırasında çevrede yıkılacak, düşecek cisimlerden sizi koruyacaktır. üstelik oturduğunuz binanın yıkılması durumunda da size kısa süreli de olsa hayat alanı bırakabilecek bir pozisyondur.
burada yazılanları geyik malzemesi yapanlar, umarım birgün ciddi bir deprem ile karşılaşmazsınız. 17 ağustos 1999 depremini yaşamış biri olarak söylüyorum ki, deprem anında hayatınızın ve sevdiklerinizin ne kadar değerli olduğunu anlıyorsunuz. en önemlisi de insanoğlunun ne kadar çaresiz olduğunu anlıyorsunuz.
allah kimseye böyle felaketler, hiç bir ülkeye böyle felaketler yaşatmasın isterim ve dilerim ama, türkiye gibi bir deprem ülkesinde yaşadığımız için bu dileklerimin bir karşılığı olmayacak. heran yeni bir depreme hazır şekilde yaşamalı ve ona göre önlemimizi almamız gerekir.
malesef deprem öldürmüyor, bina öldürüyor. o yüzden kentsel dönüşüm projelerine önem verebilse keşke başımızdaki insanlar.
deprem bölgesinde geçti ömrüm. yaptığım hep bulunduğum pozisyonu korumaktı. yatıyorsam kılımı kımıldatmadan yatmaya, oturuyorsam da oturmaya devam ettim. ne çok korktum ne de kaçmaya yeltenmediğim için öldüm.
kısaca, panik yapıp adamın asabını bozmayın, oturun oturduğunuz yerde.