efendim, Silivri Ortaköy'den kumburgaz'a gelirken yolda araçtan inip, her zaman olduğu gibi çekirdeğimi kolamı alıp kaldığımız otele geçtim.
Akşam abimle bir yandan tv izliyor, bir yandan da çekirdek citliyoruz. Ama beni görmelisiniz. Duvar dibindeki yatağımın kenarına tekli koltuğu çekmiş, yatağa eninden yatarak koltuğun sırtına ayakları da atmışım ki dünya yansa umrumda değil.
Biranda sallanmaya başladık. Abim oturduğu yerden, "deprem oluyor gardaş" diyerek bi fırladı. Kendi kendime "adam kendini camdan atmasa bari" diye düşünüyorum. Ama Dediğim gibi ıstifimde zerre bozulma yok (yeminle). "amaan abi, sallar sallar geçer" dedim. Adamın o an bana bakışı görmeliydiniz.
Velhasıl buna ne deniyor bilmiyorum. ama bu gibi durumlarda soğuk kanlılığımı koruyabiliyorum.
Hatta 2012'de kaza yaptık. Hemde öyle bir kaza ki torpido'daki gözlüğün camına kadar patlamıştı. Sürücü Airbagi patlamış, arabanın önünden duman çıkıyordu. Herkes telaş içinde. Millet şoka girmiş, bende aniden önümüze çıkıp kaza yapmanıza sebep olan aracın şoförüyle kavga etmeye gitmiştim. Adam yaralı olduğu için kavga edemedik tabi.
Yani korkulacak bi durum yok. Ölüm gelecek oldumu, yatarkende ölürsün.
Şoka giren komşu teyzenin, dış kapı diye, duşakabinin kapısını açıp açıp, kapatması, telaşla, son bir hamleyle, banyonun küvetine adım atmayı başarabilmesi.
Hala aklımıza geldikçe, yaşanılan telaş ve korkuyla yapılan, bu saçmalığa güleriz.
Tabii o zamanlar hiç gülmedik. Zira hepimiz yusuf yusuftuk!!!
basa gelmeden bilemezsin tabi ama binanin 13. u katindan atlamak nasil bir telasin sonucudur acaba. dursan bi ihtimal yasama sansin var hatta buyuk bi ihtimal ama atlamak nedir lan! olmeyecegin varsada oldun.