van'da yaşayan 17 yaşında bi çocuk nasıl galatasaray'ın iç ya da dış saha maçına gitsin ? nasıl gelsin koreografi yapsın ? nasıl gelsin tezahürat etsin ?
ben size gerçek taraftırlığı söyleyim azizim. takımına zarar değil yarar sağlayacak. maç kopup gittikten sonra sahaya girmeyecek su şişesi atmayacak küfür etmeyecek takımına ceza aldırmayacak. gidip tezahürat edecek ıslıklayacak birşey yapacak ama destek olacak. orijinal ürün alacak stada biletle girecek durumu ve imkanı el veriyorsa kombine de alacak. senin benim gibi maç ortamlarından uzak ama kalbi bir arma için çarpanlar da alacak formasını alacak atkısını gidecek kahveye gönlüyle destek verecek.. unutulmamalı ki galatasarayın (bu bir örnektir) 25 milyondan fazla taraftarı var ve 52 bin kişilik stadlara, 1300 kişilik deplasmanlara bu 25 milyonun hepsinin gitmesi düşünülemez. üstelik deplasman yasağı gibi bi uygulama varken 'deplasmana giden' taraftar mı kaldı da 'gerçek taraftar' diyorsunuz ?
durumları elvermiyorsa mazur görülebilir fakat diğer şartlarda gitmiyorsa ayıp ediyordur. benim 5 deplasmanım oldu şimdilik, devam ettiricez bakalım fırsat bulursak. bir tribüncünün yaşayacağı en güzel hislerden biridir deplasman.
400 km. mesafeyi deplasman saymayan güruhtur. istanbula 30.000 kişi gitmek, ankaraya 15.000 taraftarın akması küçümsenmemesi gereken bir olaydır, biraz saygı lütfen, hasetlikte bir yere kadar beyler!
geçen sene son küme düşmeye oynadığı maçta stadın yarısını doldurmayan gençlerbirliğini deplasman saymasından kaynaklanan cümledir.zaten sizin gayrimeşru kardeşleriniz yok muydu o şehirde.
doğruluğu, yanlışlığı tartışılır. maç günü işi vardır gidemez, maç günü işi yoktur gidebilir. şimdi her deplasman maçı için söyleniyorsa saçmalıktır. yok sadece hiç bir deplasmana gitmeyen birisine söyleniyorsa doğrudur. ama ne derece doğrudur o da tartışılır. özel durumları, görevleri olabilir şehir dışına çıkması için insanların.
girdiği her ortamda taraftarı olduğu takım hakkında bir konu açıldığında mangalda kül bırakmayan, takımının hocasının kariyerini, futbolcusunun karısıyla ettiği kavgayı dahi bilen, çocuklarının doğum gününü bilmeyip takımının tribünündeki tezahüratının desibelini bilen, ancak iş takımını karda kışta, evinden yüzlerce kilometre ötede deplasmanda desteklemeye gelince geri vites yapan taraftar gerçek taraftar değildir. gerçek taraftar takımını tv karşısında üzerine geçirdiği çakma formayla çekirdek çitleyerek değil, ülkenin hangi şehrinde olursa olsun sesi kısılana kadar bağırarak, elleri patlayıncaya kadar alkışlayarak destekler.
not: pazar günü başkentte tüm yeşil beyaz aşığı dostlarımla buluşmak dileğiyle...
