deplasman

entry18 galeri2
    1.
  1. displacement kelimesinden gelmektedir. asıl anlamı yer değiştirmek demektir, fakat türkçede özellile futbolda rakibinin alanı, bölgesi, sahası anlamına gelmektedir
    1 ...
  2. 2.
  3. spor takımlarının kendi kentleri dışında maç yapmaya gitmesi.
    0 ...
  4. 3.
  5. Kendi tribününde umduğu bulamayan tribün çocuklarının esas zevki aldığı yerlerdir. Ömrü deplasman da geçiren kişiler daha bir itibar görür tribünlerinde. Tribüne ilk başlayan genç insanlara kesinlikle önerilmez yoksa yolda şahit olunan olaylardan dolayı takıma ve bir çok olaya nefretle bakılabilir. Kardeşlik olgusu çok gelişmiştir. Kişiler yedikleri ve içtikleri bütün yiyecekler paylaşılır. Kente girişlerde yapılan aramalarda bile kendi durumlarıyla dalga geçerler. Milletin binmeye korktukları otobüslerle uzun yolculuklar yapılır. Tabii bu otobüslerde emanet ve bir çok şeyin bulunması olağan karşılanır. Otobüsün zulaları benim diyen polis amirlerinin göremediği emanet vb. şeylerle dolup taşmıştır. Deplasman otobüslerinin en önemli özellikleri bozuk koltukları ve yanıp yanmadığı belli olmayan kaloriferler. Deplasmanın en önemli özelliği mutlaka taş yemektir yoksa deplasmana gelindiği kolay kolay anlaşılmaz. :)

    Edit: En baba besteler tabii ki deplasman yollarında çıkarrr.
    2 ...
  6. 4.
  7. kesinlikle tribünün tadı, tuzu, biberi. gitmeyenin anlayamayacağı, hiç bir güvenliğiz olmadan oraya buraya neredeyse siz farkında olmadan gidilen yer. 8-9 saat süren yolların 13 saat sürme sebebi.

    istanbul takımını destekliyorsanız ve istanbul sınırları içindeyse gideceğiniz saha geceden beklerseniz biletlerin çıkmasını, gidip kuyruğa girmeyi...

    (bkz: 2 mart 2008 beşiktaş galatasaray maçı)
    0 ...
  8. 5.
  9. 6.
  10. tribünün, futbolun tadı tuzu biberi. otobüsüyle, eğer varsa mevzularıyla, muhabbetiyle, alkolüyle vs., değişilmez olan.
    1 ...
  11. 7.
  12. eğer bir takıma aşıksan onu o aşkı farklı yerlerde gösterme imkanına verilen bir diğer ad.Bir yaşam biçimi olarakta bilinir.
    0 ...
  13. 8.
  14. deplasmana gitmek bir taraftar için hacca gitmek gibi birşeydir. siteden, dernekten, tribününün büyüklerinden bir yerden duyarsın o hafta maça gidelecektir. kimi zaman kendi paranla otobüs minibüs tutarsın. kimi zaman yönetimden veya bir işadamından bedava otobüs gelir. eğer kendi cebinden gidilecekse o hafta aç gezersin çünkü yola gideceksindir artık sadece kendini düşünemezsin yola çıktıktan sonra o otobüsteki tribündeki herkes senin abindir kardeşindir.

    bir hafta çabuk geçer gidelecek gün gelip çatar. evden çıkarken ailenle vedalasırsın annen baban razı değildir gitmene zaten kimi zaman kaçak düşersin yollara atkın boynunda forman üstündedir buluşma noktasına koşar adım gidersin. herkes toplanır büyükler bir konuşma yapar. kavga yok küfür yok polise dalaşmak yok ama nerde bi olay oldu mu en önde onları görürsün.

    yola düşersin kimisi dalıp gider kimisi bira sigara ot içer. özel organize edilmeyen otobüslerde ortam hiçte nezih değildir. bir anda bir beste patlar herkes ayılır şehre yaklaşmışsındır tüm heyecan başlamaktadır. gururla inilir genelde külüstür olan otobüsten polis araması, taşlama, kovalama, küfürler sonra stata girersin pankartını asarsın burdayız der gibi atkılarını açarsın gururla. maç oynanır sesin patlayana kadar bağırırsın kazanırsan ne ala çünkü o zaman dönüş yolundaki neşeyi hiçbirşeye değişemezsin o galibiyette senin hakkın vardır x şehri senin sayende kazanmıştır. ya kaybettiysen hatta küme düştüyse takım, elendiysen ağlarsın en isyankar besteleri avaz avaz bağırırsın sonra kabullenirsin hüzün çöker içine o yol bitmez işte o zaman o külüstür deplasman otobüsünde. işte böyledir deplasman otobüsü çile şiddet neşe hayatın tüm renkleri ordadır.

    dipnot: miras değil alın teri
    2 ...
  15. 9.
  16. o öyle bir şeydir ki; kelimelerle anlatmak imkansızdır. dostluğu, kardeşliği öğrenirsin, sigaranı, yemeğini paylaşmayı öğrenirsin ,direnmeyi, kazanmayı, birliği öğrenirsin bira şişesine çiş yapmayı öğrenirsin.
    baş kaldırmayı öğrenirsin, ailene kafa tutmayı, ben artık çocuk değilim demeyi öğrenirsin, yeri gelir bir koltukta 3 kişi uyuyabilmeyi öğrenirsin, ayak kokusu çekersin, sabretmeyi öğrenirsin. sevinci yaşarsın ait olmadığın toprakları fethetmişcesine ama üzülmezsin yenilince çektiğin onca eziyete...

    bir kere yaptın mı bırakamazsın. annenin dışarı çıkarken aman oğlum uzak dur dediği tiplerle aynı otobüste olduğunu bilsen de...
    2 ...
  17. 10.
  18. duygunun kişi veya objeden başka bir nesneye kabul edilebilicek türde naklidir.
    0 ...
  19. 11.
  20. takımına tribünden destek veren sporseverler için bir nevi ibadettir.
    0 ...
  21. 12.
  22. 13.
  23. Aileyle edilen ilk kavga, sevgiliye edilen veda, ertesi gün iş veya okulu düşünmeden binlerce kilometre yol gidebilmek, bir ekmeği kardeşlerinle bölüşmek benzinlikden bişeyler koyup sonra pişman olmak, otobüsde yolda geçen araçlara hareket yapmak paha biçilemez.uzun yol ve kışın olan deplasmanın keyfi paha biçilemez.
    1 ...
  24. 14.
  25. çok özel bir yol.

    her otobüste/minibüste hissedemezsin.

    şu sıralar çok fazla ihtiyacım var. istanbula dönüp ilk deplasmana gitmem lazım.

    arkadan biri girmeli besteye; "yok içimde bir acı"

    abi bizim cd'yi taksana demeli şoföre. sonra sılaya teslim olacak tüm otobüs.
    0 ...
  26. 15.
  27. ego tatmin yeri. içindekileri dışa vurma yeri. rahatlama yeri.
    deplasman..
    tribünün tribün olma nedeni. bazen orgazm kadar da zevkli. okul kadar öğretici.
    yaşamak gerek,
    deplasman..
    0 ...
  28. 16.
  29. 17.
  30. izleyicilere kale arkasinda yer verilir...
    0 ...
  31. 18.
  32. bir takımın, rakip takımın sahasında mücadele etmesi. açıklayacak olursak, kocaelispor taraftarı olarak pazar günü oynanan karşıyaka maçı için izmir'e yaklaşık dört bin kişi gittik. sonuç hüsran olsa da renklerin sevdalısıyız. Yalnız süper denilen ligde kendi evinde bu sayıyı yakalayamayan takımlar var, adalet işte..

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1921951/+
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük