man on fire adlı filmle kendini sevdirmiştir, daha sonra izleme fırsatı bulabildiğim malcolm x ile kendisine duyulan hayranlık artmıştır.
son olarak american gangster filminde soğukkanlı bir mafya babasını canlandırdı...
--spoiler--
sokağın ortasında, yüzlerce kişinin arasında herifin tekinin beynine sıkma sahnesi var ki; unutulmaz... akabinde hiç birşey olmamış gibi kafeteryada bıraktığı kardeşlerinin yanına dönüyor ve kahvaltısına devam ediyor...
--spoiler--
Müthiş yetenekli, karizmatik, amerikalı siyahi aktör. training day filminde çaylak polis arkadaşından para çantasını almak için uğraştığı sahne inanılmazdır. Ağzından salyalar gelerek öyle bir rol keserki, bu adam aşmış dersiniz. Zaten bu filmden oskar almıştır.
hakkında fikir yürütebilmek için önce training day isimli filmin izlenmesi gerektiğini düşündüğüm aktör.bu adamın ya tüm filmleri,senaryo, eşlik eden diğer oyuncular,yönetmen üçgeninde mükemmel filmler ya da hangi filmde oynarsa o filmi izlemeyi elzem kılan bir yeteneğin sahibi.
yer yüzüne nadir gelecek türden bir aktör. inanılmaz bir oyunculuk yeteneğine sahip. konu ne olursa olsun sonuna kadar hakkını veren ve insanları gerçekten filmin etkisinde bırakan usta bir sinema yıldızı. kusursuz...
ulan gapçık ağızlılar adının altına yaza yaza 50 entry mi yazdınız diye düşündüren olağanüstü aktör. ajdarın altında bundan fazla entry vardır. tanrının kitabı oynadığı filmlerden sadece biri ama benim en son aklımda kalan. izleyin izlettirin.
he got game filmiyle ayrı bir beni yemiş bitirmiş aktör kişisi, ağır aksiyon yakışmıyor bana göre bu adama yani bir bruce wills kıvamı gitmiyor kendisine, maksimum 10 dakika aksiyon diğer zamanlarda duygu yoğunluğu ve drama daha çok yakışıyor kendisine. basketbola ve özellikle la lakers'a verdiği destekten dolayı ayrı bir hayranız tabii...
benim sinemaya olan bütün ilgimin, bütün sevgimin çıkış noktası denzel washington'dur(bir de meg ryan var tabi). bu adam o kadar mükemmel bir oyuncudur ki on bir yaşında ki bir çocuğa bile sinema aşkını, sinema kültürünü aşılayabiliyor. şimdi diyeceksiniz, on bir yaşında ki bir çocuk bu adamın oyunculuğunu beğeniyorsa çok da önemli bir mevzu değilmiş. ama orda dur şimdi hacı. oyunculuk temelinde, oyuncunun oynadığı karakterin bizim dünyamızın küçük bir kısmında zuhur etmesiyse ve o karakteri bizim dünyamıza ne kadar gerçeklikle sokabildiğiyse. kusura bakmayın ama bunu 11 yaşında ki çocukta anlar, yetmiş yaşında ki adamda. ve ben bu adama, bana sinemayı anlattığı ve sevdirdiği için çok teşekkür ediyorum. iyi ki sinemayı ilk onunla keşfetmişim. ve bu adam dünya sinemasının başına gelmiş en güzel şeylerden birisidir, kıymeti bilinsin.
simdiye kadar 53 film de oynamıstır ve bende tüm filmleri vardir. izleyecegim yeni bir film yoksa eski denzel filmlerini izlerim. ilk 5 gazap atesi, john q, amerikan ganster, dejavu, unutulmaz titanlar, metrodan kaçiş, durdurulmaz, tanrının eli, yok olmuya hepsini yazıcam heralde hepsi.