öncelikle başlığı açan yazara teşekkürlerimi ilettiğim *, beni seneler evveline götüren, müziği hala hafızamda en üstlerde duran, eğlenceli ve bir o kadar da komik çizgi dizi.
denver the last dinosaur
hes my friend and whole lot more
denver the last dinosaur
shows me a world i never saw before
diye eskileri özledikçe dinlediğim çok güzel şarkıya sahip çizgifilm.
birebir anladığımız dilde konuşamayan fakat istediklerini şahanın "pala" tiplemesinin çıkardığı seslere benzer seslerle ifade eden en az pala kadar şirin yeşil çocukluk kahramanımız
kaykay yapan ve güneş gözlüğü takan bir dinazorun maceralarını anlatan eski bir çizgi film. pek izlenesiydi. bi de şarkısı vardı. şu şekilde;
denver, the last dinosaur
he s my friend and a whole lot more
denver, the last dinosaur
shows me a world i never saw before
everywhere we go
we don t really care
if people stop and stare
at our pal dino
creating history thru the rock n roll spotlight
we ve got a friend who helps us, we can do alright
that s denver, the last dinosaur
he s my friend and a whole lot more
denver, the last dinosaur
shows me a world i never saw before...
bir grup oğlan arka bahçeyi kazarken eşşek kadar bir yumurta bulmuşlar, yumurtadan dana kadar bir dinozor çıkmıştı, mavi gözlü sevimli dinoya, denver adını takmışlar sonra da beraber alemlere akmışlardı. bu denver'a sörfçü şortu ve güneş gözlüğü giydirip plaja götürürler, sörf yaptırırlar da kimse bunun dinozor olduğunu anlamazdı. yıldız şeklinde elton john gözlüklerini takıp rock n' roll bile yapmıştı. eğlenceli geliyordu o zaman bize.
adını bir tur otobüsünden almış son dinazor. bunu bulan veletler "ne isim koyalım" diye düşünürlerken o sırada yoldan geçmekte olan otobüsün üstünde "denver state" yazısını görürler ve dinozora bu ismi verirler.
bir zamanların bomba çizgifilmidir. hala yayınlıyorlar mı bilmiyorum gerçi.
şu dakikada bir sorgu yeteneğine sahipsem eğer, denver sayesindedir.
izlediğim her bölümde düşünürdüm bu bebeler kocaman dinozoru nasıl saklayabiliyorlar buzdolabına diye. ya dinozor bir dinozorun olamayacağı kadar küçüktü ya da buzdolabının boyutlarında bir problem vardı. ya da normalde her şey o boyutta oluyorlardı ama biz küçük kalmıştık, bizi yiyorlardı.
hem şu çağda ne işi vardı ulan dinozorun? televizyonda ne işi var? ayrıca bize öğretilen dinozor korkutucu bir şey değil miydi? bu çocukların hiçbiri neden ondan korkmuyor, ben mi tırsağım? ben görsem direkt kaçardım lan! e jurassic park yalan o zaman! * o dinozorlar neden o kadar şerefsizler de elin masumlarını kovalayıp duruyorlar? keşke bütün dinozorlar denver gibi olsaydı...
o gözlükleri de çok kıskanırdım ben. benim bile güneş gözlüğüm yokken bir dinozorun güneş gözlüğüyle ortalarda fink atması yaralardı beni. o günden beri sorgularım tanrının adaletini...
küçük küçük veletlerin şirin mi şirin bi dinazoru sakladığı her bölümünü keyifle izlediğim,
'denver the last dinosauuur' diye içten içten şarkısını söyleten çizgi dizi.
bilgisayardaki müzik dosyalarını karıştırırken denk geldim, flashback yaşadım resmen.
o zaman dinazorlara çıldırırdım. oyuncak dinazorlar, efsane dinazorlar dergisi (hala saklıyorum) ve bu.
bi de dino riders vardı ama o daha ciddi geçerdi.