Kim ne derse desin türkiye bu. kimse inkar etmesin. belki içinden bok çıkacak, belki tadı afedersin yarağa benzeyecek ama umurlarında değil. tek yapmak istedikleri oradan kapabildikleri kadar lokum, bisküvi, şeker kapıp eve götürebilmek. çünkü evde hoş karşılanacak şey bu, çünkü aramızda konuştuğumuz şeyler bunlar. çünkü kendimizi bize iyi hissettiren, aptal ev ezik olduğumuzun farkındayken kendimizi kandırabileceğimiz şeyler bunlar. açgözlülük ve amaçsızca bir şeylere saldırmak.
bu insanlardan bir tanesinin yanına gidip sorun. "yardıma ihtiyacınız var mı?". Ne olursa olsun " hayır, ne münasebet!" cevabını alırsınız. geceleri gözlerini kapadıklarında çok şükür elhamdülillah derler, komşularına oğullarının yeni aldığı arabaddan falan bahsederler, altın bilezikleri düğünlerde boyunlarına kadar dizerler. ama gel gör kilosunu 5 liradan veremeyeceğin lokumlar şekerler için insanlıktan çıkıyorlar.
Videoyu daha fazla izleyemedim, çünkü şu ülkemin insanından daha fazla iğrenmek, yabancılaşmak istemiyorum. Ya neden hep böyle, neden bu görgüsüzlük, bu hayvanlık, neden ulan...