öğrenciyseniz ve buradaysanız hayatın ne kadar zor olduğunu gün itibariyle bana yaşatan şehir. "hobaa ahanda alkollü mekan" nidalarıyla girdiğimiz taçev'den * ilk olarak saat 23.45'te gelen "son siparişleri alalım", akabinde 23.50'deki "hesabı burda mı ödersiniz kasada mı" ve sonrasında "şunlar boşsa" şeklinde ses bulan "kalkın gidin lan" mesajlarıyla terk ettikten sonra, sıraylasir winston tea, big twin, black jack ve dolce vita'da şansımızı deneyip 1.30'da evlere dağılmak zorunda bıraktık. hiç yakışmadı hiç.
deli gibi özlediğim çınarını bayramyerini yolda yürürken kesin bir tanıdık görme ihtimalini sevdiğim şehirdir.
şimdi uzağım ama orda bir denizli var uzakta gitmesek de kalmasak da o denizli bizim denizlimizdir.
33 plakaya garezi olan bilinmeyen kişi veya kişilerce bir ziyaretimizde arabamızın tüm camlarının kırıldığı lastiklerinin kesildiği bu nedenden dolayı hiç sevmediğim şehir.
her gidişimde 100 yıllık pardon 100 yılın dev alt yapı projesi sağolsun, köstebek yuvasına benzeyen yolları sayesinde sarsarak bana memleketimde olduğumu fark ettiren şehir. arabanın sanayide çıkan masrafını, 2011 seçimlerinde hiçbir belediye başkanının görevini bırakıp da milletvekilliğine adaylığını koymasına izin vermeyen akp'nin, hakkında açılan yolsuzluk davaları rte'nin akıllara "devede de boy var" önermesini getiren boyunu bile aştığından acilen dokunulmazlık elde etmek zorunda kalan eski belediye başkanımız(!) nihat zeybekçiye yollamak istiyorum. evet.
elektrik kontağı sebebiyle sanat merkezinin bugün yandığı ve külden ibaret kaldığı şehir.
lise dönemini orada geçiren birçok kişinin içi cız etmiştir mutlaka.
hergün yolların kazıldığı , bir senede bitecek denilen çalışmaların 5 sene sürdüğü , dolmuşcuların yanından geçerken yavaşlayıp dolmuşa almak için bastıkları kornanın kafa s.ktıgı güzel memleket.
sürekli yol bakım çalışmaları vb. yapıldığından buraya yeni gelen birine dolmuş güzergahları hakkında bilgi veremezsiniz.
denizli için; kızı, tozu, horozu demişler, tozu konusunda kesinlikle haklılar.
memleketim olduğu rivayet edilen şehir güzelmiş ama hiç görmedim, arkadaş ben istanbulda doğdum büyüdüm, babam 9 yaşında gelmiş istanbula ben hiç denizliyi görmedim, nerden denizlili oluyorum a. q
denizli de deniz yok ama toprağın altı suya çok yakın bu sebepten her sokağın başında bir çeşme bulabilirsiniz. aynı zamanda denizlinin bu özelliği sık sık sallanmasına neden olmakta.
sürekli bi şeyler yapılmaya çalışan, fakat işlerin aksaklığından dolayı iş bitene kadar yeni bir şey yapılmaya ihtiyaç duyulan şehirdir. aynı zamanda bu cümle kadar karışıktır.
