göller yöresi'nden, burdur'dan bir türkü... güzel bir türkü.. acıklı bir türkü..
birçok türkü gibi yedi karanfil'den dinlemeden önce karar vermeyiniz. hergün bir doz alınız..
yan etkileri: "dalga" sözcüğüne karşı eski duygular kaybolabilir!!
denizin dibinde hatça'm demirden evler
ak gerdanı boynunda çiftedir benler
o kınalı parmaklar, o beyaz eller
yolcuyu yolundan eyleyen dilber
dalga dalga, dalga dalga dalgalanıyor
hatçemi görenler sevdalanıyor,
hatça kızı görenler sevdalanıyor..
yüce dağ başında, ekin ekilmez
yağmur yağmadıkça kökü sökülmez
ellerin köyünde, kahır çekilmez
doldur ağuları, içelim hatça'm
dalga dalga, dalga dalga dalgalanıyor
hatça kızı görenler sevdalanıyor...
muhtemelen braun silk epil reklamındaki gavat bey tarafından bestelendiğini düşündiğim türkü. aşağıdaki sözleri kim sevdalısı olan kadın için söyler yahu...
--spoiler--
o kınalı parmaklar, o beyaz eller
yolcuyu yolundan eyleyen dilber
--spoiler--
--spoiler--
dalga dalga, dalga dalga dalgalanıyor
hatçemi görenler sevdalanıyor,
--spoiler--
hikayesini öğrenince hayretleri içinde kalacağınız burdur alvarı yeni adı ile bağsaray kasabasında yaşanan bir olayın halk ozanın sözlerini yazdığı bir çok sanatçı tarafından seslendirilen en güzelini (bkz: sümer ezgü) tarafından yorumlandığını düşündüğüm. Güzel türkü.
önceden hep denizin dibinde nasıl demirden evler oluyor diye düşünürdüm. sonradan farkettim denizin kenarında demek istediğini , babaannem sağolsun kenarında değilde dibinde diyerek aslında aynı anlama geldiğini farkettirdi bana.