mırıl mırıl söylenen denizi izlemek insana huzur verir. adeta dalgalarla söyleşilir. ya karadenizin azgın dalgalarıysa;boğulur kişi sanki o dalgalarda.
renkler büyüler insanı, mavinin her tonu danseder önümüzde. gel de hülyalara dalma...
tek olmasın bu insan ama yanında mutlaka biri olsun arasıra birkaç kelam edip sonra tekrardan uzun uzun denizi balık tutan amcaları gelen geçeni izlesinler.
Benimdir. En keyif aldığım şeylerden biri. Kalbimde beynimde ne varsa kurtulurum oraya gidince. Bazen anılar, insanlar gözümde canlanır, bazen de yanımda olmasını istediğim insanlar.
Kimse olmadan düşünmek için güzeldir denizi izlemek.
izlerken kafada bin tane soru işareti barındırmayan insandır bunun en makbulü. miskin miskin izlemektir aslolan. hele bir de şanslıysan tatlı bir yakamoz.
denizi izlerken, suları yukarılara kaldırırım. dolandırırım. şekillere sokarım. büyük su canavarları yaparım. önümde dikilir koskocaman sudan canavarlar. gelip beni ısırmaya çalışırlar. sudan oldukları için ısıramazlar. sadece ıslatıp giderler. sonra yine yeşil su küreleri dolanır etrafta. birbirlerinin içinden geçerler. parmağımı uzatıp binlerce minik su küresi yaparım.
Kendiyle konuşmaya, insanlardan uzaklaşmaya ihtiyacı olan insandır.
Bazen bazı duyguları en iyi kendisine anlatır insan, en iyi kendisi anlar başkasına anlatamadığı veyahut anlatmaya mecali kalmadığı şeyleri.
Denize dökmek ister bütün dertlerini, dalgalarla birlikte uzaklaşıp kaybolmalarını ister.
insan en çok kendiyle baş başayken mutludur ve bu mutluluğunun denizin sonsuzluğu gibi uçsuz bucaksız olmasını ister. Denize bakar uzun uzun, denizin o muhteşemliğiyle birlikte özgür bırakır düşüncelerini, ve işte tam o anda bir arınma başlar...