hikayesi şöyledir...
şarkıyı yazan genç ve yine kendisi gibi doktor olan kız arkadaşı; tatillerinin bir bölümünü geçirmek üzere, delikanlının ayvalık'taki yazlığına gitmeye karar verirler ancak kızın biraz daha işi olduğundan, delikanlıya önceden gitmesini ve o'nu yazlıkta beklemesini ister...
delikanlı yazlığına gider ve sevgilisini beklemeye başlar. ancak sevgilisi gelmez. delikanlı merak etmeye başlar. evini arar, ama sevgilisinin yola çıktığını söylerler kendisine. ve acı haber akşam saatlerinde gelir: kız kendi aracı ile gelirken trafik kazası geçirir ve hayatını kaybeder.
delikanlı habere inanamaz. koşarak sahile iner. rüzgâra söver... söver... söver...
müzik tarihine de böyle bir şarkı bırakır ardından.
muhteşem ötesi müziği ve muhteşem ötesinden de öte sözleri ile harikalar yaratan fevkalade bir eser. bilemedim daha nasıl mükemmel kelimeler kullanayım...
buyurun buradan yakın:
Gün gelir sevda koyarsa
Soluksuz seni
Gün Olur yolun Düşerse
Gurbet ellere
Al bu dertten yüreğimi
Dalgalara sal...
Kederin büyüyorsa kuytuluklarda
Gidecek deniz yoksa, bulamadınsa
'nerden aklıma geldi bilmiyorum her şey olup bittikten
yirmi dört yıl sonra mazide tamamlanmamış ödev kalmasın diye herhalde.'
--spoiler--
Gün gelir sevda koyarsa
Soluksuz seni
Gün Olur yolun Düşerse
Gurbet ellere
Al bu dertten yüreğimi
Dalgalara sal...
--spoiler--
sözleri yılmaz erdoğan'a aittir. vizontele tuuba filminin bir sahnesinde deli emin annesinin mezarına hat çekmiş poineer müzik tesisatı döşemiş bu türküyü dinletmektedir.