Hepimizin düşmüşlüğü cehennemin 7 katına ulaşacak kadar derin olmuştur. Kendini hala ak kaşık olarak nitelendirip dünya keranesinde bakire kaldığına inanan saftiriklerden değil,yediği her bokun ucuna geçebilen cesarete, yediği 80inci darbede başarabilmislerden bahsediyorum. Kalbim acıyor,ciğerim soldu deyip köşede ağlarken bi yandan hayatın umut girdabında 'her sey güzel olacak'klisesini avlayanlardan değil, dalını kopartanın kökünü sökebileceği anı kollayanlardan, günahı, hatalarından değil,parcalandiklarindan doğandan bahsediyorum.
Hala mı avuntunuz adalet yerini bulacak da? Katillerinize,siz sebepli hiçbir şey olmayacak ve siz onlar öksürdüğünde bile bedduanızın tuttuğunu düşünüp avunmaya çalışacaksınız. Yıllarca yer yer denize düştünüz be yılana sarıldığınıza inandınız. Acı gerçek, her birimiz denize düşen yılandık ve sarılacak bir sey aradık. Kimisi aynaya rastladı,gördüğünün kendisi olamayacağını iddia edip kendini öldürdü, kimisi başka yılanlara sarılıp birlikte boğuldu, kimisi yılan olduğunu anladı yüzeye çıkıp atanı boğdu. Değişmeyen tek gerçek yılan olduğumuz, sadece zehirlerimiz farklı. Umarım cehennem vardır,umarım.
temiz insan varmıdır ki ? yada masum ? yoktur. hangimiz masumuz, hangimiz haklıyız. neye göre kime göre haklı ?
''kendime göre haklıyım tabiki canım'' dan bahsetmiyoruz. hangimiz günahsızız peki ? incil'de geçen ''ilk taşı günahsız olanınız atsın'' sözü ne kadarda yerinde söylenmiş ve insana nasıl da ''otur lan oturduğun yerde'' diyor değilmi. mesele günah din iman bilmem ne meselesi de değil zaten. mesele aslında hiç birimizin masum olmaması. hepimizin içinde bulunan gizli yada açık kötülüğün bir şekilde zuhur etmesidir. herkes'in kendi yılanını görebileceği yerdir aynalar. hiç kimse aynada kendiyle konuşmadımı ? aklına yaptığı kötü bir şey gelince aynaya bakıp ''bunu benmi yaptım'' yada ''sen bunu nasıl yaparsın'' ''sen nasıl böyle bir insan olabilirsin'' gibi sorular sormadımı o içindeki yılana. herkes bilir içinde bir yılan beslediğini ve dolayısıyla hiç kimse düşmek istemez bir denize. zira bilir orada sarılacağı kişininde içinde bir yılan beslediğini. bunu bilir, korkar fakat düşmekten asla vazgeçmez. hep düşer o denize. zira o yılan durduğu gibi durmamakta, gittikçe büyümekte ve kontrolü eline almaktadır.