bu gibi sorular zaman zaman tuzak olabiliyor. her şeye rağmen sorulması gereken bi soru. yani ortalama her türk genci bu soruyu en az 1 kere kendi kendine sorup cevaplamalı bence... bir tarafta yurdumuzu düşmanlardan temizleyen, eşsiz devrimleriyle bizi yarınlara taşıyan atamız, diğer yanda bazılarına göre peygamber niteliği taşıyan, gelmiş geçmiş en başarılı başbakan olmaya namzet ikinci ulu önderimiz recep tayyip erdoğan. seçim çok zor olsa gerek. açıkçası etraflıca düşünmedim ama, hangisi memlekete daha yararlı olacaksa onu kurtarırdım şahsen. ikisinin de kurtulma şansı varsa kendimi bile feda ederdim hatta.
doğru cevabı ikisi de kendisini kurtarabilir bana ihtiyaçları yok, ben kendimi kurtarmaya bakarım olan sorudur.
bunun dışında verilen her iki cevap da tuzaktır.
varsayımların kimseye faydası yoktur. gereksiz sualdir. ayrıca ulu önder olan atatürk'ten başkası değildir. ulu önderlik sıfatının yakınından geçmemiş özelleştirme padişahı, din sömürücüsü kertenkelelerin hangi kitleye önderlik edip ulu önderlik sıfatına layık görüldüğü merak edilmektedir.
bu soruyu açan arkadaş yurdu sömürge olmaktan kurtaran bir insanla yurdu tekrar sömürge olmaya yollayan bir şahsı aynı kefeye nasıl koymuş hayret içindeyim..
atatürk varken öbürü ne ola ki?
denize iki kişi atılıp onu mu kurtarırsın bunu mu tartışmasının cılkının çıkartılmasıdır.
madem kurtulmalarını istiyorsun atma onları denize. hayret bir şey.
bu soruların "anneni mi daha çok seviyorsun babanı mı" sorularından daha fazla yaratıcı olmadığı muhakkak. ilk okul tartışmalarını bitirsek de daha anlamlı şeylere geçsek artık. hayır ne anlaşılıyor ki bunları sorunca, ele ne geçiyor.
-onu mu kurtarırsın bunu mu?
+ben şunu kurtarıyım
-bızzt yanlış cevap. olmayan şıkkı seçtiğiniz için sizinle birlikte birisini denize atıp yeni bir oylama yapacağız.
şimdi tabi nasıl düştüklerine de bağlı. misal, arınçla gül, erdoğanın kolundan bacağından tutup muhahahaa diyerek denize atarsa açıkçası çok da oralı olmam. oladabilirim bak, net bir şey söylemekten ısrarla kaçınıyorum. ama erdoğan hem düşüp hem de "eyvah ulan, boğuluyorum ulan, imdat ulan" deyu haykırırsa, bunun bir yardım talebini içerdiğine uyanır kurtarırım. sonuçta o da bir can. ama tabi o an ki ruh halime bağlı. burada da kesin bir şey söylemek çok zor.
aslında insan dediğin, çok değişik bir varlık lan valla bak. kuş misali falan da diyolar gerçi, o çok gezen insanlar için söz konusu galiba, emin değilim ama. yarın bi gün edebiyat sınavında bir atasözünü ne bileyim deyimi cümle içinde kullan da denebilir sana. bana güvenip şey yapma yani, yazık sana da. uzunca saçmaladım dikkat ettiysen, buraya kadar kasıp okuyan olmayacağına göre sikimden aşağı volendam diyerek içimdekileri kusayım amına koyim; böyle malak başlıklar açanı da, bunu ciddiye alıp ayar döşenmeye çalışanları da, sözlüğün ebesinin atlanmasına sessiz kalan modları da yerim aga. ohhh, bir de işten ayrıldım geçen hafta. öyle bol para verecek gencolar varsa bi ön ayak olun da yolumuzu bulalım. sözlük de böyle bir yer lan, mis gibi kafana göre. neyse gideyim de bir yemek yiyeyim, yine makarna var amına koyim. naber lan? sen daha gitmedin mi?
ama elimizde döküman, görsel bulunmadığı için sevgili tayyip için böyle birşey söylemek sözkonusu olamayacaktır. artık o da pek iyi bildiği gibi din istismarı yaparak kurtulabilir.
Atatürk düşşe kimseden yardım istemez, zaten siz kurtarasıya kadar çoktan çıkmış olur sudan. Erdoğana gelince yine size gerek yok Amerikann abileri var.
" ankara’da, adamın biri işine giderken birden sıkışık bir trafiğin içine düşer, ama trafik bir milimetre bile kıpırdamamaktadır. bir süre sonra arabasının yan camına birisinin tıkladığını görür ve camını açar.
+ne var, ne olmuş acaba???
-teröristler tayyip erdoğan’ı yakaladılar....eğer 1 milyar ytl verilmezse üzerine benzin döküp yakacaklarmış!
+ha, şimdi anladım bu trafiği...
-ya, işte onun için herkesten biraz yardım topluyoruz.
+insanlar ne kadar veriyor ortalama olarak?
-valla, yaklaşık olarak 5’er litre...!!! " *
ancak beyinsiz, sakat bir düşünce sistemine sahip bir dangalağın yapacağı karşılaştırmadır.
siyaset adamı olmaları dışında, birbirleriyle hiç bir ortak noktası bulunmayan, aralarında uçurumlar kadar farklar olan, biri insan diğeri insanımsı bu iki karakter hiç bir şekilde karşılaştırılamaz ve farklılıkları yorumlanamaz. şu an oturduğu yerden, kıçının rahatlığını borçlu olduğu insan hakkında ileri geri, sağa sola konuşan bu tür insanların en azından bir vefa borcu olarak -sevmeseler bile- atatürk'e biraz olsun saygı duyup da çenelerini kapalı tutmaları gerekmektedir.
oha amnkoyum denize düşürmedigimiz kimse kalmamış.lan öncelikle denize düşenin siyasi görüşüne, karakterine, tipine bakılmaz ki.insan lan denize düşen bir insan.
ne adamlarsınız lan siz.