Deniz... Denizi gören onunla yanlız kalan hiç kimse denizi bırakamaz. Hergun görsen de sıkılmazsın denizden. Rüzgarı eskilere götürür, batan güneş geleceğe umutla bakmana neden olur çünkü yeniden doğacaktır yılmadan ,vazgeçmeden daha parlak. Dalgalar doğanın gücünü gösterir korkutur ama aynı zamanda güçlendirir. Her zaman gidilir denize mutluyken, aşıkken ,hüzünlüyken sonuçta her zaman huzur verir sana o kadar çömerttir işte.
Biraz tuzlu hatıralardan oluşmuş gözyaşları misali,
Biraz sessiz içinde yaşayan binlerce canlıyla tıpkı bizdeki umutlar gibi,
Kimi zaman durgun kimi zamansa dalgalı bir hayat tıpkı su gibi..
Dalgaları o kayalıklara çarpan, sabahlara kadar o kayalıklara vuran. Tıpkı sonu deniz olan ama karaya vuran bir insan cesedi gibi. "Ve her dalga belki bir insanın parmak izi."
O kayalıklarsa bütün bu olan bitene rağmen denize aşık.
Allahın en güzel lütfudur deniz. Dünyadaki en güzel şeydir deniz. Bakıp bakıp dalarım ona, gözlerim dalgalarının içinde kaybolur. Birden iki damla yaş süzülür gözümden içimdeki ben dışıma çıkar. Şu dünyada kimsem olmasın ama deniz olsun.
Bir fotograflik ışık bile yok. Fakat yildizlar... *
Ortalama karaya 50 km oldugunda telefon cekmeye basliyor. Bazen wodofone 45 km de kaliyor 58 km civarina kadar ciktigi da oluyor. Efsane sahiden. Uydudan sebekelerden aliyor olmali. Yine de efsane. Kutluyorum lan. Boru değil.
tuzlu sulardan oluşan, dalgalı, büyük sıcaklık değişimleri yaşamayan, bu şekilde "sıcaklık aküsü" görevi gören coğrafi oluşum.
edebi olarak bakarsak, şiirlere konu olan, insanı duygulardan duygulara atan bir yerdir. kenarına kurulan şehirler en güzel şehirler, kenarında yetişen sebze meyve en lezzetlisi, kokusuyla güneşiyle büyüyen kızlar en güzelleri olur.
6 gün önce evindeydim, hatta 10 sene önce gömleğimi astığın bahçende.
herşey aynı ama sanki küçülmüş gibi.
odana girip çaldığım resmini hatırladım birden.
lan bişi dicem, hadi evlendin tamam da niye çocuk yapıyorsun vicdansız.
yıllarca gerek üstünde gerek içinde çalıştım. insana en çok huzur veren şey olduğunu düşündüm hep.
sevgilinin, biranın, rakının, sigaranın, güzel bi' akşam yemeğinin yanına en çok yakışan şeydi ufuk çizgisi,
dalganın sesi. ama bazen durup düşünüyorum da o dalgaların kıyıları dövmesinin bi' sebebi var. bazen sakin,
bazen hırçın. bazen bir sahili yıkıyo, bazen duvarları dövüyo. deniz, sanki biraz bizi istiyo gibi. biraz kumu geri istiyo.
tasmasından tutulan saldırgan bi' köpek olarak düşün denizi. bi' şeyler kurban etmek lazım biraz denize.
denize bıraksak sevdiklerimizi, denizde bıraksak mesela. hem de bi' deniz kabuğunun yanına. belki de onlarcasının.
ben öyle bi' şey bıraktım ki denize, siz ölünce toprak olacaksınız ama ben deniz olucam sanırım, uçsuz bucaksız bi' okyanus.
adına sarkilar siirler yazilmis buyuk bir insanin adidir annemle babamin bana yapabilecegi en buyuk iyilik de ismimi deniz koymalariydi.
(bkz. )deniz gezmiş