gelecek vaad eden turkcell süper lig hakemlerinden,bir dönem ısrarla maç verilmemiştir kendisine.bünyamin gezer gibi oda amasyalıdır ve beden eğitimi öğretmenidir.
haftalardır takip ettiğim ve beğenmediğim hakemdir. çok basit faul çalıyor, sanki elimde bir düdük var bari kullanayım düşüncesiyle düdük çalar gibi, ortalıkta kendi halinde dolaşıyor, maç içerisinde pek otoriter bir halini de ben gözleyemedim, sanki futbolcular bunu siklemiyormuş gibi bir izlenim bıraktı bende. ilginç bir hakem, beşiktaş maçlarına verilmemesi için dua ettiğim hakemlerden.
kim ne derse desin, 19 nisan 2009 beşiktaş bursapor maçı'nı iyi yönetmiş bir hakemdir. tek kusuru faul pozsiyonlarına uzak oluşuydu. faul pozisyonlarında takdir haklarını bursaspor'dan yana kullanmasaydı bu hafta 10 üzerinden 10 alabilirdi ama 9'luk bir yönetim gösterdi diyebiliriz. avantaj kuralının uygulaması ve krita'ya verilmeyen sarı kart dışında hatasızdı.
kirita 3 kere elle kessin topu, kart yok, toraman 10 dakikada oyun dışı. koreli shin 2 kere yere atsın kendini, kart yok, bobo ceza sahasında yerde çak kartı beynine. orta sahada sinsi gibi verdiği ve vermediği faul pozisyonlarını saymıyorum bile.
velhasıl, yine de "kötü maç yönetti, kötü hakem" diyemem kendisine . maçın sonucuna da etki etmedi belki, ama verdiği kararlar ve sonuçları adilane olmadı, bu da böyle biline.
beşiktaşlıların tamamına yakını demiyor ki, "arkadaş ibrahim toraman'ın kartları haksız, bobo'nun kartı haksız" ama bu tamamına yakın diyor ki, "arkadaş bu kartlar doğru ancak, sen aynı şeyi yapan koreli shin'e kartı nasıl vermezsin? 3 kere topu elle kesen krita'ya nasıl kart vermezsin? bursasporlu oyuncuların çoğu ikili mücadelelerde düştüğünde düdüğünü öttürüp faul verirken, beşiktaşlı oyuncuların kırkpınar'da gibi yere çalınmasına nasıl "kalk" dersin? her el pozisyonunu gördüğün halde, ömer erdoğan'ın elle kestiği pozisyonu nasıl görmezsin? faul olan birçok pozisyonda beşiktaşlı oynculara "kalk" derken bursaspor'un atak yapmasına imkan sağlarken beşiktaş hem faule uğrayıp üzerine topa sahip olup atağa çıkarken avantaj kuralını nasıl uygulamazsın?" sorularımız bunlar deniz çoban'a. yoksa "maçı katletti, .mına kodu" demiyoruz. tüm bunlara rağmen beşiktaş galibiyeti holosko, ekrem ve yusuf'un ayağından kaçırdığı goller ile son saniye'deki ivankov'un kurtarışı -bu pozisyon diğerlerinden farklı, bunu bobo atamadı değil, ivankov kurtardı- sebebiyle kazanamadı.
bir de birçok defa oynu durdurmasına rağmen, bursalı oyuncuların özellikle ikinci yarının başından başlayan ve 60. dakikaadn sonra yoğunluk kazanan zaman çalma çabalarına karşılık dalga geçer gibi 3 dakika uzatma vermesi ayrı bir olaydır.
nihayetinde, kritik pozisyonlarda hata yapmaması, skora etki etmemesi -ki, aslında penaltı pozisyonu ile etmiştir de belki- bu hakemin iyi maç yönettiği anlamına gelmez.
türkiye 1. ligi hakemlerinden ve de yetersiz hakemlerden biri. 13.09.2009 tarihinde oynanan Bursaspor - Fenerbahçe maçında bir çok kere Fenerbahçeli futbolcular tarafından zavallı durumuna düşürülmüştür.
erman toroğlu'na göre zavallı. bana göre ne olduğunu söylememe yüce format el vermiyor.
otoriter olayım derken düştüğü durumlar, değil hakemlik insanlık adına trajiktir.
bugün oynanan maçta*mustafa marangoz denen futbol kasabının hilbert'e arkadan tekmesine kırmızı kart yerine sarı kart veren, yetmemiş üstüne ayağımı kıraydın diyen hilbert'e sarı kart vermen hakem değil harbi çoban.
kendisine dokunan babel'i doğru şekilde atarak hakemlik dersi vermiş hakem. bugün götü yemeyen hakemler bunu yapamaz ama adam doğrusunu yaptı hakemin dokunulmazlığı var kardeşim.