şu ''tatlı cadım'', ''sizin ne işiniz var burada ?'' gibi geri zekalı laflar bir sonlanamadı gitti.
bitirin lan. her sezon ayrı bi kötü karakter uydurup diziyi diriltmeye, izletmeye çalışıyorsunuz da kabak tadını da geçti hani.
seyirci olarak deniz kızımızın vajinismustan muzdarip olduğunu düşünürken, suna atak yapmıştır. halbuki o kadar evlenmek istiyordu, şuydu buydu. neyse artık babası buna da bir çözüm bulur elbet. o baba ki kızının koca isterim feryatlarına çare olmuş, borç harç evlendirmiş, gerdeğe sokturmuş, hatta balayına göndermiş vajinismusu da şıp diye çözer kesin. bu arada hanım kızımızın doğum günü hediyesi olarak bekaretini vermesi ayrı bir başlık konusu ya burada kısa tutayım. bir de şimdi muhteşem üçlü yoğun bakımda ya şimdi, buradan senaristlere sesleniyorum. bence mertin annesi yetti gayrı ben dayanamıyorum deyip çocuğuna öldü süsü verip onu hastaneden kaçırsın. celalcik, berna ve mert mutlu mesut uzak bir sahil kasabasında yaşayıversinler. aradan yıllar geçsin, mert iyileşsin. sonra aşkını aramak için yollara düşsün. bu sırada demir ve deniz de iyileşmiş olsun. demir mertin acısını unuttursun ve denizle evlensin, boy boy çocukları olsun. bu steril aile ortamının tam ortasına da mert konsun ve olaylar gelişsin. senaristler olay örgüsünü bu minvalde kurarsanız, inanın dizi orta doğu ve balkanların en çok izlenen dizisi olur. benden söylemesi.
mantık hataları dolu olan dizidir.
- tıp okuyorlar ama bir kere hastahanede görmedik kendilerini. // derse girdiklerini de görmedik, sırf atraksiyon sırf kargaşa.
- banu olan kız eline kitap almadığı halde ankara üniversitesi tıp fakültesini kazanmış ! nasıl oluyor. çüş.
bu kadar uzun süre nasıl yayında kaldığını anlamadığım dizidir. bir ara ana karakterler mertle denizdi.
mert şimdilerde ölü ve kalbini yeni birine vermişler.artık başrol o.
deniz hastanede mal bir ifadeyle bakıyordu ve anılarını hatırlıyordu ama şimdilerde hiç görünmüyor ve ailesi de onu unutmuş.yerine de efsun diye bir kız gelmiş.geçmişinden sırları falan var artık diğer başrol o.
lale devri kadar olmasa da eş değişimleri ve dizinin ömrünü devam ettirmek amaçlı başrol değişimleriyle şaşırtıyor.
ama hiç değişmeyen bir özelliği var bu dizinin, anlamlı olduğunu düşündükleri uzun bakışmaları ve herkesin birbiriyle konuşması gerekenler var.
efe tur otobüslerinde açılıp izlettirilen bir dizi. izlediğimde bıyıklı bir adam, intikam amacıyla nijerya göçmeni kılıklı bir kızla takılıyordu. Ben böyle midesizlik görmedim.
az önce öğrendiğime göre. dizinin başrol oyuncularından biri mert ölmüş. diğer başrol oyuncusu (hemide diziye adını veren oyuncu) deniz, annesinin yanına gitmiş ve o da dizi den ayrılmış. zannederim başrol oyuncularından yoksun devam edebilen tek dizi olma özelliğini taşıyor bu dizi. maşallah.
dünyanın en saçma yaratıcı senaryosu dalında senaristlere emmy vermek lazım, arkadaş ne içipte yazıyorsunuz o diziyi, oyunculuk desen yerlerde, hele o bahri'nin eşşek kadar olup 3 yaşında taklidi yapan küçük oğlu yokmu, yeminle tüm casta kızılcık sopasıyla girişesim var, öyle sinir bozucu bir dizi...
akasya durağı bile bunların yanında 24 gibi kalıyor bea...
+ağzında kağıt helva kalmış biraz.
-neresinde?
+burda.
(kağıt helva dudağın tam ortasındadır)
-aldın mı?
+evet.
(ortadaki kırıntıyı almak yerine kırıntı olmayan yerden kırıntı almıştır oyuncumuz ve kırıntı hâlâ ordadır)
mantık nerdesin?