Onlar üç çocuktular, hayatın uzun yolculuğunda üç yumruk.
Dört mevsim umut.
Tek odalı evlerden çıkan, üç aslan yürek.
işçilerin görkemli gösterileri vardı o yıllar. Gençlik şarkıları...
Karartma geceleri, kontroller ve bütün baskılara rağmen gülümseyen yüzler.
Ve inadına yaşamak şarkıları söyleyen, üç kişilik hayat orkestrası...
***
Üç çocuktular, üç namuslu karınca.
Ülkesini seven üç yürekli asker.
Ellerinde cep fenerleri...
Fabrika kapılarına da güneş doğacak zannettiler.
Grevlere gözcülük yaptılar, halay çektiler işçilerle.
Birbirlerinin kollarında vuruldular, yorulmadılar yaşamaktan.
işçiler kendilerini satmayacak zannettiler.
***
Üç çocuktular.
Patlayan üç tomurcuk.
Darağacında sandalyeleri tekmelenen üç küçük ceylan!
Başkalarına uyandılar her sabah.
Kanatlarına umut doldurdular kuşların.
Onur kavgaları verdiler, namussuz düzenin padişahlarına karşı!
Kasten yoksul bırakılan bir toplumu, uyandıracaklarını sandılar.
Görüldüğü yerde vuruldular.
Üç çocuktular.
Üç yangın yürek.
Üç yanmış cigara...
Bir gecede yaşlarını büyüttüler, kısa kesmek için hesabı...
Ucuz tükenmez kalemlerle yazdılar kaderlerini.
Gövdelerini kızgın demirle dağladılar, ağlamadılar arkalarından.
Nasılsa ölüme sevdalıydı hepsi de altın bir tepside kellelerini sundular acımasız düzene.
Rodrigo'nun konçertosunu bile esirgeyip!
Yürek hesabı yapılmıyor artık.
Ve bugün bu ülkede televizyonlardaki pespaye kadınların şarkısı, yiğitlerin türküsünü susturmuştur.
Şarkıcısı, futbolcusu, gazetecisi memleketini satmıştır.
O yüzden yüksek dozda kaypaklıkla beslenen sistemde, yükselen değer alçaklıktır.
Canlarını ülkeye armağan edenlere bu ülke, dün de bir şey vermedi, bugün de...
Oysa o çocuklar, bir ömrü ülkelerine sebil ettiler.
Onlar papatyaydı, karanfildi, güldü.
Hiçbir şey sebepsiz yaşanmamıştır.
O üç çocuk, şimdiki çocuklar yaşasın diye öldü.
ağzından etmediği sözler söylendi****, efsaneleştirdiler.
biz denizi, yüce türk milleti diye haykırışlarından, atatürk devrimine sahip çıkışlarından, mahir'e komprador devrimci deyişinden biliyoruz.
biz denizi asil kanından, bu vatan , bu millet için atan yüreğinden biliyoruz.
o adam gibi adam ki, kendisi ve yandaşları 6ncı filoyu denize dökerken; zamane ülkücüleriyle kol kola "kahrolsun faşizm" pankartı açan moskofçular, enternasyonalist global sermayenin uşakları şimdilerde sahiplenmeye çalışıyor denizimi.
kendi ideolojilerinden terörist haricinde adam çıkmayanlara lafım ; hoşt. koca, koskoca bir hoşt!
geçen yüzyıldan kalma kitaplar okuyarak devrimcilik oynayanlara; hoşt! hoştun!
şöyle bir kabaca sözlükteki siyasal aforizmalara bakıldığında, bu üç ismi sevenlerin sevmeyenlere göre daha saldırgan olduğunun kanıtı olan, üç rus kırması ceset.
"Deniz, Yusuf, Hüseyin anılıyor
Yeri: Ankara Karşıyaka mezarlığı
Tarihi: 06 Mayıs 2008
idamlarının 36. yılında devrimin üç karanfili
Deniz, Yusuf, Hüseyin anılıyor.
kemalistim diye kıçını yırtan insanların, kurtuluş savaşında on binlerce insanın öldüğünü unutmamakla beraber, türkiye için bu 3 gencinde bir şeyler yaptığının(yapmaya çalıştığının)bilincinde olarak, ulu önderin yolunda ilerlerken örnek alması gereken 3 gençtir.z ira bu 3 genç tam olarak ata'mızın bursa nutku'nda belirttiği özelliklere sahip olan gençlerdir ve ideolojileri belli bir kesimin değil, tam bağımsız türkiye özlemini içinde taşıyan herkesin ideolojisi olmalıdır.
ayrıca bu 3 genç mustafa kemal yürüyüşünü de başlatanlardandır. deniz gezmiş ve arkadaşları insanları bu yürüyüşe şu sözlerle davet etmişlerdir:
"Büyük Türk Milleti!
Atatürk için toplanalım!
Mustafa Kemal'in Milli Kurtuluş idealini yaşatmak için,
Mustafa Kemal devrimine saldıran karanlık güçlere dur demek için,
Milletçe yabancı uşaklığına düşmekten kurtulmak için,
Tam bağımsız geçekt-en demokratik Türkiye için,
Gazi Mustafa Kemal'in Milli Kurtuluşçu saflarında toplanalım.!
Yaşasın Türkiye! Yaşasın yarının bağımsız Türkiyesi için mücadele!"
Evet bu 3 genç ve daha niceleri birer kahramanlardır ve atatürkçülerdir. bazı atatürkçüyüm diye geçinip dünyadan haberi olmayan, atatürkçülüğe bilinçli veya bilinçsiz şekilde zarar veren insanların aksine.
ölümsüzlüğe eriştikleri gün içinde bulunmaktan, ölülerinden bile korkanların çırpınışlarını görmekten mutluluk duyduğum, inançları uğruna ölmeyi göze almalarını gururla hatırladığım, ülke tarihinin en büyük cevherlerinin olan, benim gibi binlercesi tarafından saygıyla anılan devrimci kişilerdir. huzurla yatın.
Şarkışlaya düşürmesin oy
Allah sevdiği kulunu
Gemerekte çevirmişler
Deniz Gezmiş'in yolunu
Gece Elmalıda kalmış
Amancılar iyi solmuş
Uzatmalı iyin biri
Yusuf'u gafletle vurmuş
Dağların olayıydım
Okur-yazar olaydım
Deniz mahkemeye düşmüş
Avukatı ben olaydım
Yusuf mahkemeye düşmüş
Avukatı ben olaydım
cinayet isleyenlerin bile 4-5 sene sonra serbest kaldigi bir ulkede, kansiz eylem yapip idam edilen 3 gencimizdir. amerika'ya hos gozukmek ve bazi kesimleri sindirmek icin idam edildikleri aciktir.
illegal bir eylem gerceklestirmislerdir. orasi tartisilmaz ancak cezasi idam olmamaliydi.
devletin üç fidandan aldığı intikam...
deniz,yusuf,hüseyin.
asılarak yüce devletimiz büyük bir tehlikeyi kıl payı atlatmıştır,herkese geçmiş olsun.
ayrıca tanrı türkü korusun...
amerikan emperyalizmi karsitligi maskesi altinda moskof usakligi yapan kagittan kaplanlar. bugunun ihanetlerini yasayan biri olarak, idamlarinin biraz agir bir ceza oldugunu dusunmeye basladim yavas yavas. bu 3 genci idam ettikse bugunkuleri niye yasatiyoruz ? bugunkuleri yasatiyorsak bu 3'unu niye oldurduk ?
bugün ağlamamızı duygulanmamazı sağlayan 3 yemyeşil fidanlarımız onlar.onları asanlar bu dünyada olmasa bile öbür dünyada nereye ait oldukları belli olucak.utansın herkez çünkü onlar ölürken bile utanmadı üzülmedi o çirkin insanların karşısında başkaları tarafından yönetilen beyinsiz insanların karşısında.dim dik ayaktaydılar onlar gitsede geride onların ölmediğini göstercek büyük bir ateş bıraktılar.
Üç kez öldürüldü vatan sırıtarak kırıldı kalem
Adınızı yazacağım imlasız şiirlerle üç kere
Okyanuslardaki dalgaların çıldıran köpüklerine
Öylesine bir sevda oldun ki durmayan çağıltısında
Yüreğimin çatlayan dudaklarında fısıldayan sesinle
Sensiz yaşamak iklimi kirlenmiş dünyaya benzer
Acımasız acılar depreştirir beynimde ah sevdam
Darağaçları kurulmuştur üç kez öldürüldü vatan
biliyorum her anımda nefes oluyorsun nefesime
Kıpırtısız orman sessizliğinde akan zamanla
içten içe senfoniler tadında yoldaş olarak bana
Adını yazacağım imgeden gülüşlerimle sana
Serçelerin tedirgin bakışlarında gül ötüşlü
Öylesine bir aşk doluyor ki içimdeki denizlere
Fırtınalar kopuyor volkana dönen yüreğimde
"Darağacında üç fidan" diriliyor umutlarımda..
Belki yanlışsız değillerdi; ama şurası kesin ki tertemizlerdi ve insanın insan gibi yaşamak için ihtiyaç duyduğu en önemli organın omurga olduğunu gösterecek kadar unutulmazlar hâlâ...
isimleri dudaklarımızdan, anıları hafızalarımızdan silinmeyecek!!!