zorunlu hallerde, hemen örneklendirelim; mesela öğrenci evlerinde evde fazlaca misafir bulunduğu gecelerde hemen ortaya çıkan, şişirilip talihsiz bir vatandaşın yatırıldığı yataklardır. bu gibi durumlarda çakal arkadaşlar muhabbetin deminin peak yaptığı son kısımlardan feragat etme pahasına kötü yatağa (bkz: deniz yataği) kalmamak için güzel yataklar çevresinde baygın hareketlere, çok yorgunum triplerine başlarlar. gözünüzü 4 açmazsanız en fazla 10 dakika içinde ortada deniz yatağından başka alternatif kalmayacaktır. gerçekten bu kadar korkulmalımıdır deniz yatağından? evet korkulmalıdır efendim hemen anlatalım. denizde kısa süreler kullanılmak için tasarlanmış yatağımız başlangıçta çok rahat gibi gözüksede üzerinde uyumak için hiçte elverişli değildir. siz uykuya daldıktan kısa bir süre sonra sorunlar ortaya çıkmaya başlar. yatak yavaş yavaş sönmeye başladıkça, dengesi bozulur ve sizi bir kırkpınar pehlivanı edasıyla gece boyu sağa sola devirmeye çalışır, düşmemek için kasarsanız beliniz, kasmazsanız yere düşüp kafanız sakatlanır. ayrıyeten nispeten sert zemine adapte olmuş bünye, yumuşacık yatağı bilinç altında türlü çeşit fetişe yorarak sabah şiddetli bir ereksyonla cemiyet ortasına üçlü tırmık formunda çıkmanıza sebebiyet verebilir. o halde nedir, deniz yatakları denizde kullanılmalıdır. hesabınızı zamanında yapın.
denizde pek binilmesi mümkün olmuyor aslında. havuzda binersin çünkü en fazla gidebileceğin yer bellidir, uyursun. ama denizde binince iki dakikada bir ''ulan nereye geldim ben'' diye bakmaktan pek bi stresli olur, uyuyamazsın.