kestanenin ve deniz yıldızının olduğu deniz pis demektir. balıklar aciip şekilde bayılır. adının aksine bitki değil, hayvandır. eğer balıklara yakından bakmak istiyorsanız birini kırıp kayalara taşla vurursanız meraklı balıklar toplanır ve güzelim etine yumulur.kurutulduktan sonra çok şahane renkleri ortaya çıktığından süs eşyası olarak kullanılır.kabuğu çok kırılgandır. eğer bir yere battıysa sirke iyi gelecektir.
deniz kabuklularından bir amcadır deniz kestanesi. rengi kestaneye benzediği için deniz kestanesi denmiştir buna.
en süper deniz zamanlarını kabusa dönüştürebilir. hoplaya zıplaya girilen denizden yandım anam oyoyoy anam anam naraları ile çıkartılabilirsiniz. zehirli deniz kestanesi diye de bir efsanesi vardır ki külliyen makattan uydurmadır.
bu bazı genç arkadaşlarımızın olayı abartmak için uydurdukları bir olaydır. deniz kestanesi zehirli falan değildir, iğneleri kılcal boyutta küçük parçalara ayrıldığı için deri içinde kalır ve ok gibi tek yönlü olduğu için de deri içinde ters yönde hareket etmez hep ilerler. bu da acı verir yakar, zehir sanılan olay budur.*
Echinodermata filumu içersinde yer alan deniz kestanelerinin 700 kadar türünün var olduğu bilinmektedir. Protein yönünden son derece zengin olan deniz kestanelerinin yumurtaları severek tüketilmektedir. Deniz kestanesinin avcılık yoluyla üretimi başta Japonya, Fransa, irlanda, Çin, Kuzey Doğu Amerika, Kanada olmak üzere bir çok ülkede yapılmakta ve bu türün toplanması önemli bir iş kolunu oluşturmaktadır. 1kg işlenmiş deniz kestanesi yumurtası 83.5£ olarak değer bulmaktadır. Ekonomik açıdan değerli olan bu türün avcılık yoluyla üretiminin dışında son yıllarda yetiştiricilik çaışmalarınada önem verilmektedir.
Türkiye sularında Cidaris cidaris, Arbacia lixula, Psammechinus microtuberculatus ve Paracentrotus lividus yayılım gösteren türler arasında yer almaktadır.
latincesi echinoidea olan deniz kestanesinin kurutuldugunda ve o sevimsiz dikenleri döküldügünde kalan kabugumsu pütürlü yapının yeşil, kırmızı ve mor olma üzere 3 çeşit renkte olanları vardır.evde süs olarak kullanılabilecek kadar güzel bir görünüşü vardır.
disi olan kestanelerin kırılarak yenildigi rakının yanına alternatif bir meze olarak ta sunulabilen fakat fazla tuketildiginde rakıya gerek duymamanı saglıyacak deniz ürünüdür.
midyenin aksine oldukça temiz yerlerden çıkan bir canlı. foça'da bazı koylarda kıyıda kayalıklara yapışmış halde yüzlercesi bulunabilir, bu tür yerlere denizden yüzülerek çıkılacaksa kesinlikle yanınızda terlikler ya da sahil ayakkabıları ile beraber yüzmelisiniz, çıkarken de suyun altını görerek çok dikkatli yürümelisiniz. aynı mayın tarlası gibin, yoksa dikenleri adamı hoplatır mirim.
bunları kayalardan söktükten sonra bıçakla kırıp ortadan kesiyorlar, içinden çıkan turuncu renkli zamazingonun(et?) tadı bir hayli enteresan. pislik dolu oluyor içleri bir de, pislik dediğimiz de sadece kum ve ottan oluşur. sevemedim seni deniz kirpisi...
not: içinden çıkan etin gut hastaları için tiroid bezine son derece iyi geldiği söylenmektedir.
ne güzel iki gün öncesine kadar böyle bir canlı türünden haberim dahi yok tu fakat şu an için durum farklı.
her ayağımı yere basışımda hissettiğim hafif bir acı deniz kestanesi adında bir canlının olduğunu ve o malum dikenlerinden benim de nasiplendiğimi bana hatırlatmaktadır.
yağ sürdük, iğne kullandık, cımbız kullandık ama olmadı..
hatta sağlık ocağından neşter verdiler ama yemedi *.. Kullanmadık..
Zar zor cımbız ile acı çeke çeke bi iki tanesini çıkarmayı başarabildik ama sanırım hala kalıntıları var topuğumda..
Varsa bu işin çözümünü bilen biri beni de aydınlatırsa pek iyi olur be..
