deniz kenarında oturan saatine baktı. düşündü bu ayazda keriz gibi denizin kenarında ne işim var? ayağa kalkayım dedi ama vazgeçti ciceklerin kokusu yoktu sanki plastikten yapılmış gibi.
deniz kenarında oturan adam saatine baktı. düşündü havalı deniz kimdi? deniz yatağı ismi nerden geliyordu? siktiret dedi bunları.
deniz kenarında oturan adam saatine baktı. baktı baktı baktı saat durmuştu...
deniz kenarında oturan adam saatine baktı, hay anuna koyiim 50 metre ye kadar su geçirmez diye saat sattılar, daha denize girer girmez içine su aldı diye kendi kendine söylendi. ulan saatçii ,ulan saatçi diye homurdanırken etrafında olup bitene kayıtsız bir tavırla uzak ufuklara daldı.
herhangi bir manzum eserin final cümlesi niteliğindeki bitirici cümlelerden biri gibi. olgun eleman yazın boyunca unu elemiş eleği de şimdi asmış saatine son kez bakıp açık denizlere yelken açacaktır. muhtemelen bu cümle "..." ile biter!
deniz kenarında oturan adam saatine baktı: saat 05.25 ti. adam düşündü: ulan sabahın bu saatinde ne işin var burda, git evine sıcacık yatağında mışıl mışıl uyu... diye tamamlanabilecek ucuz roman cümlesi.