Deniz hamamı, 19. yüzyılın sonları ve 20. yüzyılın başlarında özellikle Osmanlı imparatorluğu döneminde popüler olan bir deniz banyosu türüdür. Temel olarak deniz kıyısında inşa edilen ve insanların denize girip yıkanabildiği, aynı zamanda mahremiyet sağlayan yapılar olarak tanımlanabilir. Bir nevi o zaman ki muhafazakar bungalov uygulamasi diyelim. Bir milletin bana gore hic degismediginin ve degismeyip zerre ileri gitmeyeceginin de gostergesidir.
Bu yapılar, genellikle ahşap platformlar üzerine kurulu, denize uzanan küçük kabinler ya da iskelelerden oluşurdu.Yapisal elemanlari soyleydi:
Kabinler:Deniz hamamlarının en belirgin özelliği, denize giren kişilerin giyinip soyunabilecekleri kapalı kabinlerdi. Bu kabinler genellikle ahşap malzemeden yapılır ve her bir kişi için ayrı soyunma alanı sağlanırdı. Kadın ve erkeklerin denize girmesi için ayrı alanlar bulunur, özellikle kadın deniz hamamlarında daha fazla mahremiyet önlemi alınırdı. Kabinler arası mahremiyeti sağlamak için perdeler, hasırlar veya ahşap paneller kullanılırdı.
iskele ve Merdivenler:Kabinler denizin üzerinde iskeleler aracılığıyla denizle bağlantılı olurdu. Bu iskelelerin ucunda, insanların denize rahatça girebilmeleri için merdivenler bulunurdu. Merdivenler, insanların denize yavaşça girmesine olanak sağlardı.iskeleler genellikle ahşaptan yapıldığından, suya dayanıklı malzemelerle kaplanır ve deniz koşullarına karşı dirençli hale getirilirdi.
Mahremiyet Perdeleri:Özellikle kadınlara yönelik deniz hamamlarında, çevreden denize girenlerin görülmesini engellemek amacıyla perdeler veya hasırlar kullanılırdı. Bu perdeler deniz hamamlarının etrafına gerilir ve hem denizde yüzenleri hem de kabinleri dışarıdan görünmez hale getirirdi.Kadınların denize girmesi için ayrılan alanlarda, mahremiyetin ön planda tutulması için suya kadar inen perdeler bile kullanılabiliyordu.
Deniz Üzerindeki Platformlar: Kabinler ve iskeleler, genellikle deniz üzerinde yükseltilmiş platformlar üzerine inşa edilirdi. Bu platformlar, deniz dalgalarına ve gelgitlerine dayanacak şekilde sağlam yapılır ve insanları denize direkt olarak ulaştırırdı. Bazı deniz hamamlarında bu platformlar üzerinde oturma alanları veya şezlonglar bulunurdu. Böylece denizden çıktıktan sonra dinlenme alanı sağlanırdı.
Çatılar ve Koruma: Kabinlerin üstü genellikle açık olsa da bazı hamamlarda yağmur veya güneşten korunmak amacıyla basit çatı yapıları bulunabiliyordu. Bu çatılar, genellikle ahşap ya da hasırdan yapılırdı. Çatılar sadece kabinleri değil, bazen iskele üzerindeki dinlenme alanlarını da kaplayarak gölgelik sağlarlardı. ayrica Yuksek noktalara cikan kadinlari gormek isteyen erkeklerden koruma vazifesini ustlenirdi. Ziraa deniz hamamlari normal hamamlar gibi nenelerin ve yasi gecmis kadinlarin degil daha ziyade genc kadinlarin tercihiydi. Bu da erkeklerin istahini kabartiyordu.
Deniz hamamları, sadece yıkanma ve yüzme amacıyla değil, aynı zamanda sosyalleşme ve dinlenme mekanları olarak da önemli bir rol oynardı. O dönemde deniz hamamları, sağlık için denize girmenin teşvik edildiği bir dönemde ortaya çıkmıştı ve insanlar hem sağlık amacıyla hem de serinlemek için bu hamamlara giderdi. Özellikle yazlık bölgelerde, deniz hamamları tatil yerlerinin vazgeçilmez bir parçasıydı.
Yani ahsap bir platform uzerine oturtulmus ortasinda denize girilebilen bosluk bulunan basit bir ve dusuk maliyetli bir yapi. Bunu bir baska entryim ile baska bir yere baglayacgim. Unutmadan bu yapilarin buyuk bir kismi kisin sokulurmus. sabit kalanlarinda ahsap kaziklari guclendirilirmis.