ülkücülüğün şekilcilikten ibaret olmadığını anlamış ve belkide yeşil rengi çok seven ülkücüdür. her yeşil parka deniz gezmiş parkası olmayacağı gibi, her uzun sakallı da dedemiz değildir unutmamak gerek.
kıyafetlerin bile siyasi görüş temsil ettiği ülkemizde yaşanıldığında yadırganılabilecek ama aslında normal karşılanması gereken insan evladıdır. bir kere kumaş parçasının(her türlüsü) siyasi bi görüşü temsil etmesi saçma bir durumdur(bu saçma durum sadece ülkemizde değil dünyanın pek çok yerinde görülen bir durumdur, hiç hoş değil). bu saçma durumdan dolayı insanların yargılanması, suçlanması ise bu temelsiz durumu daha da komik bir duruma getirmektedir.bakalım daha neleri görücez...
ülkücülerin geçmişinden bihaber ülkücüdür. aslında günümüz sözde solcusudur. işte ülkü ocaklarına gittiği için ülkücü kabul edilmiştir. yoksa tkp'ye giden, ip'ye ya da chp'ye giden adam ne kadar solcuysa bu da o kadar ülkücüdür.
bunun temel sebebi soguktur. ozellikle bu insanlara erzurum dolaylarinda rastlanir ama giyenler bu parkayi "gocuk" [yazildigi gibi okunur] diyerek giyerler. bu gocuk dedigimiz giyecek ic kismi kurklu ve kapsonlu oldugundan ozellikle -45 derecede kanin donmasini engeller.
zaten deniz gezmis te bunu o niyetle giymisti ama bizim millet yanlis anladi, siyasi bir simge yaptilar gocugu ve adini da degistirip parka dediler. hatta sirf siyasi durusumu gosterecem diye, antalyanin sicaginda bile bunu giyenler goruldu.
oysa dedigim gibi erzurumlu olan deniz geznis tipki diger bir cok erzurumlu gibi soguktan korunmak amaciyla giyiyordu bu gocuk denen giysiyi. cunku ayni gocuktan bir diger erzurumlu olan haluk kirci'da giyiyor. muhtemelen o ulkucude bunu haluk kirci gocugu diye giyiyordur... *