deniz gezmiş in cia ajanı olması ihtimali

entry80 galeri0
    79.
  1. cia ajanı olması bir ihtimaldir.
    ama vatan haini ve hırsız olması hakikat.
    1 ...
  2. 78.
  3. (bkz: ben aslında yoğum)
    gerçek olma ihtimali o kadardır işte, hah.
    0 ...
  4. 77.
  5. bunu diyenin insan olması ihtimali kadardır.
    0 ...
  6. 76.
  7. rusya'ya gönüllu çalışan birinin, sanki abd ajanıymış gibi gösterildiği başlık.
    0 ...
  8. 75.
  9. bir şakirtin marksist olma ihtimaliyle aynıdır.
    1 ...
  10. 74.
  11. olasıdır. Amerika islam'ı yıkmak için islamcıları marjinalize eder haliyle toplumcu mücadeleyi yıkmak için de sosyalistleri marjinalize etmiştir. Deniz gezmişin ilk yıllarından son zamanına kadar geçirdiği değişim sovyetlerin etkisinden çok amerikan etkisiyle açıklanabilir. Sovyetler belirli bir sosyalist mücadele güdecekse bu ülkede mücadeleyi daha tabana yayıp Türk yönetimini amerika kucağına itmek yerine daha mantıklı bir yol izlerdi. lakin böyle olmadı Türkiye'deki marksist mücadele hep marjinal yapıcılıktan uzak ve Türk Milletiyle taban tabana çelişkiler içerisinde yol aldı.
    2 ...
  12. 73.
  13. jack bauer kankasıymış diye duyduk.
    0 ...
  14. 72.
  15. 71.
  16. 70.
  17. 69.
  18. olmayan ihtimal. tamam sevmem, tamam kemalistti ama cia ile pek bir yakınlığı yoktu.

    yani:

    (bkz: kaynak götüm)
    0 ...
  19. 68.
  20. rte'nin adam olma ihtimali neyse deniz gezmiş'inde cia ajanı olma ihtimali aynıdır.
    0 ...
  21. 67.
  22. "cia'nın yetiştirmelerinin yaptığı darbede idam edilmiş cia ajanı olur mu" sorusuna yanıt verememekle malul ihtimaldir.
    0 ...
  23. 66.
  24. bir hukuk fakültesi öğrencisinin hayatını rahatlıkla kazanacağı ve köşeyi döneceği bir dönemde tüm olanaklarını bırakıp halkı için uğraştığı ve hep en önde var olduğu , adı sanı, anası atası kimdir nedir necidir her şeyi belli olduğu ve tüm emeğini ve enerjisini özgür bir türkiye cumhuriyeti yapmak için uğraşmasına rağmen ve hatta bu yolda canını seve seve vermesine rağmen hala bok atabilecek kadar züriyetsiz insanların var olma düşüncesi takdire şayan bir durumdur. hele ki adı geçen deniz gezmiş bugünün türkiyesiyle daha çocuk sayılabilecek bir yaşta alçakça idam edilerek öldürüldü. 25 yaşında öldü. şu anki yaşıtları ailesinden bir kilometre ötede yaşayamazken o ve dava arkadaşları canlarını eşit hümanist bir ülke için verdiler. işkence gördüler pes etmediler. şu anki benim de içinde bulunduğum pervasız gençliğin kat kat önündelerdi. ne eğlencelerinden vazgeçtiler ne de özgürlük düşüncelerinden. şu durumumuzu görüp ta ki kurtuluş savaşından beri özgürlük için canlarını veren tüm vatansever insanlardan utanıyorum kendi adıma. medyanın empoze ettikleriyle ve kurulu düzenin disturüyle hareket eden eğitimli(!) koyunlar halinde gezip dünyadan bihaber olmak içler acısı bir durum. o zamanki gençlik emperyalizm sömürüsüne başkaldırırken şimdiki kurulu kapitalist düzen istediğini yaptı ve bizi sömürdü, çarklarında öğüttü. 25li yaşlardaki gençlerin ölümlerini onayan, ölümlerinin üstünde propaganda ve yergi yapan insanları araştırmayıp da konuşan bir çok insanı sadece kendi vicdanına bırakıyorum. tarih önünde az ve öz yaşamış o dönemin gençlerine yüreklerinden dolayı saygı duyuyorum.

    (bkz: deniz hala 25 yaşında)
    0 ...
  25. 65.
  26. oturup şurada deniz gezmiş'i -haklı olarak da olsa- savunanların bile aklına şaşarım adam resmen daşak geçiyor diye hayıflandığım meseledir.
    0 ...
  27. 64.
  28. ajanlık farklıdır, kullanılmak farklıdır.
    mesela; paris komün hareketi lideri eleman yıllar sonra çıkıp -ben cia nın istediği paralelde yol aldım- demişti!
    yol almak. kendin davayı savunuyorsun ama bir taraftanda farkında olmadan başkalarına hizmet ediyorsun. tartışılması gereken farkında olmadan başkasına hizmet etmek ajanlık mıdır? tartışılcak bir şey yok. ajan değildir. sadece farkında olmadan kullanılmışlardır. tıpkı karşıt görüşteki diğerleri gibi. geçmiş, olmuş bitmiş olaylar. kurcalanması kimseye en ufak bir fayda sağlamaz. şimdi geriye kalanlara düşen ise onların davalarına saygı duymaktır. ben duyuyorum açıkcası. özellikle mahir'e. saygı duymak veya duymamakta bir yerde bir kişilik meselesidir orası ayrı tabi.
    1 ...
  29. 63.
  30. ihtimal dışı bir ihtimaldir. ama tıpkı perinçek gibi, ordu içinde bazı teşvikçileri vardı. bunlar amerikan karşıtıydı. baas tipi bir türkiye için darbe yapmayı amaçlıyorlardı. deniz'in "devrim" dediği şey de işte bu darbeydi. her gösteride şöyle slogan atardı:

    - ordu gençlik elele, tam bağımsız türkiye!

    hatta yolda bir subaya rastlasalar, hemen onu omuzlarına alırlardı.

    mahir için bu tür tanıklıklar yok. o daha bağımsız bir ekoldü.
    0 ...
  31. 62.
  32. biz hala 40 yıl öncenin muhabbetindeyiz. bu adamın görüşleri vardı savunuyordu. neden illa "ajan" diye karalamaya gidilir hiç anlamam.
    üç genç astık biz. hemde 3'e 3 diyerek intikam gibi. ardından da çok genç astık. hepsi mi ajandı? yapmayın allah aşkına. düşüncesini savunan gençlerin hepsi ajan o zaman.

    önce şu anki halimize bakalım. ülkenin üst kadroları ajan dolu deniz gezmiş'i karalayacağınıza oturup şu an ne yapmalıyız onu düşünelim. başlarken de insanları karalamak yerine başta atatürk'ü ardından denizleri anlamalıyız.
    0 ...
  33. 61.
  34. ben bu ihtimale inanmıyorum. türkiyede bırakın bir cia ajanını asmak amerikalı bir mültecinin kılına bile zarar veremezler. bu kadar yalaka varken.
    2 ...
  35. 60.
  36. belki deniz gezmiş bir ihtimal diye bakılabilir ama koskaca devletin bütün üniversiteleri ayaklandıysa bunda başka bir şey vardır.*
    0 ...
  37. 59.
  38. öyle bir ihtimal her zaman var olacaktır fakat sorgulayan kişilerin de cia ajanı olma ihtimali deniz gezmişin olma ihtimalinden daha fazladır.
    0 ...
  39. 58.
  40. ülkede adı duyulmuş her insanın olduğu gibi onunda böyle bir ihtimali var ne yazıkki. öyle bir ülkede yaşıyoruzki piyangodan para vurup zengin olsan cia bağlantın sorgulanmaya başlanacak.
    -aga onun maaşı abd'den yatıyormuş...
    -nerden biliyosun?
    -öyle diyolar aga...
    -kim diyo?
    -aga sen nerde yaşıyosun herkes biliyo bunu. bu bilinen bir gerçek...
    1 ...
  41. 57.
  42. 56.
  43. konu hakkında çeşitli kuşkular ortaya konulurken, devletin tüm organları ve onların yöneticileri ile memurları aynı zihniyetin çatısı altında toplanmış kişiler olarak değerlendirmiş ve yanılgıya düşülmüştür. bunun, tarihin hiç bir döneminde, hiç bir devlet tarafından ve en yoğun baskılar altında dahi gerçekleştirilememiş olduğu açıktır.

    konuyu daha açık etmek için o yıllara kısa bir dönüş yapmak istersek;

    1968-80 dönemini yaşayanlar; devlete ait kolluk kuvvetlerinin dahi 'pol-bir' ve 'pol-der' örneğinde olduğu gibi kendi içlerinde siyasi bölünmelere uğradıklarını çok iyi hatırlayacaklardır. üstelik genel anlamda, sağcılar-solcular olarak kendini gösteren ana bölünme hattı, salt kolluk kuvvetlerini değil, nerede ise tüm kamu personelini de kapsamaktaydı. bu nedenle, üst düzey yönetici bürokratlar iktidar partisine mensuplarken, ki koalisyon hükümetlerinde hangi bakanlığın hangi parti'nin mensubunca yönetildiği de önem taşır, icracı olan memurlar arasında ciddi bir ayrışma gözleniyordu.

    dev-genç türkiye'nin, eylemsel anlamda ulusal kurtuluş mücadelesi başlatmış ilk kitlesel sol örgütüdür. bu örgütün eylemleri, son derece akıllıca planlanıyor, askere zarar verilmemesine ve özellikle atatürk'ün şahsına ve eylemlerine yönelik hiç bir olumsuz söylemde bulunulmamasına dikkat ediliyordu. eylemler, maddi gereksinimleri karşılamak üzere banka soygunları şeklinde ya da halkta hoşnutsuzluk oluşturan kişi * ve devletlere karşı* yoğunlaştırılarak, kitlelerin sempatisi de kazanılıyordu. hatta bu maksatla, banka soygunlarından elde edilen gelirin bir kısmı, yoksul insanlara; yiyecek, giyecek, defter-kitap alımı için kullanılıyordu. robin hood tarzı bu tip yaklaşımlar, halk arasında dilden dile dolaşarak, örgüt lideri olan deniz gezmiş'in adını, sol çizgideki insanlar ve özellikle de gençler için bir efsaneye dönüşmeye başlamıştı. iktidar partileri, 'yollar yürümekle aşınmaz' deselerde iş yürümekle kalmıyor, ciddi anarşik eylemlere dönüşüyordu. tam da bu noktada şu saptamayı yapmak gerek ki, kimi kolluk kuvvetleri üzerindeki etkileri, sol gençlikten farklı da değildi. kabul etmek gerek; devlet, tüm kurum ve elemanları ile tek vücut olabilse, bir örgütün yaşama şansı çok azdır. lakin, mevcut durum öyle değildi. örgüt, kimi polis ve askerlerce de üstü kapalı da olsa destek görüyordu. örgütün samsun toplantısı ve bu toplantıda topyekun ulusal mücadele kararı alacağı istihbarati bilgisi ankara'ya ulaştığı halde samsun polisi'nin müdahale etmemesi, etse dahi katılanlar hakkında tutuklama kararı çıkarılmaması, bunun en güzel örneğidir.

    deniz gezmiş ve arkadaşları, mevcut hükümetin büyük baskısına rağmen amerikan altıncı filosu'nun istanbul ziyaretinde 'yankee go home!' pankartları açarak, istanbul'da karaya çıkmak isteyen amerikan askerlerini gemilerine geri dönmek zorunda bırakmışlardır. bunun anlamı, kimileri için büyük olmayabilir fakat benzer sözü, mustafa kemal 'geldikleri gibi giderler!' şeklinde sarf ederek emperyal devletlere karşı ulusal kurtuluş mücadelesinin başlangıcını ilan ettiğinden, sol hareket için taşıdığı anlam tartışılamaz.
    0 ...
  44. 55.
  45. deniz gezmişin görüş ve eylemlerini sevmesem de olma ihtimali sıfırdır. insanlarımız paranoyak oldu da her taşın altında onu bunu mu arıyo? yoksa onu bunu nasıl karalasam diye sıçmığımsı başlıklar mı açıyo bilemiyorum? ölmüşün arkasından konuşmak ayıptır, hele teoriler üretmek çok ayıptır.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük