at ölür nalı kalır, yiğit ölür şanı kalır. denir bir atasözümüzde.
yaratılanı sev yaratandan ötürü demiş mevlana. o kavgalar, ölümler ders olsun biz vatan evlatlarına. hepsi bu vatanın evladıydı.
zülfü livaneli "ada" ismli şarkısında şöyle diyordu;
...
dünyayı güzellik kurtaracak,
bir insanı sevmekle başlayacak herşey...
hayatında abercrombie parka giyemediği için çok büyük kompleks yapıp; giyen bir devrimci olduğunu öğrendiğinde de sözlüklerde başlıklara saldıran bir akbaba nidasıdır. ***
bu iddia da kuvvetle muhtemel kuyruklu bir yalandır.
düşünen insan zul geliyor hala bazı insanlara. biraz düşündüğümüz zaman tehlike olduğumuz saçmalığını o kadar kazımışlar ki kafamıza düşünemiyoruz. hatta başkalarının da düşünmesi gücümüze gidiyor.
ne yaptı deniz? düşündü, kafa yordu, yanlışları gördü, karşı çıktı, baskı ve işkence gördü en sonunda öldürüldü. öldürülürken söylediği sözler ne anasına ne de sevgilisineydi. yine halkına birşeyler anlatmaya çalıştı. lafları bile tamamlanmadan cellat çekti altındaki sandalyeyi.
deniz'in aklında ne vardı diye düşünmek zul bize. o yüzden üstünde başında ne var diye bakıyoruz. tam da cuntanın istediği gibi.
afferin bize. öyle bir hale geldik ki birimiz camdan atlasa kalanlarımız da atlayacak uçurumdan atlayan koyunlar hesabı.
düşünmek bize göre değil, biz güzel bok atarız düşünenlerin üstüne. düşünenleri asanlarda marmaris'te leb-i derya evlerinde nü resimler yaparlar.
hala deniz'in parkasıyla ilgilenin. çok iyi yapıyorsunuz netekim.